• İstanbul 19 °C
  • Ankara 20 °C

Taha Özhan'dan: Siyasi partiler ve tarihsel derinlik

Taha Özhan'dan: Siyasi partiler ve tarihsel derinlik
Seçimlerde yarışan partilerin tarihsel derinlik cetveline bakarak, üzerinde hareket ettikleri sosyolojinin sınırları, dolayısıyla da siyasal ufuklarının çapı değerlendirilebilir.

Türkiye’deki siyasi partilerin kullandığı söylemden ve tabanları tarafından hazmedilme şeklinden sosyolojik ve tarihsel derinlik çıkarımlarında bulunmak mümkündür. Seçimlerde yarışan partilerin tarihsel derinlik cetveline bakarak, üzerinde hareket ettikleri sosyolojinin sınırları, dolayısıyla da siyasal ufuklarının çapı değerlendirilebilir.

Türkiye toplumunu yatay kesen unsur, en geniş anlamıyla tartışmasız ‘dini kimlik’ten ibaret. Dolayısıyla tarihsel derinliğin ana karakterini de İslam tarihi veya İslam’dan sadır olan insanlık tarihi anlatısı oluşturmaktadır. Diğer bütün anlatılar, bu tarihsel derinliğin ya cüzî yan unsurlarıdır ya da mukayese edilemeyecek kadar istisnai anlara veya kesimlere tekabül etmektedir.

AK Parti’nin ve liderliğinin söylemlerinde kullandığı tarihsel referansları, olayları, tarihsel isimleri, tarihi dönüm noktalarını ve telmihleri alt alta sıralarsanız, karşınıza oldukça ilginç bir manzaranın çıkacağından emin olabilirsiniz. Aynı konuşma içerisinde 622’den 1071’e, 1453’den 1517’ye, 1914’ten 1960’a varıncaya dek tarihsel referansların oldukça rahat bir şekilde hazmedildiğini görürsünüz. Böylesi bir söylem tüketimi, demokratik seçimlerin yapıldığı başka hiçbir ülkede neredeyse mümkün değildir.

Tarihsel derinlik; insanlık tarihi içerisinde önce ‘özne olma’ imkânını, ardından da aktif bir unsur olarak ‘kimlik yüklenmesini’ sağlamaktadır. Bu yönüyle AK Parti, tarihsel derinliği aktif anlamda bin yılı aşkın bir sosyal muhayyileden rahatlıkla siyasal dil üretebilmektedir. Bu durum, üzerinde hareket ettiği sosyolojik dalganın boyutunun ve derinliğinin de oldukça güçlü olmasını mümkün kılmaktadır.

Böylesi bir derinlik, AK Parti’nin ‘parti organizasyonu’ yapısını fazlasıyla aşan tarihsel bir hareket haline gelmesine yardımcı olmaktadır. Bu, hem güçlü bir geleneğin bin yılı aşan bir dönemde farklı isimler ve aktörlerle sahiplenilmesini hem de geleceğe dair ‘parti organizasyonunu’ aşan bir özgüven imkânı sağlamaktadır.

Muhalefet partileri açısından ise tarihsel derinlik meselesi başlı başına bir kriz alanı anlamına geliyor. Mesela CHP, açık bir şekilde tarihsel derinlikten uzak durmanın, hatta bir yönüyle Batı’ya bunun teminatını vermenin var ettiği bir sosyal ve siyasal muhayyilenin içerisinden konuşmak durumunda. Bu o denli travmatik bir durum ki, CHP yeniden tarih yazımı ihtiyacı hissederek, kurgu bir tarihi söyleme saplanmak zorunda kaldı. Sonuçta, tarihsel olarak bütün derinliği ‘yüz yıllık bir parantez’den öteye gidemeyen kadük bir durum ortaya çıktı. Bunun ismi ise açık bir şekilde ‘tarihsel sığlık’ oldu.

Devamı için: http://haber.star.com.tr/yazar/siyasi-partiler-ve-tarihsel-derinlik/yazi-1032164

Bu haber toplam 358 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim