Türkiye Yazarlar Birliği Ankara Şubesi tarafından 9 Kasım 2019 tarihinde düzenlenen kültür söyleyişisinde yazar Necip Evlice, “Nuri Pakdil ve Edebiyat” konulu bir konuşma yaptı. Programda Nuri Pakdil’in hayatından ve edebiyat yolculuğundan kesitler anlatan yazar Evlice, Pakdil’in fikirlerinin zihinlerde derin izler bıraktığını ve edebiyat çevrelerinde büyük etkiler oluşturduğunu söyledi.
Program TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Sait Uluçay’ın açış konuşmasıyla başladı. TYB Ankara Şube Başkanı Şair Uluçay, Pakdil’in Edebiyat dergisinin kurucusu olduğunu ve bu derginin onun sayesinde hayatını sürdürdüğünü ifade etti. Nuri Pakdil’in Mehmet Akif İnan’a yazdığı bazı mektupları ulaştığını anlatan Uluçay, “Mektuplardan Pakdil’in zor şartlarda ve kıt imkanlarla dergiyi çıkardığını anlıyoruz. Zor şartlar altında çıkan bu dergiler kalıcı izler bıraktı. Fikir hareketlerinin doğmasına kaynaklık etti. Fikir akımlarını yönlendirdi” şeklinde konuştu. Uluçay, “Nuri Pakdil’in Kahramanmaraş’ta Hamle dergisiyle başlayan edebiyat yolculuğu vefatına kadar devam etti. Bir noktada yol açıcı bir fonksiyon icra etti. Kendisini rahmetle anıyoruz” dedi.
Sabahlara kadar süren tartışmalar fikir hayatımızı yönlendirdi
TYB Ankara Şubesi’nin söyleyişi programına katılan yazar Evlice, Nuri Pakdil’in hayatından kesitler anlattı. Evlice, Pakdil’in öğrenci olayları içinde bulunmadığını ve bu sebepten okulunun uzadığını belirterek, konuşmasını şöyle devam etti: “Üstat, üniversite yıllarında kaldığı yurtlarda, okullarda arkadaşlarıyla birlikte bir düşünce etrafında kümelenmiş ve 1923’ten beri Türkiye’de yanlış kurgulanan bir şeylerin olduğunu keşfederek bir duruş sergilemek için hazırlıklar yapmıştı. Rasim Özdenören, Erdem Bayazıt, Akif İnan’la ilişkilerini kesmemiştir. İstanbul’da bulunduğu dönemde Sezai Karakoç ile çok güzel ilişkileri vardır. Onunla birçok konuyu tartışmış, konuşmuştur. Arkadaşlarıyla konuşmaları bazen sabahlara kadar sürmüştür. Bu tartışmalar ülkemizin fikir hayatının şekillenmesinde rol oynamıştır”
Gençlerin, yedi Güzel Adam dizisi nedeniyle Nuri Pakdil’in yalnızca Hamle dergisinde yazdığını zannettiklerini söyleyen Evlice, bunun yalnızca bir lise dergisi olduğunu ancak Pakdil’in edebiyat ilgisinin yeşermesini sağladığını aktardı. Seza Karakoç ile Nuri Pakdil’in yollarının ayrılmasına ilişkin Evlice şunları söyledi: “Genelde bu çok sorulan bir soru. Son yıllardaki söyleyişilerde, arkadaşlardan biri mutlaka ‘Sezai Karakoç’la aranızda ne var?’ sorusunu soruyor. Üstadın bu konuyla ilgili tek cevabı, ‘bu konu benim için ebediyen kapanmıştır’ der başka cümle kurmaz. Ölünceye kadar da konuşmadı.”
Yedi Güzel İnsan’ın üzerinde Fethi Gemuhluoğlu’nun etkisi bulunduğunu anlatan Evlice, Gemuhluoğlu’nun Pakdil’e Karakoç’la fıtratlarının farklı olduğunu söyleyerek, ayrı koşular yapmaları gerektiği tavsiyesinde bulunduğunu öne sürdü. Pakdil’in 2000’li yıllara kadar bir araya gelmedikleri Rasim Özdenören, Atasoy Müftüoğlu gibi dostlarıyla son yıllarda bir araya geldiğini hatırlatarak, Sezai Karakoç’la da bir araya getirmek istediğini ancak nasip olmadığını belirtti.
Pakdil’in insan modeli:
İnancını savunabilen, güvenilir, sorumluluk sahibi ve çalışkan,
Pakdil’in bazı özelliklerini ve hayatından küçük kesitleri anlatan Evlice, “ Pakdil tereddüt edenlere kızardı. Cesur ve kararlı olmayı severdi. Aldığı her mektuba mutlaka cevap verirdi. Onunla bir kez bile bir araya gelenlerde derin çizgiler bırakırdı. Her hareketi bilinçli, planlıydı. Muhafazakar camianın en nitelikli, estetik ve standartları yüksek kitaplarını ilk o bastırdı. Zamanının tamamını dergilere ayırmak için memuriyetten ayrıldı. Daha modern bir bakış açısı vardı. Sanatla, edebiyatla, tiyatroyla, sinemayla ve estetikle ilgilenilmesini isterdi. Biricik eserler üretilmesi için mücadele verirdi.” şeklinde konuştu.
Pakdil’in bir insan modeli olduğunun altını da çizen Evlice, kendi inancını savunabilen, güvenilir, sorumluluk sahibi, çalışkan bir insan modelini beyin yıkarcasına tavsiye ettiğini söyledi. Sayısal iktidardan çok kültürel iktidarı önemsediğini vurgulayan Evlice, savrulan medeniyetin yeniden inşası noktasında hep dert edindiğini ifade etti.
Kudüs şairi olması devrimci fikirlerini perdelememeli
Pakdil’in devrimci ve özgürlükçü bir kişiliğinin olduğunu söyleyen Evlice, “İlk kez emekçi kavramanı kullanan, işçilerin 1 Mayıs’ın kutlayan muhafazakar yazardır. İlk kez Ne Mutlu Müslümanım diyebilmiştir. 82 Anayasası’na hayır oyu veren ve bunu açıkça deklare eden aydındır.” dedi.
Nuri Pakdil’in Kudüs Şairi olarak anılmasının çok değerli olduğunu ancak bu yönünün çok fazla ön plana çıkarılmasının fikri yönünü perdelediğini anlatan Evlice, “Pakdil’in emperyalizme karşı duruşunu ön plana çıkarmalıyız. Yabancılaşmaya karşı mücadelesini örnek almalıyız. İslam Birliği tezlerine yoğunlaşmalıyız. Kültüre yönelik görüşlerine ve hedeflerine odaklanmalıyız. Kaliteli biricik eserler üretme vizyonunu gerçekleştirmeye çabalamalıyız” şeklinde konuştu.
Nuri Pakdil Kültür Evi hayali
Nuri Pakdil’in yaşadığı evin müze yapılıp yapılmayacağı” yönündeki bir soruya ise Evlice, yaşadığı evin kiralık olduğunu, Pakdil’in tapulu tek bir mülkünün olmadığını belirterek, hayalinin Nuri Pakdil Kültür Evi ya da Enstitüsü kurmak olduğunu sözlerine ekledi.
TYB Ankara Şubesi’nde düzenlenen, Başkan Mehmet Sait Uluçay’ın yönetiminde gerçekleştirilen toplantıya Genç Memur Sen Başkanı Eyüp Beyhan, MEB Daire Başkanı Esat Tektaş ve Pakdil’e gönül vermiş çok sayıda şair yazar ve yazar adayı genç katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.