• İstanbul 17 °C
  • Ankara 22 °C

Üniversite Öğrenci Profili Değişirken

Namık AÇIKGÖZ

Bı­ra­kın bi­zim za­man­la­rı­mı­zı (1976-1980), 1990’la­rın üni­ver­si­te öğ­ren­ci ti­pi­ni mum­la arı­yo­ruz.

El­bet­te, “ta­lep eden in­sa­n” de­mek olan “ta­le­be­” ke­li­me­si ye­ri­ne “öğ­ren­ci­” ke­li­me­si­ni uy­dur­du­ğu­muz adan iti­ba­ren mey­da­na çı­kan zih­ni­yet, “ta­lep et­me­ye­n” ne­sil­ler ye­tiş­me­si­ne yol aç­mış­tır. İki ke­li­me­yi de an­lam­bi­lim­sel (se­man­tik) açı­dan de­ğer­len­di­ren Ce­mil Me­riç, o tra­jik çö­kü­şü, ge­ne tra­jik bir dil­le an­la­tır.

Ha­di “ta­lep et­mi­yo­r” di­ye­lim; bu­gü­nün üni­ver­si­te gen­ci, öğ­ren­mek de is­te­mi­yor ve için­de bu­lun­du­ğu va­him du­ru­mun da far­kın­da de­ğil ne ya­zık ki.

Üni­ver­si­te genç­li­ği, bi­lim­sel bi­ri­kim­den uzak ol­du­ğu gi­bi, için­de bu­lun­du­ğu olum­suz du­rum yü­zün­den, me­ra­mı­nı an­la­ta­cak men­tal se­vi­ye­den de çok uzak. Öğ­ren­ci­ler, şu cüm­le­yi kur­mak is­ti­yor­lar ama bu­nu ku­ra­cak bir zih­ni ya­pı­dan bi­le çok uzak­lar: “Ho­cam, ba­na bil­gi de­ğil; dip­lo­ma la­zım. Ve­rin dip­lo­ma­yı, gi­de­yim.” Ya­şa­dık­la­rı bu ama bu­nu bi­le ifa­de­den aciz ço­ğu öğ­ren­ci.

Kim­se, “Bi­zim üni­ver­si­te­de/bö­lüm­de  böy­le de­ğil.” de­me­sin. Böy­le di­yen­ler, ya uzay­da ders ya­pı­yor­lar ve­ya öğ­ren­ci­le­rin bil­giy­le do­nan­ma hu­su­su­nu sa­de­ce sı­nav  ka­ğıt­la­rın­da gö­rü­yor­lar de­mek­tir. Ta­bi­i bu da öğ­ren­ci­nin bil­giy­le do­na­nıp do­nan­ma­dı­ğı­nı gös­ter­mez, sa­de­ce so­ru­lan so­ru­ya ce­vap ve­rip ver­me­di­ği­ni gös­te­rir ve bu da çok sağ­lık­lı bir gös­ter­ge de­ğil­dir. (Öğ­ren­ci bey­ni, sı­nav­dan 15-20 da­ki­ka son­ra, ver­di­ği ce­vap­la­rı da unu­tur. Çün­kü o, bil­gi­yi, do­nan­mak için de­ğil, sı­nav­da so­rul­du­ğun­da söy­le­mek için öğ­re­nir.) Bu tür ho­ca­lar, “fil­di­şi  ku­le­le­ri­ne çe­kil­mi­ş” di­ye­ce­ğim; fil­di­şi ku­le­ye zu­lüm ola­cak; çün­kü bu tür ho­ca­lar de­ğil fil­di­şi ku­le ge­ce­kon­du ol­ma şah­si­ye­ti bi­le gös­ter­me­yen der­me-çat­ma zih­ni­yet dün­ya­la­rın­da de­be­le­nip du­ran in­san­lar­dır. Bun­lar­dan hiç­bir şey ol­maz.

Ön­ce­ki se­ne öğ­ren­di­ği bil­gi­yi, son­ra­ki se­ne de kul­lan­ma­sı ge­rek­ti­ğin­de “A­ma ho­cam o ge­çen se­ne­nin bil­gi­si idi.” Di­yen öğ­ren­ci­ler var ar­ka­daş­lar. Öğ­ren­me ve bil­me ol­gu­su­nun bi­ri­kim­sel (kü­mü­la­tif) bir sü­reç ol­du­ğun­dan ha­ber­siz olan bu kit­le, her ya­rı­yıl ba­şın­da ken­di­ni oto­ma­tik ola­rak re­set­le­yen bil­gi­sa­yar gi­bi.

Öğ­ren­ci­ler, ar­tık öğ­ren­me­yi, ho­cay­la bir alış ve­riş gi­bi gö­rü­yor­lar. “Ho­cam bu ma­ka­le­yi, sı­nav­da so­ra­cak­sa­nız oku­ya­lım.” de­me mo­dun­da ço­ğu. Ya­ni ne ka­dar not, o ka­dar öğ­ren­me.

Ken­di ala­nım­da­ki (ede­bi­yat) bir tra­je­di­den söz et­mek is­ti­yo­rum.

Bu­gün Türk Di­li ve Ede­bi­ya­tı, Türk­çe, Çağ­daş Türk Leh­çe­le­ri ve Ede­bi­yat­la­rı bö­lüm­le­rin­de oku­yan 30 bin ci­va­rın­da öğ­ren­ci ol­ma­sı la­zım. En ka­ba bir he­sap­la, bu öğ­ren­ci­le­rin üç­te bi­ri­nin ede­bi­yat-sa­nat der­gi­si oku­du­ğu­nu farz ede­lim. Bu du­rum­da ede­bi­yat-sa­nat der­gi­le­rin­den ba­zı­la­rı­nın en az 10 bin ti­raj yap­ma­sı la­zım. Fa­kat en ka­ba­da­yı ede­bi­yat der­gi­le­ri­nin bin ci­va­rın­da sat­tı­ğı da bi­li­ni­yor.  Ya­ni hiç ede­bi­yat der­gi­si oku­ma­yan ede­bi­yat­çı­lar ye­ti­şi­yor (Ger­çi hoş; ho­ca­la­rı da oku­mu­yor­lar ya!...)

 “Bi­zim alan­lar­da hiç de böy­le de­ğil.” de­me­ye kalk­ma­yın; aşa­ğı yu­ka­rı her bö­lüm­de du­rum ay­nı. Öğ­ren­ci­le­rin ge­ne­lin­de “Dip­lo­ma­yı ve­rin de gi­dek.”  ha­va­sı var.

Ba­zı öğ­ren­ci­ler da­ha da tu­ha­f…. Bun­lar, kam­pü­se, fa­kül­te ko­ri­dor­la­rı­na ve­ya kan­ti­ni­ne gel­dik­le­rin­de, gü­ne­şin vü­cu­da C vi­ta­mi­ni ver­me­si gi­bi, hiç­bir gay­ret sarf et­me­den bil­gi ışın­la­na­ca­ğı­nı ve bil­gi­le­rin be­yin­le­ri­ne böy­le gi­re­ce­ği­ni zan­ne­di­yor­lar ve zah­met edip gel­dik­le­ri fa­kül­te­de ne ders­lik­le­re gi­ri­yor­lar ve ne de kü­tüp­ha­ne­yi kul­la­nı­yor­lar!...

Ey mil­let!... Dip­lo­ma­lı in­san sa­yı­sı­nı art­tı­rı­yo­ruz ama bu dip­lo­ma­la­rın ni­te­li­ği­ni ar­tı­ra­mı­yo­ruz; far­kın­da mı­sı­nız? 

Bu yazı toplam 468 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim