• İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C

Muhsin Mete: Sanat dili

Muhsin Mete: Sanat dili
Osmanlı’da başlayıp Cumhuriyet’le sonuçlandırılan batılılaşma maceramızı medeniyet bağlamında en iyi tahlil edenler arasında seçkin bir yere sahip olan Ahmet Hamdi Tanpınar, Yaşadığım Gibi kitabında toplanan yazılarından birinde şunu söylüyor: “

…bir medeniyetten öbürüne geçmemizin getirdiği ikilik evvelâ umumî hayatta başlamış, sonra cemiyetimizi zihniyet itibariyle ikiye ayırmış, nihayet ameliyesini derinleştirerek ferd olarak da içimize yerleşmiştir.” Bu yerleşme kültür ve medeniyet değerlerimizden uzaklaşma şeklinde her geçen gün biraz daha artmakta, kimsenin duymak istemediği alarm zilleri kulakları sağır edercesine çalmaktadır.’İki gerçekli’ toplum hâlinin en bariz göstergesi dilde, özellikle de sanat dilinde karşımıza çıkmaktadır. Çağdaş sanat olarak etiketleyebileceğimiz ne varsa uzunca bir süredir, fakat son yıllarda daha da artarak, başka türlü olmazmışçasına Türkçemize sırtını, İngilizceye yüzünü dönmüş durumda. Örneklere baktığımızda Türkçe isimlendirme ‘çağdaşlıkla bağdaşmaz’ diye bir algının zihinlere yerleştiğini fark etmemek mümkün değil. Hatta bu durumu anlamlandırmaya çalışırken, herkese açık bir dil yerine sınırlı bir ‘cemaat’le iletişim içinde olmayı sanatçı davranışı olarak kabullenmek bir modaya dönüştü de diyebilir ve’yerlilik’ karşıtı bu yabancılaşmanın içeride ve dışarıda bir karşılığının olduğunu da düşünebiliriz. Popüler kültürü besleyen, yaşatan, kalabalıklara benimseten mecralar bu’ameliye’nin birer uzvu durumundalar ve ‘postmodern zamanlar’ın gereğini yerine getiriyorlar.

***

Her yazımda olduğu gibi sözlerimi bu kez Anadolu Jet Magazin eylül sayısıyla örneklendirmeye çalışayım: Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanan bu hava şirketi yayın organının ismi THY dergisi “Sky Life” kadar yabancı görünmese de “Jet” bir yana “Magazin” yerine Dergi denilmeliydi. Asıl içindeki haber ve yazılardan örnekler vermeden bir hususa değinmek gereği duyuyorum. Kamu adına yayımlanan bu tür dergilerin yayını bir takım kuruluşlarca gerçekleştiriliyor ve yayın kadroları, muhtemelen zihniyetleri gereği ‘çağdaşlık’ olarak nitelenebilecek bir haber ve yazı içeriğini önceliyor, ‘geleneksel’ olana yeterince yer vermiyorlar. Oysa, yine Tanpınar’ın deyişiyle, “…devam ederek değişmeyi” esas almak gerekir. Kökleri kuruyan ağaç ayakta kalamaz. Daha çok sanat bağlamında dil sapmalarına değinelim. Yer darlığı sebebiyle alıntıları cümle bütünlüğü içinde değil, parça olarak yapmak zorundayım. “Leica Gallery ve The Art Desing Project işbirliği ile…” “Arkas Koleksiyonu’nda Post-Empresyonizm.” “İstanbul Challenger”. “Frig Ultra Maratonu”. “Color Sky 5K”. “Rally Turkey2”. “Photo Maraton”. “Travel Hackathon 2018”. “Contemporary İstanbul”. “CIF Dialogues konferansları Sensibilities teması altında gerçekleştiriliyor.” “Recent Asfuisitions I / Collectors Stories sergisi.” Bu serginin Plugin bölümü Extra/Ordinary teması altında buluşuyor.” “Hisart Canlı Tarih ve Diorama Müzesi”. Bunlar da havayolu şirketimizin dilimize yabancılaşması: “TURKISH DO-CO İkram Hizmetleri”. “Turkish Cargo”. “THY Stopover ile 14 bin yolcuyu ağırladı.”

Devamı: http://www.karar.com/yazarlar/muhsin-mete/sanat-dili-8090#

Bu haber toplam 473 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim