• İstanbul 13 °C
  • Ankara 14 °C

Tanpınar'ı okumak Almanları da zenginleştirir

Tanpınar'ı okumak Almanları da zenginleştirir
Beatrix Caner, Tanpınar'dan Ömer Seyfettin'e kadar birçok önemli yazarın eserlerini Alman diline kazandırdı. Macaristan doğumlu Caner, Türkler hakkındaki önyargıları destekleyen yazarların gördüğü ilgiden rahatsızlık duyuyor.

Macaristan doğumlu Beatrix Caner, Tanpınar'dan Tomris Uyar'a, Ömer Seyfettin'den Sadık Yalsızuçanlar'a birçok önemli yazarın eserlerini Almancaya çeviren bir Türk edebiyatı âşığı. Beatrix Caner'in ilk çevirdiği eser, Tomris Uyar'ın bir öyküsü olmuş. Bu çeviriyi yayımlatmayı başaramayınca çareyi Türk eşi Mesut Caner ile birlikte Literaturca Yayınevi'ni kurmakta bulmuş. O dönemde yayınevlerinin Türkler söz konusu olduğunda eşini eve kapatan erkeklerle kızını zorla evlendiren babaların hikâyelerine rağbet ettiğini söyleyen Caner, halen İlber Ortaylı'nın üç eserini Alman diline kazandırmaya çalışıyor. Frankfurt'ta görüştüğümüz Beatrix Caner, akıcı Türkçesi ile karşımızda bir Macar hanım olduğunu unutturdu bize.

Türk diline ilginiz nasıl başladı?

Almanya'ya geldiğim zaman okulumdaki Türk arkadaşlarımdan duyduğum bazı Türkçe kelimelerin bana tanıdık geldiğini fark ettim. Osmanlıların Balkanlar'da hüküm sürdüğünü biliyordum. Ama Türkçe kelimelerin Macarcaya geçtiğini düşünmüyordum. Sonra anladım ki büyük ninem büyük ihtimalle Ermeni asıllıydı. Ve ben ilk Türkçe kelimeleri ondan öğrenmiştim. Mesela ibrik kelimesini... Sonra Türkoloji okumaya karar verdim.

Okul kitaplarında bile Osmanlı yer almazken siz Osmanlı'dan bahseden bir kitap çeviriyorsunuz. Hedef kitlenizde Almanya'daki genç Türk nesli de var mı?

İlber Ortaylı'yı seçmemizin sebebi, tarih konusunda hem Avrupalılara doğru bilgiyi sunabilmek hem de buradaki genç Türkleri bilinçlendirmek. Türk gençleri geçmişlerini merak ediyorlar. Hanedan hakkında, Osmanlı devlet sistemi hakkında ne kadar bilgimiz var, sorgulamak gerekiyor. Batı'da onları hep vahşi, emperyal bir kültür olarak lanse ediyorlar.

Türk edebiyatı denilince Almanların aklına hangi isimler geliyor?

Orhan Pamuk ve Yaşar Kemal dışında burada Türkler hakkında önyargıları körükleyen bazı Türk kadın yazarlar var. Konular hep aynı, namus cinayeti vs. Televizyona çıkıyorlar, bütün konularda uzman kabul ediliyorlar, ama dünya görüşleri oldukça dar. Sanki bütün Türkler eşlerini katlediyor. Yaşananları ve sorunları yazıya dökmeyi edebiyat olarak adlandırmak gibi bir eğilim var. Halbuki Tanpınar'ı okumak ve gerçek Türk edebiyatını bilmek Almanları da zenginleştirir.

Almanya'daki Türk edebiyatına dair karamsar bir tablo çizseniz de 'ille de edebiyat' demekte ısrarlısınız. Ümitsizliğe kapıldığınız olmuyor mu?

Oluyor tabii ki. Fakat bir kıvılcım oluyor ve kendimize geliyoruz. Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'nda onur konuğu olmasından sonra büyük gazeteler değil belki ama esas edebiyatla ilgilenenler bizimle çok ilgilendi. O zaman anladım ki önce bu entelektüel kitleye ulaşmak lazım. Orada kafalarda bir şeyler değişiyorsa bana düşen görevi yapmışım demektir.

Sizin Türkçede başucu eseriniz ne?

Tanpınar'ın Huzur'u. Onun eserleri gizli bir hazine gibi. Ne zaman elime alsam farklı bir açı yakalıyorum.

En çok hangi kitabı çevirirken zorlandınız?

Bilge Karasu'nun Gece romanı biraz zorladı. Gece, Karasu'nun hayal gücünü zorladığı kurgusal bir roman ve çok sembol var. Genel anlamda Türkçedeki incelikleri Almancaya aktarmak zaten mümkün değil. Örneğin Almanlar, Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nü çevirdiler. Tanpınar'ın romanı sembollerle dolu. Özel isimlerin bile sembolik bir anlamı var. O isimler olduğu gibi verilmiş. Türkçe bilmeyen biri için fazla bir şey ifade etmeyebilir. Ha Ayarcı'ymış ha Ahmet. O zaman bütün incelikler kayboluyor.

12.12.2011 Zaman

Bu haber toplam 2303 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim