Kamusal alan içinde çekilmiş fotoğraf karelerinden dolayı tazminat kazandı İmirzalıoğlu. Neden mi? Ünlülerin konutları dışında da özel hayatları olduğuna ve fiziksel mahremiyetine dair fotoğrafların yayınlanmasında kamu yararı olmadığı gerekçesiyle.
HERKESE AÇIK
İleride etkilerini daha da net göreceğimiz bu karardaki 'konutları dışındaki özel hayatları' vurgusu dikkatimi çekti. Özel ve siyasal alan dışındaki yerler toplumun ortak alanlarıdır yani kamusal alandır. Bugüne kadar kamusal alan/özel alan ayrımı gerek akademik dünyada gerek gazete köşelerinde çok tartışıldı ve konuşuldu. Yeniden o tartışmaları gündeme getirmek istemiyorum. Ancak bu kavrama 'Kamusal Alanın Yapısal Dönüşümü' çalışmasıyla büyük katkıda bulunan ünlü filozof Jürgen Habermas'ın bakış açısıyla değinmek istiyorum. Habermas kamusal alanı herkese açık ve ayrıcalıkların dışarıda bırakıldığı alan olarak belirtmiştir. Yani sosyo-ekonomik statüden bağımsız şekilde bireylerin bir arada olduğu alan olarak da ifade edebiliriz kamusal alanları. Basın mensupları da olabilir kamusal alanda, sade vatandaş da, meşhurlar da. Buradan yola çıkarsak, kamusal alanda ünlü ya da sıradan vatandaş olmanız fark etmez, herkes erişilebilir olma özelliğine sahiptir.
Bu durumda 'Ünlülerin özel hayatı kamusal alanda da devam eder mi?' sorusunu sormalıyız öncelikle. Yani 'özel hayatımı deşifre ediyor' diyerek basına set çekme hakları var mı medyatik kişilerin? Bence yok, olmamalı da zaten. Madem kamusal alana çıkıyorlar, basın tarafından görüntülenmeye de tahammül etmeliler.
Erişilebilir oluyorlar. Yani özel alandan karardaki ifadesiyle konut dışına adım atıldığı andan itibaren kamusal alana dahiller. Medyada yaptığı işlerle para kazananların zaten tüm bunları göze almış olması gerekir. Meşhur olduktan sonra sade bir vatandaş gibi yaşamayı beklemek olsa olsa safdillik olur.
Tuba Kalçık: Demirden korkuyorsan ünlüler trenine binmeyeceksin
Kenan İmirzalıoğlu'nun 2014'te Bodrum'da özel bir teknede, habersiz çekilmiş fotoğraflarının yayınlanması üzerine açtığı davayı kazanması haftanın en çok konuşulanlarından biri oldu.
Bu haber toplam 1333 defa okunmuştur
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Mahmut Bıyıklı: Bayrak-tar düşmanlarıSayın Selçuk Bayraktar'a yönelik insafsız saldırıları görünce aklıma ulusal sinemanın öncüsü merhum Halit Refiğ'in şu sözü geldi:
Hakkı Öcal: “İran Tiyatrosu” güldürmüyor“Tiyatro” derken, ülkemizde yıllardır yaygın “Aslında İran ile İsrail kardeştir!” yanılgısına dayanan “13 Nisan’daki İran saldırısı göstermelik, danışıklı dövüştü” saçmalığını tekrar etmiş olmuyorum.
Mustafa Uzun: İsrail-Gazze çatışmasında son durum: Askeri, ekonomik ve diplomatik boyutlarıyla bir değerlendirme
- 15:07 - TYB Başkanı Arıcan kitaplarını imzalayacak
- 15:06 - TYB Başkanı Arıcan’a Düşünce Ödülü
- 14:46 - Türkmenistan Devlet Başkanı'nın kitabı Ankara'da tanıtıldı
- 13:59 - Mahmut Bıyıklı: Bayrak-tar düşmanları
- 13:52 - Hakkı Öcal: “İran Tiyatrosu” güldürmüyor
- 13:48 - Ethem Erdoğan: Sahafiye 6: “Dilin Gücü” Dilsizliğin Öcü
- 13:46 - Mustafa Çiftçi: Hikâye ve Roman Teknikleri Üzerine Düşünceler
- 11:43 - Mustafa Uzun: İsrail-Gazze çatışmasında son durum: Askeri, ekonomik ve diplomatik boyutlarıyla bir değerlendirme
- 11:41 - Ufuk Coşkun: Uluslararası hukuk mu dediniz?
- 11:38 - Selçuk Türkyılmaz: İngiltere ve ABD’nin yeni uygarlaştırma misyonu Gazze soykırımıdır
- 11:35 - İsrafil Kuralay: Niçin yapmadığınız şeyleri söylüyorsunuz?
- 11:05 - Süleyman Seyfi Öğün: Târihin doğru yerinde durmak
- 11:02 - Bedir Acar: İFF başlamış kimin umurunda!
- 11:00 - Gökhan Özcan: Unutmak uyuşmaktır!
- 10:58 - Ahmet Varol: Filistin Esirler Günü
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.