Bismillâhirrahmânirrahîm;
Her alanın öncüleri, başarılarıyla rol model olabilen simaları vardır. Onlar toplumu besler, iyi örneklerin “kalıcı” hale gelmesini sağlar. Sağlam toplum inşası o fedakâr insanların gayretleriyle gerçekleşir. Rahmetli Süleyman Arif Emre bu çeşit insanlardandı.
Fikir, sanat ve edebiyata ilgi duydu. Bu çevrelerle içli dışlı oldu. Şiirle uğraştı. Millî Gazete’de makaleleri yayınlandı. Derunî hislerle yazdı şiirlerini. İman, aşk, tefekkür ve maneviyat gibi konuları işledi. Necip Fazıl samimi, duygu yüklü bu şiirlerin kitaplaşmasının teşvikçisi oldu.
Arif Emre kâinatı tefekküre çağırdı: “Topraklara bastıkça, O Sübhan’ı hatırla, / Toprak tenine bahşedilen canı hatırla.” “Olmak Demiştin” şiiri “sonsuzluk özlemi”nin tezahürüdür: “Bu beden her mihnete, her belâya katlanır, / Lâkin maksat ne olmaktır, ne ölmektir, ne solmaktır, / Maksat olmaksa demiştin, / ‘Olmak’, ‘O’nu bulmak’tır.” Kıbrıs Barış Harekâtı’nda zalimlere meydan okudu: “Ey fakir milletlerin kan içen zalimleri! / Bizde şeref, bizde şan, bizde vicdan konuşur.”
Devamı: https://www.milligazete.com.tr/makale/2955144/sakir-tarim/ideal-siyasetci-s-arif-emre
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.