Prof. Dr. Salahaddin Bekki: “Son Büyük Abdal Neşet Ertaş”

12 Ekim 2017’de gerçekleştirilen programda Ahi Evran Üniversitesi, Fen- Edebiyat fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü öğretim üyesi olan Prof. Dr. Salahaddin Bekki, “Son Büyük Abdal Neşet Ertaş” hakkında konuştu ve henüz yayımlamış olduğu Son Abdal Neşet Ertaş adlı kitabını tanıttı. “Ayın Sohbeti” programlarının, bu yılın ilk konuğu olmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Salahaddin Bekki, Türkiye’nin Türkü coğrafyası içinde Neşet Ertaş’ın yerini tespit etmek için Sivas, Erzincan, Kars, Van, Bitlis, Diyarbakır, Urfa, Maraş, Çukurova, Konya, Ürgüp, Kayseri, İzmir, Afyon, Bolu, Tokat, Giresun, Ordu, Rize gibi illerden örnekler veren Salahaddin Bekki, bu yerlerde müziğin şehir ismine bağlı olduğunu, şehirle anıldığını belirterek Kırşehir’de durumun farklılaşarak “Neşet Ertaş Türküsü” kavramı ile karşılandığını vurguladı ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Neşet Ertaş, Abdallık geleneği içerisinde bozlağı yenileyen kişidir. Teknolojinin gelişmesi, elektronik ortamın Anadolu’da yükselmeye başlaması Neşet Ertaş’ın sanat hayatındaki en önemli şeylerden biridir çünkü onun ‘Mahalli Sanatçı” unvanıyla radyoda çıkması Türkiye çapında tanınırlığını arttırır ve artık önü açılır. Neşet Ertaş, doğal konservatuvar içerisinde bulunan hazır müzikleri yenileyerek kendisi icra eder ve sanat gücünü göstererek havalandırdığı her türküye Neşet Ertaş damgasını vurur. Neşet Ertaş’ın türküleri incelendiğinde, 200 türkü ‘Neşet Ertaş türküsü’ olarak isimlendirilebilmektedir. Bozlağın temelinde bozlamak, feryat etmek, derdini ortaya koymak olduğu göz önüne alındığında Neşet Usta’nın Türk insanının dertlerine vs. tercüman olduğunu görüyoruz. Toplamda bakıldığında Neşet Ertaş’ın arı, duru bir Türkçesi vardır, Kırşehir ağzı ona yakışır.

Neşet Ertaş kendi gayretleriyle Trakya hariç Anadolu’nun her ilini birkaç defa dolaşır. Neşet Ertaş’ın kıymeti belli bir zamandan sonra bilinmiştir. Bir abdal hakkında ilk defa bir belgesel çekilir, Bayram Bilge Tokel’in metin yazarlığını yaptığı belgesel TRT’de gösterilir. Neşet Ertaş 25 Eylül 2012’de vefat eder, gitmeden önce de 200 eser ve gönül dostları bırakır. UNESCO ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ unvanı, İTÜ ‘Fahri Doktora’ unvanı, TBMM ‘Üstün Hizmet Madalyası’ vermiştir. Ölmeden önce de Bayram Bilge Tokel’in ‘Neşet Ertaş’ kitabını, Öner Özcan’ın kitabını görür. Öldükten sonra da kıymeti daha da arttı. Sigara ve çayla sarhoş olan insan tipinin dayandığı tek şey Neşet Usta’dır; onu dinler, çayını içer, esrüklüğünü yaşar.

Bir abdal hakkında 430 künyenin tespit edilmesi son derece önemlidir. Neşet Ertaş Kırşehir’in kent imgesi haline geldi. Her yerde Neşet Ertaş kullanılabilir, kullanılması gerekir. Geri kalanlar, bu geleneğin devam etmesi noktasında motive edilmelidir. Büyük insanlar, dehalar birtakım eserler ortaya koyarlar, öldükten sonra da onu takip edenler o eserleri okumak, dinlemek suretiyle kendilerini besler. Neşet Ertaş da her gün radyodan, YouTube’tan, televizyonlardan bizi besliyor.

Üniversitelerin misyonu var, Ahi Evran Üniversitesi’ndeyiz, Kırşehir’deyiz. Bizim bu şehre bir borcumuz var, buranın kültürüne hizmet etmek durumundayız ve böyle büyük ustalar hakkında çalışma yapmış olmak bize de artı değer katıyor. Büyük ustayı rahmetle, minnetle anıyorum.”

Programın bitiminde, Türkiye Yazarlar Birliği Kırşehir Temsilciliğini yürüten Yrd. Doç Dr. Maksut Yiğitbaş, konuşmalarından ötürü Prof. Dr. Salahaddin Bekki’ye teşekkürlerini ileterek Türkiye Yazarlar Birliği Katılım Belgesi takdim etti.