• İstanbul 12 °C
  • Ankara 10 °C

Dilin Tetiği Bozuldu - 2

C.Yakup ŞİMŞEK

Bu ne perhiz bu ne lahana turşusuydu?
Bütün bunları yaparken hedef aynıydı: Doğulu kelimeleri akıllardan silmek...
Aşağı yukarı on bin kelimenin sıralandığı bir idam ve resmî katliam listesi hazırlandı. Hemen ardından -1930'lardan itibaren- toplu idam ve resmî katliam başladı.
Fakat o kadar kelimeyi öldürmek kolay değildi. Binlerce kelime can verdi ama binlercesi de kurtuldu. 
Katliamdan kurtulabilenlerin çoğu ise gövdeye yalnızca bir iki damarla bağlı kaldı: Asıl kudretinden, şöhretinden koparılıp ayrılmış, vurulmuş, kırılmış, kırpılmış, çarpılmış vaziyette…
***
Şimdi de mesela “faks” yerine “belgegeçer” dememiz, “İnternet”i bırakıp “Genel Ağ”ı kullanmamız için uğraşıyor. “Fabrika” gibi bir kelimeyi bile terk edip “üretimevi” diyecekmişiz!..  
TDK’nin bir türlü anlamadığı veya bilip de gizlediği bir dil gerçeği var: Bir kelime halkın dilinde yayılmışsa, yani o dilin öz malı sayılmışsa onu atmak için başka bir kelime uydurup millete “Onu bırak, bunu kullan…” demek cehalettir. Değilse TDK’nin en fahiş hatası, kayıtlı sabıkası, dil etiyle pişirdiği Türkçe kapuskası ve dili bozmanın daniskasıdır...
***
Ya imla işleri ne âlemde?
Komedi mi, trajedi mi, dram mı?
Hepsine uygun...

Muamma daha “imla”nın isminden başlıyor: “İmla” yerine “yazım” diye tutturmanın Türkçeye zerre kadar faydası mı olacak? Geçelim…

Yedi asırlık “imla” kelimesini yedi gün bile düşünmeden kaldırıp atan TDK diğer kelimelerin imlasında da istikrarlı olamazdı elbette. Kelimeleri kâh bitiştirir kâh ayırır; bir bakarsın şapkalı, bir bakarsın şapkasız yazar. İmla kılavuzlarında en son hangi maddeler değişti, kaldırıldı, kondu? Bunu Türkçe ve edebiyat hocaları dahi takip edemez, bilemez oldu.

Peki, kitap yazanlar (müellifler), edebiyatçılar (şairler, romancılar vs.) ve medya köşelerinde yazanlar (muharrirler) arasında, TDK imlasına tam uyan var mı? Hak getire...
Güya resmî metinler uyacak, gelgelelim onlar da farklı farklı.
Nasıl uysunlar ki? TDK’nin kendi yazdığı imla ve noktalama kaidelerine lügatlerinde, hazırladığı kitaplarda kendisinin de uymadığı sık sık görülür. Bir yandan “Cümle büyük harfle başlar...” der, öbür taraftan bunu kendisi ihlal eder… Mesela Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü’ndeki atasözlerini hep küçük harfle başlatır ve noktasız bitirir. Atasözlerini izah ederken kurduğu cümlelere yine küçük harfle başlar. Yani “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı…
Peki, ataların sözlerini birçok kez yarım yamalak anlayıp yalan yanlış izah etmesine ne demeli? Atasözlerinin postuna saman doldurmak, tabir ve kelimelerin pöstekisini çıkarmak…

TDK’nin resmî İnternet sitesinden sunduğu bir Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü var ki evlere şenlik. Herhangi bir sayfasında karşınıza beş on tane hata çıkar.
TDK'nin diğer hatalarını da merak ediyor musunuz?
Bekleyin...

10.11.2012

Bu yazı toplam 1792 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim