• İstanbul 23 °C
  • Ankara 28 °C

N’imelceyş’ten Bir Yadigâr: Murad Paşa Camii

N’imelceyş’ten Bir Yadigâr: Murad Paşa Camii
İstanbul'da Fatih Sultan Mehmed döneminden kalma nadir eserlerden olan Vatan ve Millet Caddelerinin kesiştiği noktadaki Murad Paşa Camii'ni Nidayi Sevim yazdı.

1985 yılından beri Murat Paşa Camii’ne zaman zaman uğrarım. Bu ibadetgâh hakikaten tam bir uğrak yeridir. Pek çok İstanbullunun bir vesile önünden, yanından geçip gittiği, belki de şehrin koşuşturmasından, telaşından bir türlü fark edemediği nezih bir ortam vardır burada. Bilindiği üzere Fatih, Aksaray, Fındıkzade ve Laleli semtleri günün her saati, her milletten insanla dolup dolup taşmaktadır. İşte bu semtlerin kesiştiği noktada bulunan tarihi camide yine her milletten Müslüman, günün her vaktinde namaz için bir araya gelir. Caminin bu özelliğini bilmeyen bir insan mekândaki bu görüntüyü fark edince kendisini adeta Birleşmiş Müslüman Milletler Cemiyetinde zanneder.16 yüzyıl Mimar Sinan eserlerinde olduğu gibi burada çoklu pencerelerle aydınlatılmış bir ortam, genişlik ve ihtişam yoktur. Sadelik, ferahlık ve sessizlik hâkimdir. Şehrin yoğunluğuna, karmaşasına ve aceleciliğine karşı bir direnç vardır bu ibadetgâhta. Camiden içeriye adım attığınız an kendinizi suya salıverilmiş balık gibi hissediyorsunuz. “Mekânların da ruhu vardır.” Sözü burada tam anlamını buluyor. Evet, burası Fatih Sultan Mehmed Han nezaretinde yaptırılan, kubbelerinde hala onun nefesini barındıran müstesna bir mekândır…

Murad Paşa Camii, XV. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilen Murat Paşa Külliyesi'nin günümüze ulaşan maalesef tek yapısıdır. Fetihten sonra Bursa üslubuyla yapılan tabhaneli (zaviyeli) cami tipinin ender örneklerinden biri olarak gösterilir. Aksaray’da, Vatan ve Millet caddelerinin, yeni adıyla Adnan Menderes Bulvarı ile Turgut Özal Caddesinin kesiştiği noktada yer alır. Fâtih Sultan Mehmed’in vezirlerinden, “N’imelceyş” (Fâtih’in ve Feth’in kutlu askerlerinden), Rumeli Beylerbeyi Has Murad Paşa tarafından 1471-72 yılında yaptırılmıştır. İmareti, hamamı ve Murad Paşa’nın Trabzon’un fethi için seferde iken Otlukbeli’nde şehit düşmesinden sonra kardeşi Sadrazam Mesih Paşa tarafından tamamlanan medresesi günümüze ulaşmamıştır. Medresenin bulunduğu bölüm hâlihazırda tuvalet olarak kullanılmaktadır. Zeynep Hatice Kurtbil'in bildirdiğine göre Caminin batı kısmında yer alan bu medrese 1929-1930’da belediye tarafından, doğudaki çifte hamamın kadınlar kısmı ile erkekler kısmının soğukluğu XX. yüzyıl başında, geri kalanları ise 1956’da yol çalışmaları sebebiyle yıktırılmıştır. (TDVİA c.31, s. 191) Yangın ve depremler sebebiyle müteaddit zamanlarda elden geçen cami 1935’te Mimar Vasfi Egeli tarafından esaslı bir onarım görmüştür. 

Caminin iç özellikleri ve haziresi 

Murad Paşa Camii, kesme taştan alçak bir ihata duvarı ile çevrili, genişçe sayılabilecek bir avlunun ortasında yer alır. Avluya giriş farklı iki yönde bulunan basık kemerli birer kapı ile sağlanır. Yapı, mihrap ekseninde sıralanan, eşit büyüklükte, kare planlı ve kubbeli iki birimin meydana getirdiği harim ile bunun yanlarındaki ikişer tabhane biriminden ve kuzey (giriş) cephesi boyunca gelişen son cemaat yeri revakından oluşur. Giriş kapısı üzerinde tarih kitabesi, bununda üzerinde müsanna hatlı Rabbena duası yer alır. "Rabbenâ âtinâ fîd dunyâ haseneten ve fîl âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr / Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!" (Bakara, 201.) Yazı, hat sanatı tarihimiz açısından pek kıymetli bir örnektir. Sırf bu sanat şaheserini görmek için bile Murad Paşa Camii ziyaret edilmelidir diye düşünüyoruz.

Yapının mihrabı ve minberi yenidir. Mermer minber gayet sade görünümlüdür. Minberin sadeliğine karşılık mihrap, mukarnaslı yaşmakla donatılmıştır. Son dönemde yenilenen ahşap vaaz kürsüsü de kare şeklinde olup geometrik bezemelidir. Kürsü sekizgen külâhla örtülüdür. Caminin düşük kodlu ilk biriminde, son dönemlerde ahşap malzemeden yapılan ve merdivenle çıkılan, kare planlı müezzin mahfili bulunur. Avluda yer alan şadırvan ve dış giriş kapısı sağında yer alan çeşme, XVII. yüzyılda Kara Dâvud Paşa tarafından yaptırılmıştır. Sekizgen şadırvan son dönemde yenilenmiştir. Kâidesinde iki güneş saati bulunan tek bir minaresi vardır. Mukarnaslı şerefesi, kesme taştan yapılan minaresinin Fatih döneminden kaldığının önemli habercisidir. Kimi kaynaklarda Camii iç kısımlarında Fatih dönemi kalem işi izlerine rastlandığı ifade edilir. Ancak biz bu detayı gözlemleyemedik. Tarih içerisinde caminin kıble yönünde büyük bir hazîre de oluşmuştur. Bu hazirede Sadrazam Mesih Paşa, Kara Dâvud Paşa, Şeyhülislâm Pîrîzâde Osman Sâhib Efendi (ö. 1183/1770) ve Altıparmak İbrâhim Efendi gibi önemli şahısların kabirleri de bulunuyor. İbn Haldûn mütercimi diye bilinen Şeyhülislâm Pîrîzâde Mehmed Sâhib Efendi (ö. 1162/1749), Osman Sâhib Efendi’nin babasıdır. Son dönem şeyhülislâmlarından Pîrîzâde Mehmed Sâhib Efendi (1838-1910) ise kızının torunudur. Tahsin Özcan’ın verdiği bilgilere göre Aksaray Caddesi açılırken o dönemde Evkaf nâzırı vekili olan torunlarından İbrâhim Bey tarafından Osman Sâhib Efendi’nin kemikleri Üsküdar’daki Selimiye Tekkesi karşısında bulunan aile mezarlığına taşınmıştır. (TDVİA c.34, s. 292)

1950’li yıllardaki yol yapım çalışmaları sırasında dış kısımda bulunan çeşmeyle birlikte burada bulunan mezar taşları daha içeri taraflara taşınmıştır. XVI. yüzyılın başına tarihlenen ve Haseki Hastahanesi önünde yer alan Şîrmerd Çavuş Türbesi, Camii’nin Millet Caddesi tarafından avluya girişte sağ kolda yer alır. Klasik Osmanlı üslûbunu yansıtan türbe’de I. Selim’in yüksek rütbeli komutanlarından Şîrmerd Çavuş ile kızı Kamerşah Hatun yatmaktadır. Esma İgüs ve Hayriye İsmailoğlu, “Osmanlı Kenti İstanbul’unu Yıkmak ve Yeniden Yapmak Paradoksu” isimli yazılarında Nedime Pamak’a atfen verdikleri bilgilere göre Millet Caddesi üzerinde, Aksaray’dan Topkapı’ya uzanan istikamette, Selçuk Sultan Camii’nin karşısında Şirmerd Çavuş’un 1504 yılında inşa ettirdiği camii yer almaktaydı. Yol yapım çalışmaları esnasında bu eser de ortadan kaldırılmıştır. Akıbeti hakkında bilgi yoktur.

Devamı: http://www.dunyabizim.com/gezi-mekan/26746/nimelceysten-bir-yadigr-murad-pasa-camii

Bu haber toplam 2795 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim