6 yıl aradan sonra ikinci şiir kitabını yayınladın. Öncelikle hayırlı olsun, Allah mahcup etmesin. Oyunbozan ve İzinsiz Gösteri (Profil Yayınları) ikisi de çağrışım olarak dışa dönük, sosyal bir anlam taşıyor. Bu dışa dönüklük senin hayata bakışının bir parçası değil mi?
Öncelikle, güzel dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum, sağ olasınız. Allah bizleri her iki cihanda da mahcup etmesin. Duamız ve niyazımız budur. Oyunbozan ve İzinsiz Gösteri isimleri dediğiniz gibi dışa dönük, sosyal bir anlam taşıyor, haklısınız. Bu isimler yazmakta olduğum şiirin kendine mahsus çizgisi içinde belirdiler biraz da. Doğal bir seyir belki de. Olması gereken buydu. Aslına bakarsanız dışa dönük ve sosyal olmak bu çağda pek de tercih edilesi bir tavır değil. Ama sosyalliği tam da olması gereken yerden yani hayatın içinden, hayatın özünden konuşmaya başlarsak orda yalınkat insanı görüyoruz. Ben o insanın kavgasını, derdini, çelişkilerini gözlemliyorum biraz da, elbette kendimden başlayarak. Biz bu hayatın tam ortasındayız. Şiir, içe doğru eğildikçe büyüyen bir damara sahip. Bunu kimse inkâr edemez sanırım. Ama bizi içimize ve içimizdeki dünyaya sürükleyen biraz da bu dışa dönük tepkisel duruş değil mi? İçimizdeki dünya dışımızdakinin bir yansıması aslında. İyi ya da kötü böyle. Hayatı bu anlamda önemsiyorum. Yaratılmış her hücreyi önemsiyorum. Onlar bize her daim hakikati hatırlatan işaret taşları. O işaretleri yitirdiğimiz an, insan olma vasfımızı da kaybederiz. Şiirin bu hatırlama ve hatırlatma eylemiyle iç içe olması gerektiğini düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.