• İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

Taha Özhan'dan: Yemen kimin krizi?

Taha Özhan'dan: Yemen kimin krizi?
Yemen’de patlayan krizin neredeyse şaşırtıcı bir tarafı bulunmuyor. Adım adım geliyorum diyen krizde, paydaş olan aktörlerin tamamı olabilecek en sorumsuz ve yanlış tercihlerle sorunun büyümesini bizzat sağladılar.

Yemen’de patlayan krizin neredeyse şaşırtıcı bir tarafı bulunmuyor. Adım adım geliyorum diyen krizde, paydaş olan aktörlerin tamamı olabilecek en sorumsuz ve yanlış tercihlerle sorunun büyümesini bizzat sağladılar. Siyaset üretemeyen, sahada ne pahasına olursa olsun kısa vadeli alan kazanmayı jeopolitik başarı zanneden yaklaşımlar, Yemen’i de en kaba vekâlet savaşı alanlarından birisine dönüştürmekte gecikmediler. İslamcıfobizmle gözlerini karartanlarla, mesiyanik mezhepçi jeopolitiğe gömülenlerin makasına giren son kurban Yemen oldu. Bu durumu birkaç ay önce şöyle ele almıştık: 

“En son Yemen’de yaşanan darbe, bu makasın en trajik örneklerinden birisi. İlk anda darbeyi yapanlar adına bir kazanım olarak görülecek olan süreç, çok daha kanlı bir sayfanın açılmasından başka bir anlama gelmiyor. Zaten Irak ve Suriye üzerinden yeterince motivasyon sağlayan mezhepçi dalganın, Yemen krizinde ‘Mekke’nin de misyoner bir hedefe dönüşmesi’nin nasıl bir karşı tepki üreteceğini tahmin etmek zor değil. Irak işgalinden beri, ezici nüfus çoğunluğuna sahip Sünni ana damarın, bölgenin hemen her tarafında bu denli tahrik edilmesinin oluşturduğu kontrolsüzlüğün hızla yönetilmekten uzaklaştığını görmek gerekiyor.” 

Maalesef yukarıdaki öngörümüzün üzerinden fazlaca zaman geçmeden, karşı tepkinin hızla büyüdüğüne şahitlik ettik. Körfez’in öncülüğünde Yemen’e yapılan müdahale, bölgede kendi meşruiyetini hızla hazırladı. İran destekli Husilerin Aden’e doğru yürümesi, Süveyş Kanalı’ndan geçen petrol trafiğini doğrudan etkileyecek Bab’ül-Mendep boğazını tehdit etmek bir yana, Yemen’in nüfus yoğunluğunun üçte birine yakınının olduğu bölgenin tamamen Suud karşıtı güçlerin eline geçmesi anlamına gelecekti. Bu durumu açık ifadelerle İranlı resmi ağızların oldukça iştahlı bir şekilde sahiplenmeleri de ateşe benzin dökmelerine sebep oldu. Hatta o denli ileri ifadeler kullanmaya başlamışlardı ki, Suud içerisindeki muhtemel bir isyanı da oldukça rahat bir şekilde dillendirmekten geri kalmıyorlardı.

Kör, değersiz ve hepsinden önemlisi stratejik bir aklı olmayan konjonktürel taktik adımların ortaya çıkardığı en trajik manzara bugün Yemen’de yaşanıyor. Suriye’de El-Kaide, Irak’ta IŞİD üzerinden ucuz istihbarat taktikleriyle ateşle oynayanlar, kendi çıkardıkları yangınların sebep olduğu felâketlerle baş başa kaldılar. Bir yanda, yüzyıllarca geriye giden jeopolitik açlığını mezhepçi bir mesiyanizme dönüştürerek, bütün siyasal boşlukları doldurarak gidereceğini düşünen bir akıl, diğer yanda ise neocon fanatiklerden daha takıntılı bir şekilde İslamcıfobik Körfez aktörleri, elbirliği ile bölgesel kaosu büyütüyorlar. Batılı aktörler ise bu durumun kendilerine sağladığı oldukça konforlu pozisyonla, felâket senaryolarından en kötüsünü tercih etmekte şüphe etmiyorlar.

Devamı için: http://haber.star.com.tr/yazar/yemen-kimin-krizi/yazi-1014718

Bu haber toplam 344 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim