• İstanbul 19 °C
  • Ankara 13 °C

Modern dini söylem pozitivist bir eğilim içeriyor

Modern dini söylem pozitivist bir eğilim içeriyor
Necdet Subaşı'nın 'Din Sosyolojisi' isimli kitabı, din sosyolojisinin tarihsel gelişimini, dinin geleneksel ve modern dönem içerisindeki işlevini çok yönlü bir şekilde anlatmakta. Salih Ağbalık yazdı.

Din, ilk insanla yaşıttır ve toplumsal normların oluşması dinden bağımsız değildir. Dini anlama çabaları sadece teolojiyle sınırlı kalmayıp felsefe, psikoloji gibi birçok bilimin ilgi alanı içerisine girmiştir. Bugün yeryüzünde yaklaşık 3000 din olduğu sanılmaktadır. Bu dinlerin birçoğu beşeri dinler olmakla birlikte toplumsal ilişkileri düzenleyen yasalar içermesi bakımından toplumların kopmaz bir parçası olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Fakat günümüze gelindiğinde sekülerleşmeyle birlikte içi boşaltılan ve ruhsuzlaştırılan dinin toplumla ilişkisi gitgide kopmaktadır. Dine rasyonel yaklaşım ve din istismarı da “fethedilmiş din” olarak karşımıza çıkıyor. Sekülerleşme dalgasıyla çağın içerisine düştüğü bunalımı çözümlemek ve dini zihinsel dünya sınırlarından çıkarıp yorumlamak bugün için en elzem ihtiyaçlarımızdandır. Dinin toplumla ilişkisini ve ilahi din algısıyla toplumsal din algısı arasındaki zıtlıkları ve sapmaları anlatan güzide bir kitap önereceğim sizlere.

Ensar Vakfı Değerler Eğitim Merkezi tarafından Kasım 2014’te yayınlanan Dr. Necdet Subaşı'nın “Din Sosyolojisi” isimli kitabı, din sosyolojisinin tarihsel gelişimini, dinin geleneksel ve modern dönem içerisindeki işlevini çok yönlü bir şekilde anlatmakta. Modern insanın zihin dünyasındaki din nesnesinin tanımı ve onun dinamik bir kuşatıcı olmaktan uzaklaştığı birçok yönüyle ele alınıyor. Toplamda 15 bölümden oluşan bu kitapta toplumsal düzeyde dinin konumu sosyolojik bir bakış açısıyla ele alınıyor.

Cumhuriyet ve dindarlık da mercek altında

Sosyoloji içerisinde varlığını sürdüren, son birkaç yüzyıldır ihtiyaç duyulan bir dizi inceleme ve araştırma alanlarının oluşturduğu din sosyolojisiyle dinin toplum içindeki yerinin belirlenmesi ve bilim haline gelmesini Max Weber sağlar. Dinin sosyoloji odaklı ayrı bir disiplin haline gelmesinin aşamalarını görebileceğiniz bu eserde, Emile Durkheim’den Karl Marx’a, Peter L. Berger’den Erich Fromm’a kadar birçok düşünürün din sosyolojisine katkıları ve din ile toplum ilişkilerine dair yorumlarına genişçe yer veriliyor. Örneğin Emile Durkheim’in dine yaklaşımı şu şekilde: “Din, kutsal şeylerle ilgili inanç ve amellerden mürekkep birleşik/bütüncül bir sistem olup dokunulmaz ve yasak kabul edilen şeylerle ilgili bir inanç ve ameller bütünüdür ki müntesiplerini bir tek manevi/ahlaki cemaat hâlinde, kilise diye adlandırılan bir cemaatte birleştirir.”

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/modern-dini-soylem-pozitivist-bir-egilim-iceriyor-h20839.html

Bu haber toplam 673 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim