• İstanbul 18 °C
  • Ankara 20 °C

Sadece aileler değil yürekler de paramparça

Fatma Gülşen KOÇAK
“13 yaşında flört yapın ama asla aile olmayın” diyen Mor Çatı’nın başını çektiği güruh yüzünden bir türlü yasal düzenleme yapılamayan erken evliler sorununu gazetemize anlatan Suçumuz Sevmek Platformu Sözcüsü Sevim Eraydın, “Çocuklar, analar hapishane yolu gözlüyor” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

Erken evlilik yaptığı için cinsel istismar suçundan hapse atılan gençlerin mağduriyeti vicdanları kanatmaya devam ediyor. Şerefiyle namusuyla nikah kıyan aile kuran bu gençler yanlış kanunların kurbanı olarak, tecavüzcülerin ırz düşmanlarının koğuşlarında kendilerine uzanacak merhametli elleri bekliyor. Bu trajediyi yetkililerin en kısa zamanda çözmesi gerekiyor. Darmadağın olmuş aileler psikolojisi bozulmuş çocuklar yokluklar, yoksulluklar, sayısız mağduriyetler. Kamuoyunun derin sessizliğine rağmen seslerini duyurmaya çalışan mağdur yakınları ise adeta çırpınıyor. Bu çırpınışa başından beri destek olan Yeni Akit Gazetesi olarak Suçumuz Sevmek Platformu Sözcüsü Sevim Eraydın’la yaşanan acıları, mağduriyetleri ve devletten beklentilerini konuştuk...

-Erken evlilik yapanların yaşadığı mağduriyeti bir de sizden dinleyebilir miyiz?

Genç evlilik mağdurlarının yaşadığı mağduriyetler o kadar çok ki. Eşleri yıllar sonra cezaevine atılan kadınlar çocuklarıyla tek başlarına bırakıldı hem cezaevindeki eşlerine hem de çocuklarına bakmak zorunda kaldılar. Burada ceza kişiye değil aileye verilmiş oldu. Babasız büyüyen 16 bin çocuğun psikolojisi bozulmuş durumda. Anne ve babalar hem maddi hem manevi olarak perişan durumdalar. Büyük trajediler yaşanıyor. O kadar çok acı hikâye var ki. Bu sıkıntıdan dolayı hastaneye yatmak zorunda kalanlardan çocuklarına bir ekmek alacak durumu olmayanına kadar içler acısı bir durumda insanlar.

Baba yolu gözlüyorlar

-Bu durumdan çocuklar da olumsuz etkilenmiyor mu?

Çocukların nasıl etkilendiğini açık şekilde görüyoruz. İlk başta hepsi kendini suçlu hissediyor, kendileri doğduğu için babalarının cezaevine girdiğini düşünüyorlar. Birçok vakıa doğum sonrası ortaya çıktığı için kendilerini suçluyorlar. Aile ortamında büyümeyen çocuklar özgüven eksikliği yaşıyor. Okula gitmesi gereken çocukların hayatlarının büyük bir kısmı cezaevi kapılarında geçiyor. Arkadaşları babalarıyla okula geldiklerinde imrenerek bakan çocukların gözlerindeki sönen ışığı görmek bizleri kahrediyor.

Amaçları aile olmasın

-Erken evliliğe karşı çıkanlar hangi açıdan meseleye yaklaşıyor, sizin fikriniz ne ?

Erken evlenenlere karşı çıkanlar flört olsun zina olsun ama asla aileler olmasın diyorlar. Müslümanlığın örf ve adetleri uygulansın istemiyorlar. Mor Çatı 13 yaşındaki çocuklara nasıl sevgili olmaları gerektiğini anlatan yazılar yayınlayıp sevgili olun ama asla nikah kıymayın diyor. İş sahibi olun kariyer sahibi olun asla aile olmayın mesajı veriyorlar. Türk aile yapısına uygun olan hiçbir şey onların kitabında yazmıyor. İş kadını olun paranız olsun. Ama asla ana olmayın ev kadını olmayın diyorlar. Çocuğun kreşte büyüsün sevgiden yoksun aile ortamından yoksun olsun. Bunu istiyorlar.

Tecavüzcü muamelesi

-Genç evlilikle ilgili nasıl bir düzenleme istiyorsunuz?

İlk başta ailelerin alnına sürülen kara bir leke var. İstismara uğramış bir anne istismarcı bir baba. Ortada aile olmuş insanlar devletin kendi eliyle vermiş olduğu bir evlilik cüzdanı ama sicillerde tecavüzcü damgası var. Küçük bir çocuğa tecavüz etmiş adi bile diyemeyeceğimiz ahlaksızlarla aynı maddeden yargılanmak çocuklarımız ve gençlerimiz için çok ağır bir tanımlama. Çünkü ortada tüm saflığıyla kurulmuş yuvalar var, tertemiz çocuklar var.

-Başkan Erdoğan’la yapılan görüşmede neler konuştunuz, bizimle paylaşır mısınız?

Cumhurbaşkanımızla görüşmemizde biz sıkıntımızı dile getirdiğimizde, “Halen çıkmadı mı onlar” sorusu bizi şaşırttı gerçekten. Roman toplantısında verdiği bir talimat vardı Bakanlarına “Bu sorun artık masadan kalksın” demişti.

Başkan emir veriyor ama ağırdan alıyorlar

-Cumhurbaşkanımız sorunun çözülmesini istiyor bürokrasi mi ağırdan alıyor?

Cumhurbaşkanımız talimat veriyor ama birileri henüz emri uygulamıyor. Daha sonraki konuşmamızda taslağın hazır olduğunu söyledi. ‘Seçime kadar olacak dersem yalan söylerim kandırmak istemem sizleri. Meclis tatile girecek seçimden sonra halledeceğiz’ diye söyledi kendileri.

-Sorunlarınızla ilgili iktidar partisinden kimlerle görüştünüz, nasıl sonuç aldınız?

Geleceğimiz paramparça

Bizler sorunlarımız konusunda Mecliste hemen hemen birçok vekilimizle konuştuk. Parti ayırmadan bu kanayan yarayı hepsine anlatmaya çalıştık. Burada aile, çocuklar söz konusu olduğu için ulaşabildiğimiz kimler varsa ulaştık. Çünkü siyasete alet edilmeyecek tek şey aile ve çocuklardır. Aldığımız cevaplar hep olumlu şeyler çözülmesi gerektiği yönünde ama maalesef ki bunca zaman geçmesine rağmen bir adım ilerleme olmadı. Halen mağdur eşler, sefalete ve yokluğa terk edilmiş çocuklar kahır çekmeye devam ediyor. Çocuklarımız geleceğimiz, babaları ise atalarımız, hem geleceğimiz hem de ata dediğimiz insanlar yok edilmeye terk edildi. Sadece aileler değil, yürekler de paramparça.

Akit Gazetesi sesimiz oldu

-Sivil toplumdan sizin sorunlarınıza dair nasıl bir duyarlık bekliyorsunuz?

 Asıl mağduriyet yaşayan kadınlarımız. Erkek bir şekilde kaderine razı olmuş yatıyor zaten. Ama kadın çocuklarıyla ortada kalmış perişan vaziyette. Kadının yaşadığı mağduriyetleri görmemeleri çok ve ailelerin dağılmaması için mücadele etsinler.

-Medyadan destek gördünüz mü?

Medyadan yeterince destek göremedik. Ama burada özellikle teşekkür etmem gereken Akit Gazetesi var. Her zaman yanımızda durdu, bizlere destek oldu. Yaşadığımız mağduriyetlere duyarsız kalmadı. Birçok yayın organı bu mağduriyetleri maalesef ki görmezden geldi. Toplumun bir parçası olan aileler hep yok sayıldı.

Aile yok ediliyor

-Erken evlilerin tecavüzcülerle aynı koğuşta olmaları onları nasıl etkiliyor?

Hapisteki gençlerimiz tecavüzcülerle, aynı koğuşu paylaşmak zorunda bırakıldılar. Bu gençler namuslu aile babası düşkün kişiler. Sapıklarla aynı kefeye koyulmaları psikolojik olarak çökmelerine sebep oluyor. Sırf yuva kurdukları için aynı havayı solumaları akıl işi bir durum değil. Vicdan sahipleri bunu nasıl kabullenir.

-Erken evliliğin önünün kapanması hangi sosyal yaralara yol açar?

Bizler ilk başta kariyer değil aile diyoruz. Ben şöyle bir cevap vermek istiyorum. Eskiden çöplere atılan hastanelerde bırakılan öldürülüp atılan bebekler yoktu. Bir şeyler yasaklandıkça hem zinalar çoğaldı. Yasak ilişkiye giren hamile kalan kızlar bebeklerinden kurtulma yolunu seçti aile kavramı yok edildi. Flört onaylandı Türk aile yapısına uymayacak çok şey yaşanmaya başlayacak bu gidişle.

-Sizin dışınızda bu konuda mücadele eden hangi platformlar var?

Nafaka Mağdurları, Babader Derneği ayrıca Hüdapar Kadın Kolları bizlerin mağduriyetlerini dile getirmek için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar.

Aile Bakanı meseleye eğilsin

-Son olarak neler söylemek istersiniz?

Tabi ki yaşanan bunca mağduriyetin göz ardı edilmesi çok garip. Ölen, intihar eden gelinlerimiz oldu. Gazetelerde göremedik, insan yerine konup araştırılmadı. Aile Bakanına, kadın derneklerine sorsanız bu kadınların hangisinin ismini bilir? Ama yasak ilişki yaşayan Sıla’nın, kendisinden 15 yaş büyük biriyle Aşk yaşayan 16 yaşındaki Aleyna Tilki’nin ismini herkes bilir ve bunlara sahip çıkılır. Hapisteki 8 bin gencimizin tek suçu yuva kurmak mı? Çelişki büyük, dert büyük çözüm bekliyoruz herkesten. Mağduruz!..

Fatma Gülşen Koçak- Yeni Akit

Bu yazı toplam 548 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim