Recep Seyhan’ın Öykü Dünyası’nın konuşulduğu ilk programda yazarın talebeleri Mihriban İnan Karatepe,Sevda Deniz Karaömer ,Türk Edebiyatı dergisi Yazı İşleri Müdürü Funda Özsoy Erdoğan ve Muhsin Duran konuşmacı olarak katıldılar.
Program moderatörü Türk Edebiyatı Dergisi genel Yayın Yönetmeni Bahtiyar Aslan, Recep Seyhan’ın öykü dünyasına dair kısa bilgiler vererek, edebiyatın hikmet boyutuyla uğraşan yazarları daima hatırlamak gerektiğini dile getirdi. Okuyucuya saygı duyan bir yazar olarak Recep Seyhan’ın iyi bir yerde durduğunu ifade ederek şunları söyledi: ‘Büyük bir gürültü kirliliği içindeyiz. Böylesi bir kirliliğin içinde söyleyecek sözü olan, hikmetle işi olan bir insan..Recep Seyhan’ın farkına varılmasını önemsiyoruz. Gizli kalmış değerlerimizin gündeme gelmesi için bu programların devam etmesi gerektiği düşüncemizi tekrarlamak istiyorum.’
Funda Özsoy Erdoğan, Recep Seyhan’ın öyküsünden örnekler vererek öykücülüğünü önemsediğini dile getirdi. Gelenekselle modernizmi harman ettiğini, yeni bir dil kullandığını söyledi. Öyküsündeki kahramanlar aracılığıyla evrensel insanın kişisel macerasını ve ölmeden önce ölen er kişinin hikayesini anlatır. Seyhan’ın öykülerinde Anadolu kadınının güçlü bir imge olarak yer aldığını ifade eden Özsoy, öyküye hem dışarıdan, hem içerden bakabildiğini söylediği Recep Seyhan’ın sahiciliğine vurgu yaptı.
Kendisi de bir öykücü olan Mihriban İnan Karatepe, Recep Seyhan’ın lisede öğrencisidir..Okulda müfredatın belirlediği dersten daha çok edebiyattan, öyküden bahseder ..Derslere girerken yanında edebiyat dergileri getirir ve orada yayımlanan kendi öykülerini sınıfta sesli olarak okur öğrencilere..Karatepe bu öyküleri dinledikçe sever,öyküye yakın bulur kendisini. Ama o sıralarda bir öykücü olmak, yazar olmak aklından bile geçmez Karatepe’nin. Hocasının okuduğu öyküleri dinlemekten zevk alır..
Mihriban İnan Karatepe’nin tespitlerine göre yazarın dünyası ile öykücü arasında ayrı bir dünya vardır. Yazar öyküsünü yazarken isterse değişiklik yapabilir, kimi yerlerini yeniden yazabilir,beğenmediği bir bölümde istediği şekilde değişiklik yapabilir, fakat yazılıp yayımlandıktan sonra artık yazarın olmaktan çıkmıştır o öykü. Okuyucu olarak bizimdir, bize aittir ve onu istediğimiz gibi eleştirme hakkına da sahip oluruz.Ama değiştirilemez artık..
Okuduğunuzda sizi asla rahatsız etmeyen yerli dil,yerel dile ait imgeler, kelimeler vardır Recep Seyhan’ın öykülerinde.Özenle serpiştirilmiş olan bu kelimeleri okuduğunuzda kesinlikle sizi rahatsız
etmez. Karatepe’ye göre detaylı bir anlatımı vardır Seyhan’ın. Detaylı bir gözle bakar olaylara. Her şeyi ince ayrıntılarıyla anlatır, hatta okuyucuya dolduracağı boşluk bırakmadığı bile söylenebilir Karatepe’ye göre.
Recep Seyhan’ın bir diğer öğrencisi Sevda Deniz Karaömer, Seyhan’ın öykülerinden örneklerle yaptığı sunumda, vefa,sadakat, azim ve kararından dönmeyen karekterlerin öykü kahramanı olarak yer aldığını ifade eder.Uzun cümlelerle derinlere dalmayı seven bir yazardır Seyhan. Karaömer’e göre kendi içinde kaybolmuş bireyin sıkıntısı anlatılır, varoluş mücadelesi vardır öykülerde.
Hayal gücünü zorlayan olaylarla şaşırtır bizi. Dil ve anlatımda tam anlamıyla kelime sihirbazıdır.Uzun cümlelerle kurgu yapmayı başarmıştır. Karekterler hayatta bir derinliği olan kimselerden oluşur. Genellikle karekterler, okuyucunun hayal gücünü zorlayan tiplerdir.
Recep Seyhan’ın çocukluk arkadaşı, 40 yıllık dostu Muhsin Duran, yetiştikleri dönemin özelliklerine değindiği konuşmasında Köy Enstitülerinin etkisinden bahsederken oradan yetişen yazarların 60,kuşağını, 70 kuşağını çok etkilediğini, bu kuşağın ideolojik hikaye ve romanlarla yetiştiğini söyledi. Daha sonraki dönemlerde yetişen milliyetçi ve mukaddesatçı gençlerin de kendi hikayelerini yazmaya başladığını ifade eden Duran, köy hikayesinin de tam olarak henüz yazılmadığını ama yazılacağına inandığını kaydetti.
Recep Seyhan da bu kuşak içinde yetişmiş önemli hikayecilerden birisi. Daha bizim hikayemizi tam olarak anlatmadılar, ama Seyhan gibi kendi meselemizi dert edinen yazarlarımızın bu işi başaracaklarına inanıyor Muhsin Duran.Öykücü Seyhan’ın iki güzel özelliğini de şöyle anlatıyor Duran:’Edebiyat öğretmeni olması nedeniyle iyi şeyler yapabiliyor, yazabiliyor.Osmanlı Türkçesine vakıf olması da dil zenginliği ve gücü bakımından oldukça önemli..’
Recep Seyhan’ın Öykü Dünyası paneline katılan konuşmacıların ardından dinleyiciler arasında bulunan Seyhan’ın çocukluk arkadaşlarından Dursun Gürlek, hikayeci Şerif Aydemir, aynı dönemde yazmaya başladıkları kuşakdaşı şair Şakir Kurtulmuş , organizatörlerden hikayeci Selvigül Şahin ve şair Zafer Acar da Recep Seyhan’la ilgili görüşlerini dile getirdiler.
Program sonunda Recep Seyhan yaptığı kısa konuşmada düzenleyenlere ve dinlemeye gelenlere teşekkür ederek,eleştiriyi önemsediğini,eleştiriyi bir yazarın aynası olarak gördüğünü söyledi.
Şeyma Tuğçe
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.