23 Nisan 2024
  • İstanbul16°C
  • Ankara14°C

ŞİİRİN NACİ ABİSİYDİ (NACİ GÜMÜŞ)

Şiirin Naci Abisiydi (Naci Gümüş)

09 Nisan 2018 Pazartesi 09:35

“Gel ey sevgili!

Bad-ı saba gibi geç,

Kokunu vermek için gül bahçemize…

İste yaprak olayım,

Lütfedersen sana eşlik eden

Meleklere yoldaş, sırdaş olayım

Şefaatine layık olamasam da;

Geçtiğin yerlerde bir toz tanesi,

Ya da bir hiç, bir hiç olayım…”(N.G.)

Diye sesleniyordu Şair, bir bahar ayında Konak meydanında. Şiir okurken o heyecanını görmek gerekiyordu, saat kulesinin karşısında, Konak Camisi’nin yanında. “Kırk senenin hesabını kalemim versin,” derken gözleri dalıyordu bir mazi tüneline…

Naci Gümüş; şair, yazar, öğretmen, gönül adamı, hatır sayar, hatırı sayılır, çizgisi doğru birisiydi, herkesin Naci Abisi…

Kendisi kendisini şöyle anlatmış:

“Hayat öğrencisi mustarip, garip bir öğretmen emeklisi. Şiir yazan, acılarını içine akıtan, fikir çilesini yazıya döken, derin düşüncelerini psikolojik ve sosyolojik nedenlerle kendine saklayan sessiz, mahzun, duygulu, duyarlı bir insan. 1951 Ergani doğumlu. İlk, orta, lise ve Öğretmen Okulu’nu Ergani’de bitirdi. Lisansını Anadolu Üniversitesi Türkçe Bölümü’nde tamamladı. Hatay, Elazığ ve İzmir illerinde 15 yıl köy öğretmenliği yaptı. 1976 yılından bu yana İzmir ilinde değişik okullarda tam 44 yıl öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundu. Kültür, sanat ve edebiyat çalışmalarına ortaokul sıralarında başladı. Şiir, makale, hikâye, deneme, inceleme-araştırma yazıları ve desenleri; Türk Edebiyatı, Hisar, Fikir ve Sanatta Hareket, Mavera, Kırkikindi, Yağmur, Yeniden İnkişaf, İzmir İzmir, Yeni Dergi, Yediiklim, Ay Vakti, Kuşluk Vakti, Işığın Kaynağı ve Milli Eğitim dergilerinde; Ergani, Çiğli, (Yerel Gazeteler), Yeni Devir, Ortadoğu, Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinde yayınlandı. Şiir, hikâye ve anı dallarında birincilik ödülleri aldı. 2000 yılında yayına soktuğum “Gönül Sitesi” isimli web sitesi de internet dünyasında önemli bir yere sahip. Işığın Kaynağı Dergisi’nin yayın kurulu üyesi ve daimi yazarlarından. 17 Ocak 1996 tarihinde İzmir Konak Zafer Müfredat Laboratuvar İlkokulu müdürü iken emekliye ayrıldı. Tam bir yıl aradan sonra sevdiği mesleğine açıktan atama ile yeniden başladı. 4 Ocak 2016 tarihinde, görevlendirilmeyle kurucu müdürü olduğu eğitim müzesinden ikinci kez yaş haddinden emekliye ayrıldı. Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin kurucu üyelerinden ve Yönetim Kurulu üyesi. Evli ve 3 çocuk babası, dört torun dedesi.”

 

“İnci sözler dizdim, söylenmemiş şiirler,

Mısralarında sesin kafiyeleri sensin.

Övmekten acizdir anlatamaz seni diller,

Gönülde sevgi, sevgideki renk sensin.” (N.G)

Her şeyin farkında olarak yaşadı, belki sakin, hoşgörülü oluşu ondandı. Kendi kaleminden şöyle bakıyor hayata: “İçinde yaşadığımız bu dünyaya bir defalığına gelmiş bulunuyoruz. Hayatın anlamını idrak edene kadar burada kalış süremizin dolması canımızı sıkabilir, bizi üzebilir. Ben kimim, ben niye varım yüzyılların sorusudur. Oysaki cevabı çok kolaydır. Fakat o cevap hangi faziletlere değer verdiğimiz, yapmak zorunda olduğumuz işlerin ve tercihlerimizin kurbanı oluyor. Evet, iyilik istiyoruz, iyilik düşünüyoruz çünkü etrafımızı o kadar çok kötülük sarmıştır ki. O kötülükleri izale edecek tılsım da belki ötelediğimiz cevaptadır. Ne hazindir ki rastgele istekler, mantıksız tutkular, kötü alışkanlıklar hayat tarzımızı işgal eder. Soru da cevap da kenarda durur.”

Eğitim Müzesi müdürüyken binaya bakım ve onarım yapılmaması onu çok üzüyordu. Sonunda yetkilileri ikna etmiş, onarıma karar verilmişti. Müzenin onarım sonrası açılışına çağrılmaması Naci Abiyi çok üzmüştü.

İçinden geçenleri çok az kişiyle paylaşıyordu. Bazı meselelerini eşiyle, çocuklarıyla bile paylaşmamıştı. “Duyarsa üzülürler,” diyordu. Bütün sıkıntıları içine atıp sessizlikte çare arayan insan…

Kitaplarına bakarken şimdi gönlüm buruk, sitem var gözlerimde; daha mevsim çok mu erkendi ne?.. Bir kış günü kar taneleriyle gelmişti Şair, güller açarken gitti sessizce…

Basılmış Eserleri:

1-Bir Özge Mevsim: şiirler-1996

2-Gül Aydınlığı: Öncü Sözler/denemeler -2008

3-Bu Aşk Eskimez, Yeni Bu Sevda: şiirler - 2008

4-Yeniden Başlamak: hikâyeler -2008

5-Aşk Galerisi-İnceleme-Araştırma -2008

6-Gün Batmadan -Hayat, Hatıra ve Hayal: (Anlatı, Hatırat) Sam Yayınları 2014

7- Aşkın Gölgesinde (Şiir) Sam Yayınları, 2016 İstanbul

8-Gönül Işığı (Deneme) Sam Yayınları, 2017 İstanbul

Dost canlısı biriydi, kırılsa/üzülse da hiç belli etmezdi. Tabiatı, tarihi mekânları çok severdi. Sürekli kahve içtiği, otantik bir yer varmış İzmir Kemeraltı’nda. Oradan bahsederdi. Bir gün arkadaşlarını oraya götürecekti ama sohbetlerden geç saatlerde çıkılıyordu. Eşi merak eder, yemek yemez diye hemen yola düşüyordu.

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesinin kurucu üyesiydi. Gönülden bağlanmıştı. O zorlukları aşarken çok yardımcı oldu. İzmir’de bulunduğu her zaman derneğe geldi. Gün geldi sunum yaptı, gün geldi ortalığı toparladı, abilik yaptı. Çaycının gelmediği günlerde çayı demledi. Tam bir hizmet ehliydi.

Doğduğu topraklardan uzak, ona Ergani’den ötesi gurbetti. “O bitmeyen kış gecelerinde ocak başı sohbetlerini, anlatılan hikâyeleri ne kadar özledim…” cümlesinde bir ömrü özetlemişti. Sevdasını düşlerine gömüyor. “Seni seviyorum” derken doğup büyüdüğü,

özlemini çektiği şehirde çok derinlere dalıyor. Ne büyük aşklar saklı bu iki kelimenin içinde… Nereye gitse Zülküfül Nebi’de ki Makam çiçeklerinin kokusunu geliyor peşinden…

Dört yıl önce eşinin geçirdiği hastalığa çok üzülmüştü. O günden sonrada eşine bakmak zorunda kaldı. “Yıllarca o bana baktı, şimdi sıra bende,” diyordu. Evi ile Türkiye Yazarlar Birliği arasında gidip geliyordu.

2017 yılının Kasım ayında bir rahatsızlık başladı. Merdiven çıkarken nefes nefese kalıyordu. Hastalık gittikçe ilerledi.

Türkçenin 12. Şiir Şöleni 2017 yılı Aralık ayında Türkistan’da yapılacaktı. Bu şiir şölenine ne kadar çok katılmak istiyordu. TYB İzmir Şubesi o şölene şair olarak katılmasına karar verdi. Çok sevinmişti. Gün yaklaşıyordu ama hastalık ilerliyordu. “Yürüyecek halim yok,” dedi. “Bir dahaki sefere, nasip olursa…”

Artık hastahaneden hastahaneye taşınıyordu. Doktorlar durumu anlamış, “dönüşü yok” diyorlardı. Sanki içten içe bir kurt kemiriyordu. Çok zayıflamış, yerinden ırgansa kanda oksijen seviyesi düşüyor, nefes alamaz duruma geliyordu. Oksijen tüpüne bağlamışlardı. “Yazarlar Birliğine gidecek kadar ve bilgisayarda yazılarımı yazacak kadar takatim olsun yeter,” diyordu. Son zamanlarda, “Duru Düşünceler” deneme kitabı üzerinde çalışıyordu.

Gönül Sitesi Sahibi ve Genel Yönetmeni olarak 13 Şubat 2018 tarihinde ziyaretine gelenler ve arayanlar için bir teşekkür mektubu yayınlamıştı:

“Merhaba sevgili ziyaretçiler ve gönül dostları.

Ciddi bir rahatsızlık sebebi ile hastanede yattığım 3 Ocak 2018 tarihinden beri ziyaretime gelen, yurdun dört bir yanından telefonla arayan ve dualarını esirgemeyen…” diye başlayıp isimleri ve kuruluşları Gönül Sitesi’nde sıralamıştı. Bu son yazdığı yazı olmuştu.

“Azap tohumu yeşerecek, çile çiçek açacak

Yayla zambakları güne bakacak,

Ümit vadisinde sevgi pırıltıları

Tebessüm dağıtacak

Mutluluğun adını, huzurun tadını

Herkes duyacak, duyuracak;

“Gül Mevsimi” gelince...”(N.G.)

 

Hava biraz kekre olsa da bahar gelmişti. Şiirinde geçen “Gül Mevsimi” bu olsa gerek…

Naci Gümüş,ün 2 Ocak 1951 tarihinde Ergani’de başlayan dünya yolculuğu 30 Mart 2018 tarihinde İzmir’de bir başka alemde devam etmek üzere sonlanıyordu.

Güneş ıslatıyor gözlerimi, bir sızı takılıyor tam göğsümün üstüne.

O kadar söyleyecek çok söz var ki boğazımda düğüm düğüm kelimeler.

Şimdi bir zeytin ağacının altında uzanmış özlediği toprağına.

Dostların gelmiş bak, başlar önde, buruk bir ayrılış, keşke çare olsaydı...

img_0302-(1).jpg

İnsanın halinden anlar, paylaşmayı çok sever, insanlara kötülüğü yakıştırmaz, dostlarına candan bağlıydı. Gülümsemeleri hep gözümün önünde, sanki kahvesini içerken şiirini okuyor. Bir hoş seda kaldı kulaklarımızda…

“O kadar yürekten bakma bana

Zaten gökler bir ağıt armonisi

Rüzgârlar şaşırmış bir çağın bestesi

O kadar derinden bakma diyorum

Sabrın duvarlarını yıkar

Suç işlerim sonra

Kaderin cidarını zorlamaya

Ne senin hakkın

Ne benim hakkım var.”(N.G.)

Herkesin Naci Abisi, Naci Gümüş, Şair seni tanıyan herkes senden memnun, seni seviyordu. Biz sana hakkımızı helal ettik… Allah mekânını cennet etsin…

MAHİR ADIBEŞ

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.