Bugün, Türkiye’ye ekonomik saldırı düzenleyen haydutların da bütün bölgenin haritasıyla birlikte bu ülkenin haritasını yeniden çizmeye kalkanların da anlamamakta bu kadar ısrar etmelerinin sebebi bu ülkeyle duygusal-düşünsel hiçbir bağları kalmamış, devşirilmiş adamlar üzerinden bu milleti değerlendirmiş olmaları olabilir mi acaba?
Bugün 30 Ağustos Gazi Paşa’nın 26 Ağustos’ta başlattığı bağımsızlık yürüyüşünün 30 Ağustos’ta zaferle taçlanmasının 96. yıldönümünü kutluyoruz.
“İmparatorluğu parçalayan, aralarında paylaşan emperyalistlerle muhtelif cephelerde savaşan bağımsızlık mücadelesinin kahramanları son düşman ordusunu da 96 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın komutasında mağlup ederek bütün dünyaya bu toprakların ebedi yurdumuz olduğunu haykırmıştır. Bu zafer, Türklerin bağımsızlığını ilan etmiştir.”
TARİH VE ARKEOLOJİ
Atatürk ve silah arkadaşları olan Milli Mücadele’nin kahramanlarını rahmetle ve minnetle andığımız bu günde oturup bir muhasebe yapmak, o günden bugüne kadar yaşanılanları kritik bir analize tabi tutmak, bugün yaşadıklarımızı anlamak açısından olduğu kadar gelecek bakımından da oldukça önemlidir. Milli bayramlar elbette sevinç ve gurur günleridir fakat onların aynı zamanda dün neyi ifade ettiğini bugüne ve yarına dair ne söylediğine de bakmak gerekir. Tarih önemli kılan onun sadece geçmişe dair değil, geleceğe dair de bir kaynak olarak görülmesidir.
“Önce şunun tespitini yapalım bu topraklarda yaşamanın bir bedeli vardır ve bu bedeli ödeyemeyenler sıkça kullandığım bir ifadeyle ‘arkeolojinin konusu’ haline gelirler. Biz Türkler bu topraklarda hâlâ tarihin, sosyolojinin, ekonominin kısaca sosyal ilimlerin konusuysak bu bedeli ödemiş olmamın, ödemeye devam etmenin neticesidir bu. Bu tarihin bu toprakların nasıl yurt edinildiği rahmetli Remzi Oğuz Arık Bey’in söyleyişiyle ‘Coğrafyadan Vatana’ nasıl geçildiği unutulmadığı için, bu bilinç yaşadığı için hâlâ sosyal ilimlerin konusu olmaya devam ediyoruz.”
BİTMEYEN TÜRKÜ
Bunu sadece bizler bilmiyoruz, bunun farkında olanlar bu toprakların neyi temsil ettiğini bilen başkaları da bulunmaktadır ki onlar sürekli kendilerine göre hesap içindedirler, hesaplar yapmaktadırlar. 15 Temmuz tesadüfen yaşanılmış bir olay değildir, yıllar boyunca devşirme bir cemaat yapılanmasıyla işbirliği geliştirenler, Türkiye’de bin yıllık kardeşlik hukuku içinde yaşayan halkı etnik kimlikleri ekseninde parçalayıp iç savaş teşebbüslerinde bulunanlar hep bu hesabı olanlardır, onların muhtelif elemanlarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.