Bu lafından sadece sekiz gün önce “Kasım Süleymani benim talimatımla öldürüldü” diyerek gururla babalanan da Beyaz Saray’da oturan Sarı Kovboy’dur!
Süleymani’nin katledilmesi, apaçık bir terör saldırısıdır.
Varsayalım: İran devleti, misal CIA Başkanı’nı Bağdat’ta bir füze saldırısıyla öldürseydi…
Washington’ın bunu bir terörist saldırı olarak tanımlayıp, üstüne bir de “İran’a savaş açacağını” öngörmek; işten bile değildi!
Ezcümle, “İran devletinin hiyerarşisinde çok önemli bir mevkide bulunan bir komutanı” terör saldırısıyla katleden Amerikan Devleti; bir kere daha Uluslararası Hukuka değil Orman Kanununa bağlı olduğunu gösterdi.
*
Tam da burada; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin şu isabetli sözlerini not etmek gerekiyor:
“Resmi bir devlet görevlisi olan Süleymani madem suçlu idi; o zaman bir suçlunun nasıl yargılanacağı, cezalandırılacağı, hangi hukuki işlemlere muhatap kalacağı, temel hukuk bilgisine sahip olan herkesin bildiği bir husustur…
Üst rütbeli bir askeri hedef alarak ‘Bana göre suçludur, o halde ölmesi gerekir’ demek kanun tanımazlıktır, vahşi batı yöntemidir, barbarlığın ta kendisidir!” (13 Ocak 2020; Türkgün)
Süleymani’nin sistematik katliamlar yapmış bir zalim olması; ABD’nin onu bir terör saldırısıyla katlettiği gerçeğini ve Trump’ın da bu “cinayetin azmettiricisi” olduğu hususunu asla değiştirmez!
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/tamerkorkmaz/baris-tiyatrosu-yahut-kim-inanir-2053998
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.