• İstanbul 25 °C
  • Ankara 31 °C

Ramazan Ercan Bitikçioğlu: Merhum Oktay Sinanoğlu’nun Vasiyeti..

Ramazan Ercan Bitikçioğlu: Merhum Oktay Sinanoğlu’nun Vasiyeti..
Ona ilk defa, 1994 yılında, Büyük Birlik Partisi (BBP) adına Kurucular Kurulu Üyesi sıfatıyla katıldığım bir toplantıda rastlamıştım.. Bu toplantı, MÜSİAD'ın organize ettiği, «Gönüllü Kültür Kuruluşları Beşinci İstişare Toplantısı» idi.

Ona ilk defa, 1994 yılında, Büyük Birlik Partisi (BBP) adına Kurucular Kurulu Üyesi sıfatıyla katıldığım bir toplantıda rastlamıştım.. Bu toplantı, MÜSİAD'ın organize ettiği, «Gönüllü Kültür Kuruluşları Beşinci İstişare Toplantısı» idi. Merhum Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu hoca, o gün 60, yani benim bugünkü yaşımda idi.

Onu yaptığı espirili fakat fevkalâde ciddî bir meselemizi ele alan kıymetli konferansı ile tanımış, çok sevmiştim. Sinanoğlu'nun tebliğ konusu “21. Yüzyılda Türkiye'nin hedefleri açısından eğitim” idi.

Amerika'nın seçkin bir üniversitesinde yıllardır vatan hasretiyle görev yapan, üç ayda bir bu hasreti gidermek ve fikir teatisinde bulunmak maksadıyla vatana dönen merhum Oktay ağabey, tek siyahı kalmamış saçları, düzgün giyimi ile değil, kâinatın en eşref mahlûku insan olmanın haysiyeti, ilmin vakarı, samimi milliyetçiliği ile dikkat çekiyordu. Bu Müslüman Türk bilgininin ifadelerinde acı hakikatler en beyinsiz kafalara onikilik çivi gibi çakılıyor, Türk'e oynanan oyunlar bir bir ifşa ediliyordu.

Sinanoğlu, “Bilim ve teknik bahane edilerek bir batılılaşma oyununa getirilmiştir Türkiye” diyordu. Bu kısa veciz cümle yıllardır uğrunda nice şerefli başları darağıcına, nice halis insanları rutubetli zindanlara attıracak olan “Sağcı, milliyetçi, mukaddesatçı başka bir deyişle hamiyyet sahibi vatanseverlerin” mücadele konusu idi. Dünyanın nereye, Türkiye'nin nereye gittiğini sorgulayan, bu tezat gidişatları gerçek bir alim rahatlığı ile son derece anlaşılır, kısa özlü cümlelerle izah ediveren Sinanoğlu, ısrarla «bir oyundan» bahsediyordu.

Nutkunun neredeyse tamamı bu oyunu izah etmek amaçlıydı. Ve son derece heyecanlanıyordu. Bu heyecan bir topluluk karşısında konuşmak v.s heyecanı değil, Türk'ü canevinden vurmak isteyenleri ve tuzaklarını anlatan bir vatanseverin Mohaç ovasındaymışcasına heyecanlanması idi.

Oktay ağabey, “bilim ve teknik bahane edilerek” nasıl bir tuzağa düşürüldüğümüzü izah babında İrlanda'nın başından geçen “Dil tuzağını” bir çırpıda anlatıverdi. Bu müthiş bir misâldi. Yaşanmış ve neticesini vermişti. Şu an bizim de aynı dertle muzdarip olduğumuz hatırlanınca gel de kara kara düşünme. İngilizler İrlanda'da şöyle bir oyun oynamışlar:

20. Yüzyılda İrlandayı tamamen silip anglosaksonlaştırmak için İrlanda'da (yardakçılarının da yardımıyla) bir “Yüksek Milli Eğitim Kurulu” kurarlar. (Bizim YÖK gibi) Bunlar ilericilik, çağdaşlık falan diyerek eğitim dilini İngilizce'ye çevirirler. Büyü, İrlanda'nın müstağriplerini (şaşkınlarını) kör etmiş, ileriyi değil burunlarının önünü bile görememişler. Böylece ana dilleri olan “Gaelik” bir müddet sonra “Vernacular” (yerel lehçe, argo) hale gelmiş..

Bizi de aynı hale aynı oyunla getirmediler mi? Türkiye cadde ve sokaklarındaki lokanta (restaurant) ve sair iş yerlerinin, kullanılan markaların gâvur isimlerine bakın, ister halkın hasseten gençlerin diline bakın. Tarzan ingilizcesi, argo ve biraz da diğer batı-doğu dillerinden 300’ü geçmeyen kelime... Ana dilimiz vernacular olmuştur!..

Devamı için: http://www.habervaktim.com/yazar/70921/merhum-oktay-sinanoglunun-vasiyeti.html

Bu haber toplam 2859 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim