• İstanbul 16 °C
  • Ankara 24 °C

Necmettiin Evci: Zamanı eritmek, zamanla erimek

Necmettiin Evci: Zamanı eritmek, zamanla erimek

Bağdat yazının sıcağında adamın biri dağlardaki mağaralardan getirdiği buzları canhıraş bağırmalarla “Sermayesi eriyen bu fakirden buz alan yok mu?” diye satarken, talebeleriyle oradan geçmekte olan Cüneyd-i Bağdadî; kulağına bu sözler çarpınca aniden durur, olduğu yere çöker ve başını ellerinin arasına alır. Talebeler telaşlanır: “Ne oldu hocam?” diye sorarlar. Büyük âlim onlara: “Bu adamın söylediklerine dikkat edin! Eriyenin aynı zamanda ömrüm olduğunu fark ettim. Sıcak, adamın maddi sermayesi olan buzları eritip tükettiği gibi, zaman da asıl sermayemiz olan ömrümüzü tüketiyor. Adamın buzlarına içinin sızlandığı kadar, ömürlerinin boşa tükenmesine karşı içi sızlanmayanlar ziyandadır…”

İki esnafın misali de manidardır. Karşılıklı iki dükkânın biri diğerinden daha fazla iş yapar. Fazla satış yapan esnaf, her akşam dükkânı kapattığında diğerine “Bugün de zarar ettik” der. Bu duruma sinirlenen diğeri biraz da alıngan duygularla dayanamayıp “En çok sen iş yapıyorsun. Allah bereket versin diyeceğine zarar ettik diyorsun” diye sorar. Bizimki “Ah komşum” der, “Sen kârı, zararı parayla mı ölçüyorsun? Bugün de bitti. Hayırlı bir iş yapamadan, boş oyalanmayla ömürden bir gün daha geçti. Ömürden zarar ettik. Ben bunun için üzülüyorum.” Burada bütün zamanlara ve insanlara teşmil edilecek nükteler, vardır. Kim ne ile uğraşırsa uğraşsın, hayatımızda hakikat nezdinde kıymeti olan işlerimizin yeri, oranı, ağırlığı ne kadardır? Allah’ın rızasına, gerçekten kendi yararımıza olacak çabalar hep ertelenen programlar olarak iyi niyetten ibaret kalıyor. Kendimizi, günün nesnel cazibesine kaptırıyoruz. İyilikleri hep öteliyor, geciktiriyor sonunda yitiriyoruz. Kazandığımızı sandıklarımız kaybettiklerimizin, yitirdiklerimizin delili oluyor. Kayıp gözükenler kazanç, kazanç gözükenler kayıp olabilir, olabiliyor. Yitirilmiş günler, aylar, yıllar sonrasında bir bakıyoruz ki ömür tükenmiş. Kazandıklarımızı sandığımız bize kalmıyor, kalmayacak. Bize kalacak olanlar da artık gelmeyecek. Onun için “Bugün de zarar ettik” diyen esnaf ile sermayesi erimekte olan buz satıcısı sadece ürpertici bir hakikati ima etmez, aşikâr da ederler. Bu açıdan bakıldığında insanların kahır ekserisi zarardadır. Zararın, varlığın ve hakikatin geri dönüşsüz noktasında anlaşılmasıyla bize kalacak olan ancak hüsrandır. İnsanlar zararda ve hüsrandadır.

Devamı: http://www.enpolitik.com/kose-yazisi/2905/zamani-eritmek-zamanla-erimek.html

Bu haber toplam 385 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim