• İstanbul 20 °C
  • Ankara 21 °C

Toplantılar yapılır çağrılmazsak gitmeyiz!..

M. Ali ABAKAY


Kimi zaman yazıp yazmamakta zorlanıyoruz, açıkçası.
Hiç bir zaman zengin sofralarına davetten haz etmem ve Ramazan Ayı içinde fakirin sofrasından başkasına gitmeyi kabul etmemişiz; davet eden de olmadı, bu sebeple.
Hiçbir zaman yemek yeme amaçlı ve yemekten sonra söyleneni tasdik etme ya da fotoğraf karelerine garnitör olma merakımız olmadı. Bir parça ekmek, bir tas su ya da ayran, Allahın verdiği nimete kurban.
Toplantıların kimisine vakt-i zamanında katılmış, biriyiz.
Kısmetse yarın bir iş yerinin açılış toplantısına da katılacağız.
Katıldığımız toplantılar için davetiye alırız, kendiliğimizden gitmeyiz.
Bir fırının açılışına davet edildim, kaçırmadım, açıkçası. Davet eden aynı binada ikamet ettiğimiz Fırın Sahibi'ydi.
Otomobilimiz,, pikabımız, jeepimiz yok, helikopterimiz olmayacak bu sebeple. Yine de Oto Güzelleştirme Merkezi'ne gitmek zorunda kaldım. Çünkü iş yeri sahibi, bizim bakkalda ayak üstü muhabbetimizin eksik olmadığı arkadaşımızdı.
Bakmayın, öyle kurdela kesmedik, hayvancağız boğazlamadık, masa masa yemek dolu sofralara oturmadık. Bir iki bardak çayla tatlı dille, bir şekerle hayırlı olsun diledik.
Ben, Mahalle Bisikletçisi'nin mevsim açılışında bile bulundum. Her bahar ,ile şenlenen mevsimde yeni bisiklet alamayan gariban çocuklarının ikinci el bisiklet hayalleri için ideal bir mekân. Çocuğumla bu açışılışı dört gözle bekledim. Allah var, bisikletçi değil, ben kendi kendimi davet ettim. Bana hoş geldiniz diyen de olmadı.
Toplantı denince davet akla gelir. Davet ile muhabbet ilişkilidir. Davet, muhabbet derken hayra vesile işler de bağlanır, bu arada.
Siz, beş yıldızlı hilâlsiz otellerde günlerce konaklayan, sadece bir toplantıya katılım için ağırlanan ağır abilerin, ablaların toplantıya neden çağrıldığını sanırsınız. Düşünceleridir, onları buraya getirten. Yoksa ne kahkaha atmaları ne de güzel konuşmalarıdır, sebep.
Bizim semtin boyacısı var. Boyacımız, su bazlı boya yanında her türlü hırdavat satar. Kotayı aştığı için senede bir muhakkak tatile gider. Benim gitmemi istediği yer yurt dışıydı. Bahse konu ülke için uzaklığı bahane gösterdim. O, bunun yerine 1000 ABD Lirası veren başkasını kendi yerine vekil kıldı.
Biz de kitap yazmışız ya.
Bizimle ilgili bir toplantı olunca gitmek, davet edilmek isteriz.
Boy boy fotoğraflar görürüm, gazetelerin cemiyet haberlerinde.
Konuyu söyleyen olunca, ilgi alanımız olduğu için kendimizi orada bulmak isterdik, önceleri.
"Ne olur, bizi de çağırın." diye yalvarırcasına bakan gözler, tanırım.
"Bu toplantıda tanışmam lazım olan kişiler var, kader-memat-hayat meselesi." deyip kesenin ağzını açan açana.
"Bu toplantı olsun, ben katılayım, en büyük ihale senin." düşüncesiyle hareket edenler vardır, bazen.
Toplantılarda gülümseyen, eli ayaklı bardak taşıyan, fiskos masalarda ayak üstüne ayak atan, kırıtıp sırıtan, içip dağıtan olmaz mı, bazen? Olur!...
Bazı toplantılar yapılır, şehir üzerine, şehrin tarihine, kültürüne, mimarisine.
Şehrin gelmişine geçmişine rahmet okutanları görmememiz, söz söylemememiz, onlarla karşılaşmamamız için midir, davet edilmeyişimiz? Vallahi bilmiyorum!..
Bu toplanmalarda ne konuşulur, konuşulmaktadır? Onu bilmem. Bazen fotoğraf karelerinde ciddî pozlar görünce üzülüp duruyorum kendi alanımla ilgili.
Belki işleyecekleri günahlarda aralarında olmam istenmediği için çağrılmamışız. Önceleri bununla kendimi avuturdum. Sonrasında doğruya doğru dememize, yanlışa yanlış dememize bağladım, durumu.
Biz, bu yaştan sonra değişemeyiz.
Kitaplarımızda yazdık, düşüncelerimizi.
Ulusal-Uluslararası sempozyum mu dersin, panel ve konferans mı, yurt içi yurt dışı mı? Hepsinden tadımlık lezzetler aldık.
Bakmayın malın-mülkün çok olmayışına. Öbür dünyaya fazla vebal ile gitmemek için iyi.
Dergilerde yazdık, gazetelerde yazdık, televizyon desen oldu, radyo desen hakeza!..
Kitaplar yazdık, kendimizce.,
Şan ve şöhret şımartmadı, bizi.
Konuyla alakasız olanların davet edildiği kimi toplantılarda işimiz ne ola?
Bu bizim için şereftir, Efendim!...

 

Bu yazı toplam 1096 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim