• İstanbul 23 °C
  • Ankara 20 °C

Muhsin Mete: Şiir yıllığı ve dil

Muhsin Mete: Şiir yıllığı ve dil
Edebiyat Ortamı yaklaşık yirmi yıldır Ankara’da yayımlanan bir edebiyat dergisi.
Başlangıçta yayın yönetmenliğini bir yıl kadar Ali K. Metin yapmış, yayınına on yıl kadar ara vermiş, Mustafa Aydoğan’ın yönetiminde güçlü bir çıkışla yeniden edebiyat dünyamızda yerini almış, şimdilerde ise şiirimizin önde gelen isimlerinden Arif Ay’ın yönetiminde iki ayda bir yayımlanmaya devam ediyor.                                                                                                                              
 
Edebiyat Ortamı’nı diğer dergilerden ayıran en belirgin hususiyet, ek olarak verdiği Şiir ve Öykü yıllıkları ile biyografik kitaplar. Bir kolunda da kitaplar olan derginin edebiyat ortamımıza ne kattığı bahsi diğer.    
 
***                                                                          
 
Şiir Yıllığı-2018 derginin şubat-mart sayısının eki olarak okuyucuya sunuldu. Yıllık Arif Ay’ın yanı sıra yayın kurulunda yer alan üç akademisyen; Beyhan Kanter, Erdem Dönmez ve Halil İlteriş Kutlu tarafından yayına hazırlandı. Bu yazımda yıllık hazırlanırken dile, imlaya gösterilmesi gereken dikkat ve özen üzerinde duracak, içeriğe ilişkin düşüncelerimi Karar Kitap yazıma bırakacağım. Yıllık çıkarmak elbette zor ve yorucu bir iş. Çıkaranları, kendilerine değil edebiyatımıza katkılarından ötürü takdirle anmak kadir bilirliğin gereği. Yıllık hazırlığı yıl boyu sürdürülmez, son birkaç aya bırakılırsa işin zorluğu daha da artar, dikkat ve özen öncelikli husus olmaktan çıkar. Hele bir de Arif Ay’ın Sunuş’ta belirttiği üzere şiirlerin ve yazıların elektronik ortama aktarılması ve teknik düzenleme iki öğrenci tarafından yapılmışsa, bir zorunluluk doğar: Edebiyatı ve şiiri iyi bilen yetkin birinin son okuma yaparak düzeltmede bulunması. Yıllıkta ne yazık ki, bunu göremiyoruz.                                                                                                                       
 
20. yüzyılın en önemli kadın yazarlarından Ingeborg Bachmann’dan bir cümle aktararak, “göremiyoruz”u delillendirelim. Bachmann diyor ki; “Yazma eylemi sırasında anlam taşıyan tek bir çaba vardır: Dil için harcanan çaba.” Doğru dürüst bir yazma eyleminde bulunmazsak, yazdıklarımız değer kaybına uğrar.                                                                                                
 
İçindekiler’den başlayarak yeterince dikkat ve özeninin yokluğunu parantez içinde doğrusunu yazarak örnekleyelim: İsimlerin yazımında bile yanlışlıklar olduğu gibi bir imla birliği de yok: Ali Ural (A. Ali …), İdris Zengin (Mevlana İdris …), Kazım Güler (Kâzım …), Adem Konan, Adem Turan, Akif Kurtuluş isimlerinin ilk harfleri şapkalı olmalı, W. B Bayrıl (Vural Bahadır …). Soyadlar büyük harfle yazılmışken, Âtıf Bedir ve İbrahim Eryiğit’in soyadları küçük harfle yazılmış.              
 
Arif Ay’ın iki sayfalık 2017’de Şiir yazısında; gereli (gerekli), Cevap Çapan (Cevat …), Ali Ural (A. Ali …), Karif Korkut (Kadir …) yanlışlıklar.          
Bu haber toplam 811 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim