• İstanbul 22 °C
  • Ankara 22 °C

Mustafa Özcan'dan: Son Dostlar

Mustafa Özcan'dan: Son Dostlar
Sait Faik Abasıyanık bir yönüyle hemşerim sayılır. Adapazarı doğumlu. Zaman farkıyla da olsa Sakarya yollarının tozunu yutmuş olmalıyız.

Sait Faik Abasıyanık bir yönüyle hemşerim sayılır. Adapazarı doğumlu. Zaman farkıyla da olsa Sakarya yollarının tozunu yutmuş olmalıyız. Zihnimde veya hafızamda yer eden hikayelerinden en önemlisi Son Kuşlar idi. Burgaz Adası’ndaki gözlemlerini anlatırken artık arkası kesilen ve gelmeyen kuşlara ağıt yakar.  Adada Konstantin isminde bir kuş düşmanı vardır, onların taze ve çıtır etlerine düşkündür. O veya benzeri adamlar kuşları Ada’dan kaçırmışlardır.  Son Kuşlar hikayesi bana dokunaklı gelir. Son dostların çekilişi gibidir.  Hayatımızı tamamlayan unsurlardan birisinin yok oluşunu seyreder gibi oluruz.  Kuşlar için kötüler olduğu gibi hayatın her alanında da kümelenmiş pusuda bekleyen kötüler ve kurutucular vardır.  Bunların su-i tesirlerini hayatın her köşesinde görebilirsiniz.  Çoğaldıkça kötülerin sayısı artıyor mu nedir? Hemşerim Sait Faik Abasıyanık’ı ve Son Kuşlar hikayesini bana tedai ettiren ve çağrıştıran son dostlardan Ahmet Ramaslı’nın kaybı ve vefatıydı. Ölümü ona konduramıyor ve yakıştıramıyordum.  Bunun için geliyorum diyen ölümü bizi ansızın yakaladı.  25/5/2015 salı günü dostlarıyla birlikte Kayabaşı Mezarlığı’na defnettik. Yeni açılan iki mezardan birisi onun kısmetiydi. Mezarın üzerinde selvileri hatırlatırcasına üç kavak ağacı var ve gölgelik yapıyorlar. Yaza girdiğimiz günlerde imam Tebareke okurken ve telkin getirirken kavakların gölgesi altında serinledik.

Mezarlıkta lahuti bir hava vardı. Yeni Bosna’daki mezarlıklardan birisinde defnedilmesini bekliyorduk. Lakin yer bulunamadı daha asude olan bu mekana nakledildi. Kendisi de mütevekkil olduğundan herhangi bir yeri vasiyet etmemiş.  Kişi nereye defnedilirse defnedilsin herkes İsrafil’in tek suruyla uyanacak.  Bununla birlikte imkanı olsaydı elbette ki aile kabristanlığında defnini isterdi.  Hacı Ahmet Ramaslı’nın vefatıyla birlikte Fatiha okuyacaklarımız arasına bir dost daha katılmış oldu.   Son yıllarda pek sık görüşemiyorduk.  Taşınmalarından ve gezilerinden dolayı fiziki mesafe oluşuyordu. Eski evlerimiz birbirine yakındı.  Bu nedenle yeni evine intikal etmeden evvel çok sık bir araya gelebiliyorduk. Yenileri de yakın düştü. Bu nedenle yeni evimize taşındığımızda Hacı Ahmet Ramaslı ile daha yakın temasta olacağımızı hayal ediyorduk. Lakin Konstantin misali insanlar sayesinde öyle bir cendereye düştük ki başımızı kaldıramaz haldeydik. Sabahat Ramaslı ile Hacı Ahmet Amca ise can dertlerine düşmüşlerdi.  İkinci adresleri hastane kapıları idi.  Sosyal ilişkileri canlandırmak için kendimizi toparlamaya çalışıyorduk ki, araya ecel girdi.  Önce Hacı Sabahat Teyze toprağa düştü.  İkisi birbirini seven ve anlayan iki insandı.  Sabahat Teyzenin vefatıyla birlikte Hacı Ahmet Ramaslı bütün dostlarına ve yakınlarına rağmen tek başına kalmıştı.  Hayata tutunmaya çalışsa da hayat ondan uzaklaşıyordu. Hastalıkları peşini bırakmıyordu. Karı-koca iyi günlerinde bazen bizim bile cesaret edemediğimiz çılgınlıklar ve sevimli huysuzluklar yaparlardı.  Teyzenin vefatından 23 gün sonra o da vuslata erdi.

 Allah vefatlarını mecaz dolu bir rüya ile malum etti.  Hanımın rüyasında, Sabahat Teyzenin sevgili kızlarından Merve Hoca’nın evindeki ağır yükleri Antalya’ya gönderdiğini görmüştü.  Rüyanın devamında ise bana tarihi soran eşime Mayıs’ın 20 ile 26’sı arasında bir günün tarihini vermişim. Merve Hocanın da aynı gece düet bir rüyası olmuştu. Rüyanın birinci bölümünü tam isabetle tabir ettim ve Antalya’nın son durak yani mezarı olduğunu söyledim. Lakin bizim de bir beklentimiz olması nedeniyle 20-26 Mayıs tarihleriyle ilgili yorumu subjektif yapmış bundan dolayı tam isabet edememiştim. Bir de Ahmet Ramaslı’ya ölümü konduramıyordum. Onunla beyaz-siyah dutlarımızı dünyada birlikte yiyecektik. Kıvama ermişlerdi. Demek ki devamı ahirete kaldı.

Devamı için: http://www.gazetevahdet.com/son-dostlar-2267yy.htm

Bu haber toplam 568 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim