• İstanbul 15 °C
  • Ankara 24 °C

Yavuz Bahadıroğlu: Düşman Çanakkale’yi geçseydi ne olurdu?

Yavuz Bahadıroğlu: Düşman Çanakkale’yi geçseydi ne olurdu?
“Tarihin ruhu” yaşıyor! Yaşamasaydı, Yeni Zelandalı Hristiyan terörist, Cuma namazı sırasında Müslümanları katlederken kullandığı otomatik silahın üzerine, tarihi tüm dönüm noktalarımızı yazar mıydı?

Anzaklı dedelerin çocuğu, Niğbolu’dan, Viyana’dan başlamış, Ayasofya’ya kadar gelmiş. Bundan da belli ki, bu “bireysel bir olay” değil, Avrupa’nın bize bakış açısının terörize olmuş halidir.

Ama bugünkü soru başka: “Müttefik Donanması, 104 yıl önceki saldırıda (18 Mart 1915) Çanakkale Boğazı’nı geçip baştanbaşa ülkemizi işgal etseydi, ne olurdu?”

Elbette bunu kesin olarak bilmemize imkân yok. Ancak tarihlerine ve işgal edip sömürdükleri ülkelerde yaptıklarına bakıp, bazı tahminlerde bulunabiliriz…

İstanbul’da kendi kontrolünde bir hükümet kurup Osmanlı İmparatorluğu’na son verecek, tasarlayıp daha sonraki yıllarda gerçekleştirdiği gibi, Filistin’de bir “Siyonist devlet” kuracak, nihayet petrol yataklarına el koyacak, Musul ve Kerkük gibi zengin petrol bölgelerini üzerine geçirecekti.

Müslümanların bir daha toparlanamaması, bir araya gelip İngiliz çıkarlarını tehdit edememesi için, “Birleşik güç sembolü” olan hilafeti kaldıracak, bir daha dirilememesinin envaiçeşit tedbirlerini de alacaktı… 

Tarihimizi yeniden yazıp ceddimizle ve yüzyıllarca birlikte yaşadığımız İslam dünyasıyla bağlarımızı koparmaya çalışacak, Avrupa’ya hayranlık duymamızı sağlayacaktı (Fransızların Cezayir’de yaptığı gibi)…

Kimi örtülü, kimi açık asimilasyon politikalarıyla kıyafet, kültür, tarih, müzik, din ve bunlara bağlı konularda bizi kendine benzetmeye çalışacaktı. Onların yazdığı tarihi okuyacak, onların müziğini çalacak, onlar gibi giyinecek, onlar gibi konuşacak; zaman içinde onlar gibi olduğumuzu düşüne düşüne, köklerimizden koparak, gitgide Tuna Bulgarları (asimile olmuş Türkler) gibi olacaktık…

Bu kıvama geldiğimizde muhtemelen alfabemizi değiştirecek, kendi alfabesiyle okuyup yazmamızı sağlayacaktı: Tabii bu durumda kütüphaneler mezarlığa dönüşecek, ciltler dolusu kitap anlamsız hale gelecekti…

Döviz yokluğu bahanesiyle haccı ve umreyi yasaklayacak, ders kitaplarında Kâbe küçümsenecek, Hacer-ül Esved’le alay edilecek, kısacası Kâbe hasreti milletin yüreğinden yavaş yavaş sökülecekti…

Kendi kıyafetini dayatacak, şapkasını giydirecek, kadınların sırtından çarşafını çıkaracaktı...

Camilerden bazılarını satıp bazılarını sırf tarihi kıymetlerinden dolayı muhafaza ederken, Ezan-ı Muhammedi’yi belki değiştirecek, belki de tamamen kaldırmayı deneyecekti…

Devamı: http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/yavuz-bahadiroglu/dusman-canakkaleyi-gecseydi-ne-olurdu-27860.html?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral

Bu haber toplam 348 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim