Liderle kurduğu gönül bağını onu hayal kırıklığına uğratacak bir şey yapılmadığı sürece devam ettirir. Bu gönül bağı oy vermenin ötesinde büyük anlam taşır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idarede istikrar sağlamasının ve siyasette uzun ömürlü olmasının temel nedeni milletle kurduğu güçlü gönül bağıdır.
AK Parti 6. Olağan Genel Kurulu’nu 18 Ağustos’ta yaptı. Büyük bir coşkunun olduğu salonda Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı, konuşmasına “vatan toprağının neresinde olursa olsun, fabrikada makine başında, atölyede tezgah önünde, inşaatta iskele üzerinde, ekmek teknesi olan aracının direksiyonunda, dükkanında iş yerinde nafakasını temin etmek için çalışan tüm emekçileri selamlıyorum” diyerek başladı. Çiftçileri, balıkçıları, tarım işçilerini, öğretmenleri, öğrencileri, esnafı, güvenlik güçlerini ve milleti selamladı. ABD’nin ülkemize açtığı ekonomik savaşla ilgili, “Birileri bizi güya ekonomi, yaptırım, kur, döviz, faiz, enflasyonla tehdit ediyor. Onlara diyoruz ki oyununuzu gördük ve meydan okuyoruz. Biliyoruz ki iman varsa, imkan da vardır” diyerek Türkiye üzerinde oyun oynamak isteyenlere yeniden meydan okudu. “İman varsa, imkan da vardır” sözünün sahibi rahmetli Erbakan Hoca’ya atıf yaptı. Kongreye damga vuran sözlerinden biri de “Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüken ama stratejik hedef haline getirenlere teslim olmayacağız” demesiydi. Yeni döneme ilişkin mesajlar verirken yerel seçimlerin önemine yeniden vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı, teşkilatlara hitap ederken, her fırsatta dile getirdiği ‘milletle olan gönül bağını güçlendirmenin’ ve ‘tevazu sahibi olmanın’ önemine tekrarladı. Yerel seçimlere giderken gönül bağı vurgusunu daha sık duyacağız.
Gönül Siyaseti ve Gönül Belediyeciliği Seferberliği
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçimlerinden hemen sonra yapılan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda da yerel seçimlerle ilgili önemli açıklamalar yapmıştı. Erdoğan, “Şayet 24 Haziran’ı doğru analiz edemez ve gereğini yerine getiremezsek her şeyden önce kendi ilkelerimiz ve geçmişimizle çelişmiş oluruz” diyerek AK Parti’nin oy kaybının nedenleri üzerinde durmuştu. Cumhurbaşkanı, AK Parti’yi diğer partilerden farklı kılan ve 16 yıldır iktidarda tutan anlayışı ise şöyle ifade etmişti: “Hedefimize ulaşmışsak, çıtayı daha yukarı çıkardık. Hedefimize ulaşamamışsak sebeplerini tespit edip mümkünse tamir, değilse yeniden inşa yoluna gittik.” Bu tespitleriyle beraber 2019 yerel seçimlerine vurgu yaparak yeni dönemde belediyecilikte “gönül belediyeciliği seferberliği”, siyasette de “gönül siyaseti yapılması” çağrısı yapmıştı. Erdoğan, milletle olan ilişkisinde “gönül bağına” önem vermesi ve “sahici” siyasetçi olması nedeniyle millet sevgisine mazhar oluyor. Bu iki vasfın siyasette oydan daha büyük bir anlam taşıdığını bildiği için her fırsatta gönül odaklı siyaset çağrısı yapıyor.
Siyaset millete hizmet etmenin önemli araçlarından biridir. Bizim gibi toplumlar güçlü liderlerin etrafında kenetlenirler. Liderle kurduğu gönül bağını onu hayal kırıklığına uğratacak bir şey yapılmadığı sürece devam ettirir. Bu gönül bağı oy vermenin ötesinde büyük anlam taşır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın idarede istikrar sağlamasının ve siyasette uzun ömürlü olmasının temel nedeni milletle kurduğu güçlü gönül bağıdır. Liderle halkın kurduğu gönül bağı, 15 Temmuz’da Erdoğan’ın çağrısıyla milyonlarca insanın ölümü göze alarak meydanlara çıkmasını sağlayan güçtür. Gönül bağı kurmak için aynı dili konuşmanız gerekmez. Bugün Pakistan’dan Lübnan’a, Azerbaycan’dan Katar’a, Kuveyt’ten Umman’a, Filistin’den Senegal’e kadar geniş bir coğrafya ABD’nin açtığı ekonomik savaşta yanımızda yer aldılar. Bunun en önemli nedenlerinden biri “gönül coğrafyamızda” Erdoğan’ın uyguladığı gönül siyasetidir.
Millete Değer Vermek
Seçmen tercihlerini etkileyen çok sayıda faktör var. İnsanlara hangi nedenle oy verdiğini sorduğunuzda kolay cevap veremez. Bu nedenle seçmen davranışlarını herhangi bir kalıba dökmek zordur. Bizim gibi duygusal olan bir milletin oy tercihlerini etkileyen faktörlerin başında duygusal nedenler yer alır. Milletimiz hizmetin yanı sıra kendisine değer verilmesini de bekliyor. Seçmenlere değer veren siyaset anlayışına sahip siyasetçiler bir fark oluşturur. Bir taraftan hizmet etmek diğer taraftan da gönül bağı kuracak işler yapmak gerekir. Millet için yaşadığı yerlere yol yapılması, park yapılması önemlidir. Ancak düğününde, hastalığında ve cenazesinde siyasetçinin yanında olması yapılan hizmetlerden daha önemlidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu gerçeğe dikkat çektiği bir konuşmasında “Yönettiği şehrin halkıyla beraber olmayan, gönülleri fethetmeyen, aşkla, şevkle, adaletle, akılla çalışmayan bir belediye başkanı bir eliyle yapıp diğer eliyle yıkan kişi gibidir. Ne kadar çok çalışmış olursa olsun döneminin sonunda geride sadece enkaz bırakır” diyerek siyasette gönül bağı kurmanın en az hizmetler kadar önemli olduğu vurgusunu yapmıştı.
AK Partili Siyasetçinin En Önemli Vasıfları
Milletimizin siyasetçide aradığı en önemli vasıf mütevaziliktir. Bu vasıftan yoksun bir siyasetçi dünyanın en önemli hizmetlerini yapsa da bir tarafı eksiktir. Millete tepeden bakan, halkın ulaşamadığı, milletin telefonlarına cevap vermeyen, dertleriyle ilgilenmeyen siyasetçi sadece hizmet yapmış olmakla milletin gönlüne giremez. Nitekim 24 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan şu önemli tespitlerde bulunmuştu: “Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer bugün ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. Önemli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz. Öyle gönüllere girmiyor da vatandaşa eğer tepeden bakıyorsak, bir gurur abidesi olarak bakıyorsak, kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir ondan sonra da kenara koyar.”
AK Parti’nin başarısında “dava idrakine sahip” teşkilat mensupları ve belediye başkanlarının önemli payı var. Dava idrakine sahip teşkilatlar ve belediye başkanlarının özellikleri ise şehrine ve partiye yük olan değil yük alan olmaları, partinin değerlerini temsil kabiliyeti olmaları, yaptığı hizmetlerle vatandaşa dokunabilmeleri ve vatandaşın da kendisine rahatlıkla ulaşabilir olmalarıdır. Cumhurbaşkanı’nın mesajlarına bakıldığında AK Parti teşkilatları ve belediye başkanlarından beklenen; millet ile güçlü bir gönül bağı kurulması, esnafların ziyaret edilmesi ve sabah çayının esnaf ile içilmesi, siyah plaka ve makam arabasının yansıttığı resmiyetten uzak durulması, vatandaşın teşkilatlara ve başkanlara her zaman ulaşabilmesi, ihtiyaç sahibi vatandaşlara özel ihtimam gösterilmesi ve kırılan gönüller varsa onarılmasıdır.
AK Parti’nin Misyonu
Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti teşkilat mensuplarının ne kadar önemli bir emanetin taşıyıcısını olduklarını anlattığı bir konuşmasında şunları söylemişti: “Millete yanlış yapan hiç kimsenin de AK Parti’de yeri olamaz. Çünkü partimiz milletin bizatihi kendi partisidir. Türk milleti bin yıllık hayallerini, hedeflerini, umutlarını AK Parti üzerinden hayata geçirmenin çabası içindedir. Medeniyet coğrafyamızdaki yüz milyonlarca kardeşimizde umutlarını ve geleceğini AK Parti’de somutlaştırdıkları Türkiye’nin başarısına bağlamış durumdadır. Bunun için AK Parti kazandığında Afrika’dan Balkanlar’a kadar sevinç gözyaşları yanaklardan süzülüyor, eller duaya kalkıyor. Bu sorumluluğun zerresini yüreğinde hisseden hiçbir arkadaşımızın tek bir anını dahi boşa geçirme hakkı yoktur.”
Yeni Şafak
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.