• İstanbul 21 °C
  • Ankara 20 °C

Türk sinemasının milli sesi idi Yücel Çakmaklı

Türk sinemasının milli sesi idi Yücel Çakmaklı
'Yücel Çakmaklı & Milli Sinemanın Kurucusu', Burçak Evren tarafından derlenmiş bir Yücel Çakmaklı kitabı.Onunla ilgili yayınlanmış makalelerden, kendisiyle yapılan söyleşilerden ve ölümünün arkasından yazılan yazılardan müteşekkil. Muaz Ergü yazdı.

Yücel Çakmaklı & Milli Sinemanın KurucusuBurçak Evren tarafından derlenmiş bir Yücel Çakmaklı kitabı. Geçtiğimiz yıl Küre Yayınları arasında okuyucuyla buluştu. Daha önce Çakmaklı ile ilgili yayınlanmış makalelerden, onunla yapılan söyleşilerden ve ölümünün arkasından yazılan yazılardan müteşekkil. Türk sinema tarihinde özgün bir yeri olan Yücel Çakmaklıyı tanımak açısından oldukça önemli bir işlevi var bu çalışmanın.

Derlemeyi okuyucuların istifadesine sunan Burçak Evren, aslında Yücel Çakmaklı ile farklı uçlarda olduklarını, düşünce ve anlayış olarak çok fazla ortak yönlerinin bulunmadığını ama onun efendiliği, dürüstlüğü ve sanatçı duruşu dolayısıyla hep yakınlaştıklarını, dost olduklarını belirtiyor. Daha önce Yücel Bey'le bir söyleşi yaptıklarını ama bilgisayarının azizliği dolayısıyla söyleşinin kaybolduğunu ve bu sebeple yayınlayamadığını ve ona borçlu olduğunu, bu derlemenin bu borca karşılık olarak değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Öncü bir yapımcı ve yönetmen

Derleme dört ana bölümden oluşuyor: “Milli Sinema”, “Makaleler”, “Söyleşiler”, “Ardından”. Kitabın girişindeİhsan Kabil’in Yücel Çakmaklı sineması ile ilgili önemli yazısı var. Kabil, Çakmaklı’nın hayat tarzının yaptığı sinemayla örtüştüğünü, yeryüzündeki varlık sebebimizi filmleriyle izleyicilere hatırlattığını, filmlerinde ortaya koyduğu esnek ve insani ruh dünyasının Türk sinemasıiçin vazgeçilmez olduğunu yazıyor. Evet, çeşitli değişim ve dönüşümlerle kendi ruh dünyasının uzağına düşmüş bir milletiz. Kültür sanat hayatımız belli bir süre Avrupa’daki bu alanlara dair ürünlerin taklidiyle ya da direkt bize aktarımıyla oluştu. Yeşilçam sineması, kültürümüzün uzağına düşen işlerle iştigal etti. Yücel Çakmaklı, Yeşilçam Sinemasının içinde durarak bu çevrimi değiştirdi. Milli, manevi değerleri merkez alarak sinema yapılabileceğini gösterdi.

Milli Sinema ihtiyacı, sinemayı sadece bir ticari kazanç kapısı olarak gören zihniyetin Amerikan filmlerini taklit eden, piyasa romanlarından aktarılan bayağı komediler ve ağdalı melodramların egemenliği altında kendini hissettirdi. Aynı zamanda sinemayı propaganda aracı olarak kullanan, “Toplumcu Sinema” adıyla Anadolu insanının bütün değerlerini aşağılayan aşırı politik sinemacıların varlığı dolayısıyla da… Anadolu köylüsünü sinemada temsil edeceğiz diye ortaya çıkan “Toplumcu Sinema” ya da “Gerçekçi Sanat” anlayışında, köylüyü aşağılayan, onun değerleriyle dalga geçen, meyhanelerde masa başlarında yazılan senaryoları film yapan bir hava egemendi. Yücel Çakmaklı Müslüman/Türk halkının inançları, milli karakteri ve gelenekleriyle yoğrulmuş bir sinema için yola çıkıyor. Egemen anlayışın tersine… Eğitimine devam ederken aynı zamanda yer gösterici olarak girdiği sinema dünyasında kendine özgü çizgi tutturan, öncü bir yapımcı ve yönetmen olarak önemli bir yerde duruyor.

 

Devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19936/turk-sinemasinin-milli-sesi-idi-yucel-cakmakli.html

Bu haber toplam 976 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim