• İstanbul 25 °C
  • Ankara 30 °C

‘Tarihin ulu çınarı’ Halil İnalcık Hoca’ya vefâ

‘Tarihin ulu çınarı’ Halil İnalcık Hoca’ya vefâ
14 Kasım 2009 Cumartesi günü, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Prof. Dr. Halil İnalcık’ın akademik hayatının yetmişinci yılı, dönemin Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun, birçok ilim adamının ve öğrencilerin katılımıyla kutlanmıştı.

İbrahim Ethem Gören | Dünya Bülteni/ Kültür Servisi

"Tarih milletin yurdudur" diyordu iktisat gurusu Mustafa Özel. Evet tarih milletin yurdudur ve dahi milletin yurdu tarihtir.

Milletin yurdunda son asırda yetişen en büyük tarihçi olan Halil İnalcık Hoca, milletin, yurduna kastedenleri alaşağı ederek yeni bir tarih ve destan yazdığı Fetullahçı darbe girişiminin hemen akabinde fena yolculuğunu tamamlayarak, ceddi Fatih Sultan Mehmed Han’ın haziresine sırlandı. Lakin sırlarını da yanında götürmedi; sadırdan satıra aktararak kitaplara nakşetti, talebelerine aktardı, geride hemen her biri sadaka-i cariye hükmünü haiz olan çok değerli eserler bıraktı.

Eskiler, “İlmin tasarrufu malın tasarrufu gibi değildir, malın zekâtı kırkta bir iken ilmin zekâtı yüzde yüzdür” diyerek kimi zaman göz ardı edilen önemli bir hakikate dikkat çekmiş. Böylelikle ilim, asırlar boyunca hiçbir bilgi kırıntısını kendine saklamayan velüd âlimlerin gönlünden kitaplara ve sema metoduyla da hocanın dilinden talebenin kalbine aktarılmış! Malum olduğu üzere her bir ferdin dünyaya gönderilişinin bir amacı, gayesi vardır. Akil insan söz konusu amacının ne olduğunun farkına varır ve o yönde çalışmalar yapar. Hocaların hocası Halil İnalcık içinde “Mahza tarihi yaşamak ve yazmak için yeryüzüne gönderilmiştir” cümlesini kursak hata etmiş olmayız!

Halil İnalcık Hoca’ya rahmet niyazıyla talebelerinin kıymetli katkılarıyla hazırladığımız vefayat dosyamızı dikkatlerinize arz ediyoruz. Ruhu için Fatihalar okuyalım.  

MECMAU’L-BAHREYN: İKİ DENİZİN BULUŞMASI VE GİRYE SELİ

Yard. Doç. Dr. Fatih BAYRAM,  İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü

14 Kasım 2009 Cumartesi günü, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda Prof. Dr. Halil İnalcık’ın akademik hayatının yetmişinci yılı, dönemin Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun, birçok ilim adamının ve öğrencilerin katılımıyla kutlanmıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen “İlim ve Fikir Hayatının Yetmişinci Yılında Prof. Dr. Halil İnalcık” konulu etkinlikte konuşan Davutoğlu, o gün belki de İnalcık’ın hayatını en iyi özetleyen şu cümleyi terennüm etmişti: “1918 yılında Osmanlı Devleti son bulurken bundan iki yıl önce onun tarihini yazacak ve tüm dünyaya duyuracak olan bir çocuk dünyaya geldi.” Davutoğlu’nun ihâtalı konuşmasının ardından kürsüye çıkan Halil İnalcık’ın o gün zihinlere nakşettiği kelimeler unutulacak gibi değildi: “Hayretle dinledim. Türk diplomasisinin başı olan bu genç adam, benim eserlerimin hepsini okumuş!” 28 Temmuz 2016 Perşembe günü İnalcık Hocamızı ebediyete uğurlarken “giryeseli”ne tutulan Davutoğlu, belki de o günkü anlamlı buluşmayı hatırlıyor ve koca bir çınarı Sultan Murad oğlu Mehemmed Han’ın gölgesine emanet etmenin onur ve gururunu yaşıyordu.

MECMAU’L-BAHREYN BİR ŞAHSİYETTİ

Halil İbrahim İnalcık, hayatı boyunca farklı kutupları şahsında buluşturmuş mecmau’l-bahreyn bir şahsiyetti. Onun hayatı, Musa (a.s.) ile Hızır (a.s.)’ın buluşmasının sırrını arayıştı. Osman Gazi ile Şeyh Edebali; Orhan Gazi ile Geyikli Baba; Sultan Murad b. Mehemmed Han ile Hacı Bayram-ı Velî; Fatih ile Akşemseddin onun yazılarında buluşmuşlardı. O, Ayasofya’da kılınan ilk Cuma namazında Fatih’in koluna girerek onu minbere götüren Akşemseddin’i gören gâzîlerin nasıl bir gözyaşı tufanına tutulduklarını canlı bir şekilde tasvir eden bir kutuptu. Tarihçilerin Kutbu’ydu. “İstanbul: Bir İslam Şehri” makalesiyle fetih şehitlerinin ruhunu şâd eden bir vefâ âbidesiydi. Zor zamanlarda öğrencisine medet eyleyen bir ihsan padişahıydı.

O, Eyüp ile Kırım’ı buluşturan bir şahsiyetti. İnalcık Hoca’nın anne tarafından büyük dedesi Eyüp’te bir Nakşî şeyhiyken büyükbabası ise Kırım’da Han Camii müezzini idi.

HALİL HOCA DOĞU İLE BATIYI BULUŞTURAN BİN İNSANDI

Halil Hoca, Doğu ile Batı’yı buluşturan bir insandı. Fuat Köprülü, Abdülbaki Gölpınarlı, Fernand Braudel ve William H. McNeill onun buluştuğu isimler arasındaydı. O, Muratpaşa Camii’nin şadırvanında geçen çocukluğunu, yetiştirilme tarzı açısından ise Mozart’ın çocukluğuna benzetmekteydi. Osmanlı tarihini tüm dönemleriyle anlama uğraşının yanı sıra Batı’yı da müziğiyle ve her yönüyle anlama heveslisiydi. Bir yandan Londra’da Albert Hall’de klasik müzik dinleyen İnalcık, diğer yandan ise Paris’te gelişen Annales tarih ekolünden ilham alarak makaleler ve kitaplar yazmaktaydı. Hangi ayda doğduğu bilinmediğinden Alfred de Mousset’in “le Mai” şiirinden ilham alarak doğduğu ay olarak Mayıs’ı seçmişti. “Le Mai”den ilham alan Hoca, aynı zamanda Bursa’daki Geyikli Baba törenlerinde halkın tekbir getirişini anlatırken gözyaşlarına hâkim olamayan ve “işte bizim milletimiz budur” diyerek dersi yarıda bırakan bir insandı.

tekbir sesleriyle “vâdî-i Hâmûşân”a uğurlandı.

TEKBİR SESLERİYLE “VÂDİ-İ HÂMÛŞÂN’A UĞURLANDI

O, milletimizin “dahilî ve hâricî bedhahlara” karşı nöbette olduğu bir dönemde “göklerden gelen bir karar”a boyun eğerek tekbir sesleriyle “vâdî-i Hâmûşân”a uğurlandı. Ömrünü Devlet-i Aliyye’ye adayan Halil Hocamız’ın Klasik Çağ’ın Başkumandanı II. Mehmed’in hazîresine defnedilmesinde emeği geçen tüm devlet büyüklerimize sonsuz şükranlarımla…

 

Devamı için: http://www.dunyabulteni.net/haberler/374638/tarihin-ulu-cinari-halil-inalcik-hocaya-vef

Bu haber toplam 1003 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim