• İstanbul 14 °C
  • Ankara 11 °C

Prof. Dr. M. Seyfettin Erol: Ankara-Washington Hattında “Kökler” ve “Kutuplar Savaşı”

Prof. Dr. M. Seyfettin Erol: Ankara-Washington Hattında “Kökler” ve “Kutuplar Savaşı”
Türkiye-ABD arasındaki kriz bayram seyran dinlemeden devam edeceğe benziyor. Krizin yapısal boyutu istense de bir “bayram molasına” izin vermiyor, verecek gibi de görünmüyor.
Zira artık kriz tarafların iradelerinden çıkmak üzere bir görüntü sunuyor. Dolayısıyla krizi sadece iki ülke bağlamında yaşanan sorunların bir yansıması olarak değerlendirmek en büyük hata olacaktır.
 
Nitekim meselenin iç içe geçmiş konjonktürel ve yapısal özellikleri, Türkiye-ABD arasındaki gerginliği uluslararası boyuta taşımış durumda. Yani kriz, bugüne kadar ikili ilişkilerde göz ardı edilen, ötelenen meseleler kısmını çoktan aşmış bulunuyor. Dolayısıyla krizin uluslararasılaşması gibi bir durumla karşı karşıyayız.
 
ABD’nin Türkiye’nin önüne koyduğu “teslim şartları” görüntüsü çizen “talepler listesi” de bunun somut bir göstergesi. Türk dış politikasını “tercihleri” boyutuyla teslim almaya ve tek taraflı bir ilişkiye zorlamaya yönelik bu talepler, açıkçası Ankara’nın işini kolaylaştırıyor. Zira bu talepler, gelinen aşama itibarıyla ABD karşıtı “çok kutuplu dünya” tarafından kendisine yönelik önleyici, diz çöktürücü operasyonun, meydan okumanın bir parçası olarak görülüyor. Bu değerlendirmeyi sadece Kuzey Kore, İran gibi devletler yapmıyor. Bu listeye Çin, Rusya ve hatta Almanya-Fransa eksenli Avrupa Birliği (AB) de dâhil!
 
Başta AB, Çin, Rusya ve İran olmak üzere dünyanın önde gelen güçlerinin Türkiye’ye destek vermesinin altında şu hususlar yatıyor: 1) ABD’nin hegemon güç statüsünü bitirmek ve onu bölgesel bir güce dönüştürmek; 2) Çok kutuplu bir dünya düzeni inşa etmek ve burada birer kutup olarak yer almak; 3) ABD’den bağımsızlıklarını kazanmak.
 
Dolayısıyla sorunun uluslararasılaşması daha çok Ankara’nın lehine. Bu da hiç kuşkusuz Türk dış politikasının başarısı ile eşdeğer bir durum. Her ne kadar bazı uzman değerlendirmeleri Türkiye’nin burada tercihler bağlamında bir “seçenek krizine” gireceğini iddia etse de, konjonktür halen Türkiye’ye manevra alanı tanıyor.
 
Çünkü mesele, yukarıda da kısaca değindiğimiz üzere, Türkiye’nin beka mevzuu olduğu kadar, “çok kutuplu dünya” taraftarlarını ve bu bağlamda onların da geleceğini çok yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla buradaki krizin adı bir “kutuplar savaşı” olarak da nitelendirilebilir; doğmakta olan ve çökmekte olan kutuplar arasındaki…
 
Tarihsel Kodlara Dönüşte “Köksüzler” Kaybedecek!
Bu haber toplam 434 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim