• İstanbul 19 °C
  • Ankara 23 °C

TDK lügatinde uydurukça yok

C.Yakup ŞİMŞEK

Türkiye’de “öz Türkçe / uydurma dil / uydurukça-uydurukçacı-uydurukçacılık / uydurukçu-uydurukçuluk / uydurma-uydurmacı-uydurmacılık / uydurmaca...” sözleri akla önce neyi / nereyi getiriyor? 
(İşte ülkemizin ilim-irfan ehline, hattâ çarşı pazar halkına sorulacak en güzel anket suallerinden biri... Fakat şunu unutmayın: Bizim medyacılar, gerçekten dişe dokunur, can alıcı sualleri -maalesef- nâdiren sorarlar. O da önceden bilinen veyâ tâyin edilen belli bir noktaya tekrar tekrar varmaktan başka bir işe yaramaz. Tabiî ki bol seyirci ve reklam parası toplamak hâriç... “Bir hakîkat kalmasın âlemde Allaah’ım nihân...” diyeni aramayın, pek bulamazsınız. Neyse, bu başka bir mesele...)

Evet, ülkemizde uydurukçuların başı elbette TDK’dan başkası değil... 
(Alın size TDK hakkında -bu sefer vezinli- bir bilmece daha: Uydurukçular başı / Türkçe ağız dalaşı / Sanki beynimde fıtık / Dilimde böbrek taşı...)

Gelgelelim TDK hiç oralı değil. (Gerçi nereli olduğu da belli değil... Çünkü Türkçeye bayağı Fransız kalıyor.) Henüz “uydurukça” diye bir şeyin varlığını bile kabûl etmiyor. Zîrâ TDK’nın lügatinde “uydurukça” kelimesi yok... (“Çalmak”tan bahis açıldığında hırsızın, “cinâyet” anlatılırken kaatilin, “zinâ” denince de fâhişenin susması gibi bir şey mi bu hâl acabâ?)

Evet, TDK’nın koca Büyük Türkçe Sözlükündeki 616.767 söz içinde “uydurukça” kelimesi yok… Demek ki onlara göre Türkçede böyle bir kelime mevcut değil...
(Peki, ben kendimi bildim bileli bu kelimeyi sık sık nerden duyup okuyorum acabâ; kulağıma gaaipten sesler mi geliyor, yoksa birsam mı görüyorum? Ayrıca “anıklık, bağıtlı, baysal, bilit, kayra, önerti, dalınç...” benzeri binlerce kelime TDK’nın lügatinde var ama onları da nedense etrafımda bir Allah’ın kulu kullanmıyor... Doğrusu şaştım kaldım.)

Ha, hakkını yemeyelim: TDK “uydurukça”yı lügatlerine almamış ama “uydurma, dil uydurma, uydurmaca, uydurmacı, uydurmacılık, uyduruk, uydurukçu, uydurukçuluk” kelimelerini almış. Fakat bunlar sizi aldatmasın: Bu kelimelere verdiği mânâlara bakarsanız görürsünüz ki TDK’nın bunlardan anladığı ve size anlattığı şeyler, sizin anlayıp anlattığınızdan farklı... Hiçbirinin târifi “Dil Devrimi îcâbı Türkçe yazı diline -dilin tabiî yapısına ve kaanunlarına aykırı olarak- devlet zoruyla sokulmuş kelimeler” hakkında en küçük, kıytırık-kıçı kırık bir bilgi vermiyor...

TDK’nın yapamadığı -bu gidişle de yapamayacağı târifi- D.Mehmet Doğan yapmış. Doğan Büyük Türkçe Sözlük’üne madde başı olarak aldığı “uydurukça” kelimesini Doğan aynen şöyle îzâh etmiş: 
“[i.dil] Bazı kişi ve kuruluşlar tarafından rastgele ve keyfî şekilde uydurulan, dilimizin kaidelerine ve zevkine uymadığı için türkçe olmayan kelimelere halkımızın taktığı ad.”

Uydurukça” kelimesi belki başlangıçta “halkımızın taktığı” bir isimdi; fakat bugün ilim adamları, müellif, muharrir, şâir ve mütefekkirler arasında da çok kullanılıyor.

Uydurukça” adını ister halkımız taksın ister başkaları, fark etmez. Ama bir şeyi fark etmek lâzım: Bu TDK, halkı takmıyor.

Kurumludur, takmıyor,
Dil derdine bakmıyor;
Türkçe elden gidiyor,
Bir ümit bırakmıyor...

Bu yazı toplam 1948 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim