Geçtiğimiz günlerde TRT Haber’de yayınlanan “Kültür Sanat Dünyası” programı muhabirlerinden Önder Hanelçi, santuri Sedat Anar ile bir röportaj gerçekleştirdi. Televizyon yayınının kısıtları dolayısıyla röportajın bir kısmı yayınlanabildi. Biz de bu röportajı deşifre ettik, düzenledik, Sedat Anar’ın santur hakkında yazdığı yazılardan da istifade ederek düzenledik, son halini verdikten sonra Sedat Anar’ın da onayını alarak sayfalarımıza taşıyoruz.
Önce sizi bir tanısak. Kimdir Sedat Anar?
Ben 1988 Şanlıurfa-Halfeti doğumluyum. 17 yaşına kadar Urfa’da yaşadım. Daha sonra Hacettepe Tarih bölümünü kazandım. Ankara’ya yerleştim. Ankara’da bir İranlı arkadaşımda santur gördüm ve santurun sesine âşık oldum. Türkiye’de öğreten birini bulamadığım için, daha doğrusu malzemesi bile olmadığı için, teli kırılsa kopsa tel bile alacağım yer olmadığı için okulu dondurup İran’a gittim ve bir buçuk yıl İran’da yaşadım. Gidiş gelişler yaptım sürekli. 2013’te ilk santur albümünü yaptım. Daha sonra Kalan Müzik’te üç tane albüm yaptım. En sonunda Kültür Bakanlığı’nın katkısıyla Ehl-i Beyt Besteleri diye bir albüm yaptım. Bu albüm de Türkiye Yazarlar Birliği tarafından yılın müzik ödülüne layık görüldü.
Mutasavvuf şairlerin şiirlerine besteler yapıyorum ve bunları çeşitli albümlerde topluyorum. Beni en fazla etkileyen üç şair sayabilirim size. Bunların şiirlerini besteledim, albümlerini yaptım. Birisi Niyazi-i Mısri ki en başta gelen kişidir. İkincisi Yunus Emre, üçüncüsü Osman Kemali Baba. Böyle çalışmalara devam ediyorum.
Devamı için: http://www.dunyabizim.com/soylesi/26587/sedat-anar-ile-santur-sazi-ve-muzik-yolculugu-uzerine
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.