19 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara24°C

TARKAN ZENGİN: PARİS’TEN TURUNCU DEVRİM ÇIKAR MI?

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un acı reçeteleri, dört haftadır Paris’te şiddet gösterilerine sebep oluyor.

Tarkan Zengin: Paris’ten Turuncu Devrim çıkar mı?

10 Aralık 2018 Pazartesi 10:04

Kendilerine Sarı Yelekliler diyen göstericiler, artan gelir adaletsizliği ve yaşam şartlarının zorlaşmasından Macron’u sorumlu tutuyor. Göstericiler refah dönemi Avrupa’sına geri dönüş hayali kurarken, olaylar Avrupa çapına yayılma eğilimi gösteriyor.
Fransa’da 17 Kasım’da başlayan protestolar sürerken 30 Kasım’da Brüksel’e ve Hollanda’ya sıçradı. Eylemleri “Sarı Yelekliler” organize ediyor. Örgütlenme mekânları sosyal medya, hareketin merkezi taşra görünüyor. Geçtiğimiz yılda Fransa’da iş yasasındaki değişiklikler nedeniyle uzun süren protestolar olmuştu. Sarı Yelekliler, eylemlerini akaryakıt zamları ve hayat pahalılığına tepki amacıyla başlattıklarını söylüyorlar. Ancak akaryakıt zammının kaldırılmasına, doğalgaz ve elektriğe getirilen vergi zammının da durdurulmasına rağmen Sarı Yelekliler, dördüncü büyük eylemlerini 8 Aralık Cumartesi günü Paris’teki Zafer Takı Anıtı’nda yaptılar.
Fransa’da başlayan Belçika ve Hollanda’ya kadar yayılan eylemleri sadece akaryakıt fiyatlarının artması ve hayat pahalılığına karşı bir tepki olarak açıklamak doğru bir analiz olmayacaktır. Aslında mesele daha derinde. Avrupa refah devletinin emekçilere sağladığı imkânlar kısıtlanıyor. Kazanımlar geri alınıyor. Ücretlerin satın alma gücü hayat pahalılığı nedeniyle her geçen gün azalıyor. Sömürge haline getirdikleri ülkelerin kaynakları azalıyor. Bu nedenlerle Avrupa’nın birçok ülkesinde bu tür eylemlere daha sık şahit olacağız.
 
Fransa’da göstericilere uygulanan şiddet görüntülerine ilişkin insan hakları örgütlerinden, AB yetkililerinden ve uluslararası sendikalardan bir açıklama yapılmaması şaşırtıcıdır. Özellikle Türkiye’yi çeşitli bahanelerle acımasızca eleştiren bu kuruluşların eylemcilere karşı şiddete sessiz kalmaları ilginçtir.
 
MACRON’UN ACI REÇETESİ
Fransa’nın önceki Cumhurbaşkanı sosyalist François Hollande’ın emekçilerin haklarına ilişkin kısıtlayıcı uygulamaları solu bölmüştü. Fransa’da sosyalist yönetimin politika pratikleri kapitalizmin gereklerini yerine getirmek oldu. Bu nedenle sendikalar bölündü ve halk güven duygusunu kaybetti. Halkta zaten biriken bir öfke vardı. Fransa bu atmosferde seçimlere gitti. Emmanuel Macron, seçim kampanyası döneminde özellikle geniş halk kesimlerini ilgilendiren bir dizi düzenleme yapacağını söylemişti. Fransa’nın ekonomik durumunu iyileştirmek ve krizden çıkmak için halk açısından “acı reçete” sayılacak uygulamalar öngörmüştü. Çalışma yasasında emekçiler aleyhine değişiklikler, vergilerin artırılması, kamuda çalışan memur sayısının azaltılması ve resmi kurumlara sağlanan istihdam desteklerinde kesintiye gidilmesi gibi uygulamalar Macron’un seçim vaatleriydi. Bu konuda seçim sonrasında kararlı olduğunu gösteren adımlar da attı. Hollande döneminde çok önemli tartışmalara ve eylemlere neden olan iş yasasındaki değişiklikleri vakit kaybetmeden seçim sonrası hemen gerçekleştirdi. Diğer acı reçetelerin tek tek hayata geçirileceğine ilişkin yeni uygulama ise akaryakıt fiyatlarının artırılmasıydı. Macron’un zenginler için servet vergisini kaldırması ise öfkeyi daha da artırdı. Fransız halkının bugün gösterdiği tepkilerin bir nedeni de Macron’un ajandasında sırasını bekleyen diğer uygulamalar.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.