Bu vesile ile azgın İsrailliler Mescid-i Aksa’yı ibadete kapattılar ve tarihte ilk kez Mescid-i Aksa’da Cuma namazı kılınamadı. Üstüne üstlük, Müslümanlar ibadet için kendi ibadethanelerine sokulmazken müşrik Yahudilerden bir grup içeri girip bu kutsal mekânı kirlettiler. Tabii bu olay korsan devlet İsrail’in Mescd-i Aksa’ya yönelik ilk zulmü değildir. Her şey alıştıra alıştıra oluyor. İslam ülkelerinin –özellikle de Arap dünyasının- başında hiçbir şeye ses çıkarmayan işbirlikçi korkaklar olduğu sürece İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yönelik sistemli bir şekilde yürüttüğü kuşatma her geçen gün biraz daha daralacaktır. Bu gidişle yakın bir zamanda kimseyi içeri almayacaktır.
İsrail bu zulümleri yaparken Körfez ülkelerinin uğraştığı şeye bakınız. İçlerinde biraz olsun Kudüs ve Filistin meselesine alaka duyan Katar’ı boğmak için uğraşıyorlar. Hatta İsrail’e karşı direnen tek grup olan “Hamas”ı terörist ilan ediyorlar. Hamas’ı desteklediği için Müslüman Kardeşler teşkilatını da aynı kefeye koyuyorlar. Dertleri Müslümanlarla. Geçenlerde Arap dünyasında yayımlanan bir karikatür gördüm. Halk başı leçekli Arap kralına soruyor: “Efendim, İsrail’le ne zaman savaşacağız.” Cevap ilginç: “Müslüman olduğunda.”
Geçtiğimiz günlerde Kudüs muhafızı Şeyh Raid Salah, Arap dünyasında ortaya çıkan her türlü fesadın arkasında olan Birleşik Arap Emirlikleri’nin Kudüs’degayri menkul satın alarak Yahudilere sattıklarını söyledi. Zira Müslümanlar Kudüs’ün Müslüman olarak kalmasını temin etmek için Yahudilere gayrimenkul satmıyorlar. Ama hain işbirlikçiler her yerde var. İsrail’in bu kadar pervasızca hareketlerinin arkasında esasen bu işbirlikçiler var. Ne ABD’si, ne İngiliz’i ne de Fransız’ı. İslam dünyasının başına musallat olmuş bu işbirlikçiler def olup gittiklerinde İsrail de yer ile yeksan olacaktır. Yani Arap tağutlarının kaderi ile İsrail’in kaderi birbirine bağlıdır.
Yıllar önce Şeyh Esad Temimi bir kitap yazmıştı ve bu kitap “İsrail’in Zevali” ismiyle Türkçeye de çevrilmişti. Şeyh Temimi bu kitabında İsrail’in yıkılmasının zorunlu olduğunu Kur’an-ı Kerim’e dayandırarak açıklıyordu. Zira Allah Teâlâ bu kavmi işledikleri cürümler yüzünden alçaklıkla nitelemiştir. Çünkü onlar, kendileri dışındakileri insan olarak görmezler ve diğer milletler üzerine tefecilik, dolandırıcılık, kumar, fuhuş, rüşvet ve benzeri şeylerle egemenlik kurmaya çalışırlar. Ama bu fesatları sayesinde kurmuş oldukları siyasi ve iktisadi imparatorluk artık çatırdamaya başlamıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.