Kadim Yunan’da başlayan maddeciliğin 19. Yüzyılda Auguste Comte ile tekrar hayat bulur. Comte’a göre insan zihni üç ana dönem geçirir: Teolojik, metafizik ve pozitif dönem. Teolojik dönemde din ortaya çıkar. Metafizik dönemde felsefe egemendir. 19. yüzyılda bilimin ilerlemesiyle olayların mahiyeti anlaşılarak ilk iki döneme gerek kalmaz ve bilim ön plana çıkar. Pozitivizm önceki bütün dinlerin “İnsanlık Dini”ne geçiş için bir basamak olduğunu savunmaktadır. İnsanlık Dini’nde ilke olarak aşk, temel olarak düzen, amaç olarak ilerleme vardır.
Pozitivizmin Türkiye’de yansıması Fransızca’dan tercümelerle başlar. İlk Türk pozitivisti olan Beşir Fuad’dır. Onun amacı pozitivizmden insanları haberdar etmektir. Bileklerini keserek intihar eden Beşir Fuad, tabiri caizse pozitivizmi ölümüne de uygulamıştır. Ahmet Rıza, Comte’un öğrencisi kertesinde bir Türk pozitivistidir. Sistematik bir düşünce ortaya koyamamakla beraber pozitivizmle ilgili bir eser de yazmamıştır. Ülkenin kurtuluşunu Comte’un pozitivizminde görmektedir. İttihat ve Terakki fırkası bu anlayışın ilerleme ve düzen anlayışını partinin adına taşır. Abdullah Cevdet’in görev gereği Diyarbakır’da bulunduğu esnada Ziya Gökalp, pozitivizmin etkisine girer. Bir intihar teşebbüsü olur. Özetle 20 yüzyıla giden süreçte pozitivizm bazı Türk aydınının ilgili olduğu bir felsefî anlayış olmuştur. Program sonrası Doç. Dr. Hüseyin Öztük’e Katılım Beratı takdim edildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.