Harran Ü. Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Kaplan Üstüner ve Prof. Dr. Ekrem Bektaş’ın yanı sıra TYB Şanlıurfa şubesi üyeleri Eyyüp Azlal, S. Ahmet Kaya, Yrd. Doç. Dr. Mahmut Kaya, M.Emin Karahan, M.Guli Aslan, Ömer Aslan, Gül San, M.Yusuf Akbaş, Faruk Kazancı,Mehmet Sarmış,Mehmet Akcan, Abdülkadir Karacabey ve Ali Tutluoğlu katıldı.
Toplantıya ayrıca Şanlıurfa müfütlüğünün davetiyle Şanlıurfa’da bulunan divan edebiyatı uzmanı ve Şair Nabi üzerine sohbetleriyle tanıdığımız Av. Hayati İnanç bey ile onun mihmandarları Şanlıurfa İl müftüsü İhsan Açık, İl müftü yardımcısı Abdülcelil Alpkıray da katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan şube başkanı Cuma Ağaç,şehrimizin yetiştirdiği büyük şair Yusuf Nabî’nin yine bu şehir tarafından sahip çıkıldığını görmenin mtluluğunu yaşıyorum dedi. Ağaç, benden çok bu büyük şair üzerine araştırmaları olan hocalara sözü vermek isityorum, ilk söz Harran Üniversitesi hocalarındır diyerek sözü hocalara bıraktı.
Harran Üniversitesinden Türk Dili Edebiyatı Bölümü hocalarından Prof. Dr. Kaplan Üstüner, Şanlıurfalıların her yönüyle Şair Nabi’ye sahip çıkmaları gerektiğini belirtti. Nabi’nin 23 yaşında saraya gittiğinde yazdığı ilk eserine baktığımızda onun Şanlıurfa’da iyi bir eğitim görmüş olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Üstiner; “Bu da gösteriyor ki 1.650 yıllarında bile Şanlıurfa’da Nabi’yi yetiştirebilecek bir kültür varmış. Şanlıurfa, yeni Nabilerin yetirmek istiyorsa Nabi’ye sahip çıkmalı” dedi.
Prof. Dr. Ekrem Bektaş ise Şair Nabi’den şiirler okuyarak şairin söz ile mana vukufiyetine sahip olduğuna işaret etti.
Son sözü alan Divan Şiirnin yürüyen kitabı Av. Hayati İnanç, mana aleminde bütük şair Nabi ile dost olduğunu, onun sohbetlerine katıldığını belirterek. Yaşadığı ilginç olayları Nabi’den aldığı beyitlerle izah ederek. Şiirin sosyal hayat ile ne kadar iç içe olduğunu ifade etti. Ayrıca Urfalıların bu şaire sahip çıkarak onun adına bir enstitü oluşturmasının çok önemli olduğunu belirtti.
Daha sonra Prof. Dr. Ekrem Bektaş, şairin Allah hakkında şu beytini okudu.
Zihî sâniʻ ki eyler berg-i tut u kirm-i bed-bûdan
Libâs-ı iftihâr-ı şehriyârân atlas u dîbâ
[Ne güzel bir yaratıcı ki dut yaprağından ve kötü kokulu bir kurtçuktan şahların övündüğü atlas ve diba kumaşını yapar.]
Av. Hayati İnanç ise şair Nabî’nin Allah-Sanatkar yönünü anlattığı şu beytiyle karşılık verdi.
Nakş-ı sun’ın ol ki itkân üzre tasnîf eylemiş
Cüz’ü cüz’in âlemi terkîb ü te’lîf eylemiş
[Sanatının nakşını sağlam bir biçimde sınıflara ayıran (Allah), âlemi en ince ayrıntısına kadar terkip ve telif etmiş.]
Prof. Dr. Kaplan Üstüner ise şairinin Allah’ın yoktan yaratmasıyla ilgili şu beytini okuyarak beyit atışmasını alevlendirdi.
Harf harf-i kâ’inâta itmiş ibdâ-ı suver
Ba’zı virmiş istikâmet ba’zı tahrîf eylemiş
[Kâinatta harf harf suretleri yoktan yaratmış, bazısına doğruluk bazısına eğrilik vermiştir.]
Divan şiirinin yürüyen kitabı Av. Hayati İnanç, imtihan ve adalet terazisi hakkında Şair Nabî’nin şu iki beytiyle atışmayı sürdürdüi
Herkese haddince olmış mâye-bahş-ı iktidâr
Hıdmetin endâze-i vus’ınca tekşîf eylemiş
[Herkese kaldırabileceği kadar güç kuvvet vermiş, hizmetini gücünün terazisine göre yüklemiş.]
Mimkinâtı eylemiş sencîde-i mîzân-ı adl
Lâyıkınca her birin taz’îf ü tahfîf eylemiş
[Mümkinatı adalet terazisinde tartıya çıkarmış, lâyık olduğu biçimde her birini ağır ya da hafif etmiş.]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.