• İstanbul 18 °C
  • Ankara 24 °C

Nilgün Çelebi: Farklı Bir Bakış

Nilgün Çelebi: Farklı Bir Bakış

Güç sosyal bilimler literatürünün ilgi uyandıran kavramlarından biri. Güç sosyolojiden siyaset bilimine, psikoloji, sosyal psikolojiden felsefeye geniş bir yelpazede kullanılan ama ne’liği, nasıl’lığı hakkında üzerinde anlaşılmış tanımı ve tasviri bile bulunmayan bir kavram.

Burada muradımız güç’ü konu eden kitap ve makalelerin yazarlarının izinden giderek güç üzerine kimin ne yazdığını sıralayan bir metin yazmak değil. Evet, bilgi birikimdir; bir konuda yazarken öncelikle bizden öncekilerin o konuda ne dediklerine yer vermemiz, onların eleştirel bir okumasını yapmamız ve ardından da kendi görüşümüzü gerekçeli olarak ifade etmemiz gerekir. Ama burada daha farklı bir yol izlenecek. Doğrudan güç’e ilişkin kendi görüşümüzü yazıya geçirecek, başkalarının görüşleriyle kıyaslanmaya değer bulunup bulunmadığı kararını okurlara bırakacağız.

Yukarıda güç konusundaki literatürün zenginliğinden söz ettik. Ben bunlardan matematikçi ve filozof Bertrand Russel’ın benzetmesinden hareket edeceğim. Russel 1938’de sosyal bilimlerdeki güç, fizikteki enerji gibidir demiş. Ona göre hayattaki birincil yaşama itimiz (impulse) güçtür. Güç enerjiye benziyor ise aynen enerji gibi, içine girdiği farklı ortamlar da bulunmalı. Nasıl fizikteki enerji mevcudiyetini rüzgâra, havaya, suya, elektronlara yansıtabiliyorsa sosyolojideki güç de kendini sosyal entitelere yansıtmakta, onlara duhul ederek onları bir yandan ‘o’ kılarken bir yandan da onların başka ‘o’larla titreşime (çınlamaya, rezonansa), ilişkiye, etkileşime hatta iletişime geçmelerine yol açmaktadır.

Güç konusundaki sözlerin sosyologlar arasındaki uzantıları, bilindik “güç bir öz müdür, güç bir ilişkisellik tarzı mıdır” dikotomisine bile yol açmıştır. Bu bağlamda örneğin M. Weber’in “güç tek veya bir grup insanın kendi iradeleriyle bağlantılı eylemlerini, bir sosyal ortamda, diğerlerinin direnişine rağmen gerçekleştirme şanslarıdır” tarzındaki tanımlaması Weber’in gücü ‘ilişkisel’ açıdan ele aldığının kanıtı olarak gösterilir. Enerji de zaten akışkanlıkla karakterize edilir.

Kestirmeden söyleyeceğim: Bence, güç birikmiş emektir. Birikmiş olma hali onu hem artmayla ya da eksilmeyle elverişli hale getirir, ki bu onun ilişkisellikle olan bağına işaret eder, hem de ortada birikmiş olan bir ‘şey’in var olduğuna işaret eder. Birikmiş bir ‘şey’in varlığı gücün hem adım adım inşa edilebilir hem de inşa edilmiş, inşası tamamlanmış bir sosyal olgu olduğuna işaret eder. Sosyal olgular tedavül/dolaşım/sirkülasyon sürecinde adım adım inşa edilmiş olan ‘şey’lerdir. Bu ’şey’e ‘öz’ demek mümkün değil. ‘Öz’ benim dışımda bizatihi kendiliğinden öyle olandır. Oysa sosyal olgular inşa süreci sonunda yapılaşmışlardır. Ve bu sebeple de hem bir başlangıçları hem de bir sonları vardır. Başka bir ifadeyle sosyal hayatta hiçbir şey için ‘öz’ diyemeyiz. Ama inşa edilmekte olan ve /veya inşası kısmen tamamlanmış olan diyebiliriz.    

Yukarıda “güç birikmiş emektir” dedik. Emek insanın alnının teri, gözünün feri, elinin becerisi, zekasının parlaması, aklının bağlaması, dilinin söylemesi, zihninin yaratmasının ürünüdür. Buradaki birikim, -evet şimdi M.Weber’den etkilenmemiz göze çarpacaktır- tekil bireyde tecessüm edebileceği gibi bir insan birlikteliğinin ortak emeklerinde de cisimleşmiş olabilir. İnşa sürecindeki haliyle değil ama bu tecessüm etmiş haliyle güç dediğimiz enerji türü kendine özgü bir kütleye sahip olmuş olur.

Devamı: http://www.fikircografyasi.com/makale/guce-farkli-bir-bakis

Bu haber toplam 375 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim