Gümrükönü Yazıları
21. Orhan Camii – Büyükesence? Erenler ilçesine bağlı, Adapazarı-Ankara Karayolu’nun (D-100) 5. km’sinden kuzeye dönülüp
Kuzeybatı Karadeniz bölgesinde görülen bütün çandılı camilerin ortak özellikleri ile Fütüvvet camileri (Orhan Gazi dönemiyle başlayıp Kanuni Sultan Süleyman dönemi ile sona eren) mimarisinin tipik özelliklerini gösterir. Taban taş temellere oturtulmuş, birbirine geçmeli 7-
22. Orhan Camii (Adapazarı)? Camii'nin Orhan bey tarafından vakfedildiğini Omsalı Arşivindeki şu belgeden anlamaktayız: 'Karye-i Beloyan vakfdur, Orhan beyden. Ada (karyesi) Camiinün hitabetine her kim hatîb olur ise tasarruf ider. El-ân hatîbi Lütfî bin Mahmûd bin Hacı Ahmed'dür. Elinde Sultan Murat Han tâbe serâhümâdan mukarrernâmeleri var ve padişâhımuz azze ve nasruhû hazretlerinden dahi mukarrer kılıp nişân-ı şerîf verilmiş, kendinün bir çifti yürür.'(BOA (Başbakanlık Osmanlı Arşivi), TT. D,nr.733, s.326) Osmanlı arşivindeki bir başka belgeden de Orhan Camiinin inşa edildiği 1330’lu yıllarda Adapazarı’nın 24 haneli bir köy olduğunu anlamaktayız: ‘'Sapanca kadısı Mevlana Mehmed, Divan-ı Hümayun'a sunduğu arzında 'Sapanca kazası ile ona bağlı Kadılı ve Kızılbeyli köyleri ahalilerinin salih ve ileri gelenlerinin kendisine sunmuş oldukları arzuhallerinde Sultan Orhan'ın Adapazarı'nda yaptırmış olduğu camiye hatip olanlara Sapanca'ya bağlı Beloyan köyünü vakfettiğini, adı geçen sakin 24 Müslüman reayanın her tamire muhtaç oldukça sözü edilen camiyi tamir etmeleri karşılığında avarız-ı divaniyeden muaf olduklarını, zamanla çevre köylerden bazı kimselerin de gidip mütevelli izniyle sözü edilen (Ada) köye yerleştiklerini, oların da bu köye yerleştikten sonra bu köyün eski sakinleri olan Müslüman ve Hıristiyan reaya ile birlikte menzil imdadiyesi ile diğer vergileri ödediklerini'… Bugünkü betonarme Orhan Camii, II. Abdülhamit döneminde, büyük bir deprem sonucu hasar görünce dönemin Adapazarı Kaymakamı Mehmet Nüzhet Bey öncülüğünde devlet-vatandaş işbirliğiyle 1894-95 yıllarında yeniden yapılmıştır. İlk Orhan Camii’nin, Büyükesence Orhan Camii büyük benzerlik taşıdığı kuvvetle muhtemeldir. Halen korunan ahşap süslemeli tavanıyla Fütüvvet camilerinde görülen beşikörtüsü kiremit çatı bunun delili sayılabilir. (Dr. Murat Cebecioğlu, Adapazarı Akyazı Tarihi ve Şeyh İsmail Vakfı Belgeleri s.66-67), (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s. 37-41)
23. Orhangazi Çarşısı (Taraklı): Taraklı ilçe merkezinde Ankara-İstanbul yolunun güneyinde doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Yapıldığı tarih kesin olarak bilinmemekle beraber, Ertuğrul Gazi döneminde 1292 yılında fethedilen ilçenin sosyo-ekonomik yapısına bağlı olarak –adından da anlaşılacağı üzere- Orhangazi döneminde yapılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Orta Çarşı olarak da adlandırılan çarşı, Türk çarşı geleneğinin tipik özelliklerini göstermektedir. Anadolu Türk şehirciliğinin özelliklerine uygun olarak konut alanından tamamen arındırılıp ticaret alanı olarak planlanmıştır. Çarşının hemen batısında Yunuspaşa Camii ve parkı bulunmaktadır. Son yıllarda Taraklı Belediyesi tarafından restorasyonu gerçekleştirilerek tekrar halkın kullanımına kazandırılmıştır. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.393-394)
24. Orhangazi İmarethanesi (Mekece)? Üzerinde Orhan Gazinin tuğrası olan h.724 (m.1324) bir vakfiyeden Orhan Gâzi’nin Mekece’de bir vakfiye yaptırdığı anlaşılmaktadır. Söz konusu vakfiye Farsça yazılmış olup, asıl metin yirmi üç, şahitler dört, tasdik ve tarih de üç satır olmak üzere otuz satır, yan tarafına ayrıca yedi şahit imzası bulunmaktadır. Orhan Gâzi bu vakfiye ile Mekece’de kendi mülkünden bir yer ayırarak dervişler, miskinler, garipler ve fakirlerden gelip geçenlerin yeme içmeleri için Akhisar (bugün Pamukova ilçesi) Mekece’de bir vakıf yaptırıyor. Erken Osmanlı döneminden çok önemli bilgiler veren söz konusu imarethane binasından 1970’lere kadar bazı kalıntılar dururken, günümüze gelememiş olması Sakarya ili adına önemli bir kayıptır. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.393-394)
25. Orta Camii (Adapazarı)? Adapazarı şehir merkezinde Aynalıkavak Çarşısı, Pirinç Pazarı ve Ayakkabıcılar Çarşısının tam ortasında yer alır. Altı dükkân olmak üzere iki katlı ahşap olarak Devoğlu Mustafa Ağa tarafından 1720’lerde inşa ettirildiği, alttaki çeşmesinin ise yine aynı hayırsever tarafından 1734’de yaptırıldığı bilinmektedir. Cami tamamen ahşap olarak fevkani biçimde yapılmıştır. Ahşap bir merdivenle çıkılan cami kuzey-güney doğrultusunda uzunlamasına dikdörtgen planlı bir ana kitle ile altı son cemaat yeri, üstü mahfil olarak düzenlenen iki katlı bir ön bölümden meydana gelmektedir. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s. 44-45)
26. Paşalar Kalesi (Pamukova)? Pamukova ilçesinin
27. Rahimesultan Camii (Uzunkum/Sapanca)? Sapanca ilçesinin doğusundaki Uzunkum köyünde bulunan ve II. Abdülhamit tarafından süt annesi Rahime Sultan adına h.1310 (m. 1893) tarihinde yaptırılan camii, Ankara-İstanbul Otoyoluna
28. Rüstempaşa Kervansarayı (Sapanca)? Sapanca ilçe merkezinde Rüstempaşa mahallesinde bulunan Rüstempaşa Camii’nin batısında yer almaktaydı. Kanuni Sultan Süleyman döneminin ünlü veziriazamlarından (başbakanlarından) ve Kanuni’nin damadı Rüstem Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bir külliye olarak cami, imaret, hamam ve kervansaraydan oluşan yapının yapım tarihi 1555-61 yıllarıdır. Mimar Sinan tarafından yapılan külliye hakkında Evliya Çelebi, ‘Sapanca’da Sarı Rüstem Paşa kasaba içinde büyük bir han yaptırmıştır ki, 170 ocaktır. Güzel bir camii, bir hamamı, güzel çarşısı vardır. İmareti gök kurşun ile örtülüdür. İmaretin tamamı Mimar Sinan yapısıdır.’ demektedir. 1719 yılında yörede meydana gelen büyük bir deprem sonucu külliye harap olmuştur. Söz konusu kervansaray ve camiden günümüze gelebilen sadece Rüstempaşa Camiinin minare kaidesidir. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.441-443)
29. Sabitefendievi/konağı (Adapazarı)? Adapazarı merkezinde Yahyalar mahallesi Turan caddesi başında bulunmakta olup, 1999 depreminde harap olmuş daha sonra da yıkılmıştır. Adapazarı’nın kurucu 24 ailesinden Sabitefendiler Ailesine ait olan ev/konak XX.yüzyıl başlarında yaptırılmıştır. Sabit Efendi, bilindiği üzere 1890’larda Adapazarı Belediye Başkanlığı da yapmış önemli bir şehir eşrafıdır. Zemin, 1. ve 2. katlar ve çatı katında cihannümasıyla birlikte dört kat olarak ve ‘orta sofalı plan tipi’ mimarisi ile inşa edilmiştir. Adapazarı evleri arasında farklı cephe düzenlemesi ve cihannüması (feneri) ile çok özgün bir yeri bulunan Sabitefendi evi/konağının orijinal plânına sadık kalınarak şehre yenide kazandırılması çok yararlı olacaktır. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.435-436)
30. Sakarya Köprüsü (Adapazarı)? Adapazarı ilçesinin birkaç km kuzeydoğusunda Sakarya nehri üzerinde yer alır. İl merkezi Adapazarı’na en yakın köprüdür. Trabzanlar ve Güneşler mahallelerine (köylerine) yakınlığından ötürü bu ki isimle de anılmaktadır. 1937 yılında betonarme olarak inşa edilmiş olan köprü uzun yıllar Ankara- İstanbul karayolu üzerinde yoğum bir araç ve insan geçişine imkân vermiştir.
31. Sarıbeyli Kalesi (Kaynarca)? İlimizde günümüze kadar gelememiş kalelerden birisi de Kaynarca ilçesinin güneydoğusunda yer alan Sarıbeyli kalesidir. Adapazarı-Kaynarca istikametinde Okçular-Sarıbeyli köyleri arasında yer alan ve halk arasında Hisar muhtemelen Bizans dönemi kalelerinden birisidir. Karadeniz’den Kandıra’ya, Kaymas’tan Karasu ve Kandıra’ya kadar çok geniş bir alanı görüş imkânı veren tepede kurulan Hisar, muhtemelen bir karakol vazifesi görmekteydi. 1530 tarihli haritada Hisar olarak geçen ve hemen bitişiğindeki köye de Hisarbeyi (bugün Sarıbeyli) adını veren kaleden günümüze az sayıdaki kale duvarları kalıntısı ve büyük bölümü toprak ile kaplı sarnıç kalıntıları gelebilmiştir. (Sakarya Kaleleri, s.100)
32. Seyifler Kalesi (Ferizli)? Sakarya ilinin
33. Süleymanpaşa Camii (Geyve)? Gazi Süleyman Paşa bilindiği gibi 2. Osmanlı sultanı Orhan Gâzi’nin Nilüfer Hatundan doğan ilk en büyük oğludur. Ömrü 12 yaşından itibaren at sırtında geçmiş ve Gelibolu’da attan düşerek vefat etmiştir. 1331 yılında İzmit’in fethinden sonra Göynük- Taraklı-Geyve-Adapazarı-İzmit bölgesinin valiliğine getirildiğinde söz konusu camiyi yaptırmış olmalıdır. Söz konusu cami Geyve merkezinden güneye Antakyalı Ali Efendi Konağına gidilirken sol taraftadır. Erken Osmanlı mimarisinin tipik özelliklerini gösterir. Özellikle ahşap minaresi çok özgündür. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.422-423)
34. Şeyhmuslihiddin Camii (Kaynarca)? Kaynarca ilçesinin doğusundaki Topçu divanına bağlı Büyükkaynarca köyünde Sultan II. Beyazıt’ın kıssahanı Şeyh Muslihiddin tarafından 1486 yılında yaptırılan cami, erken Osmanlı döneminin tipik özellikleri gereği çandılı ahşap bir mimariye sahiptir. Cami 8.15 X 17.10 ebatlarında dikdörtgen bir plân özelliğine sahiptir. Ortadaki asıl ibadet alanını çevreleyen U şeklinde dehliz biçimli mahfili, iki katlı son cemaat yeri ve harim kısmından meydana gelen cami, Prof.Dr. Mustafa İsen beyin gayreti ve takibi ile Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilerek 2009 yılı itibarıyla tekrar ibadete açılmıştır. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.173-183)
35. Tozlu Camii (Adapazarı)? Adapazarı merkezinde Unkapanı ile Pirinç Pazarının arasındaki kısımdadır. Adapazarı’nın 24 kurucu ailesinden Gubarizadelerin (Tozlu) aile büyüğü El-hac Mehmet Efendi tarafından 1837 yılında inşa edilerek ibadete sunulmuştur. Vakıf hüviyetindeki camiye gelir olarak bir kısım dükkân ile Büyük Hamam (şimdiki Kent meydanında) ve Küçük Hamam (yakın zamana kadar Küçükhamam caddesinin sol iç kısmında bulunmaktaydı) yaptırılmıştı. 1943 depreminde yıkılan ahşap Tozlu Camiinin yerine 1954’de altı çarşı üstü ibadethane ve iki minareli ve görkemli biçimde betonarme olarak yapılmış, 1999 depreminde o da yıkılınca Tozlu Camii Kebiri Külliyesi Mütevellisi ve Adapazarlı hayırseverler tarafından zemin kat üzerine yeniden inşa edilmiş ve 2011 Ramazanında ibadete açılmıştır. Yeni Tozlu Camiinin teknik özellikleri şöyledir: Kapalı alanda 2.500 kişilik cemaat namaz kılabilmekte olup, bahçesinin tamamlanması sonrasında kılacaklarla beraber 3.000 kişiyi geçebilecektir. Toplam 4.700 metrekareye yakın bir inşaat alanı mevcuttur. Ayrıca kıble kısmında Osmanlıdaki Arasta mantığıyla yapılmış
36. Taraklı Hamamı (Taraklı)? Taraklı merkezinde Yunuspaşa Camiinin güney doğusunda 30-
37. Taraklı Kalesi (Taraklı)? Halk arasında Hisar olarak bilinen kale muhtemelen bir Bizans kalesidir. 500 rakımlı tepe üzerinde inşa edilmiştir. Söz konusu kaleden günümüze büyük bölümü toprak altında kalmış iki su sarnıcı gelebilmiştir. Evliya Çelebi de Taraklı’dan bahsederken ‘Osman Gâzi’nin fethidir, kadılıktır, 150 akçelik kazadır. Halen kalesi virandır’ demektedir. Tepenin önündeki camiye Hisar Camii denmektedir. (Sakarya Kaleleri, s.98-99)
38. Tersiye Kalesi (Adapazarı)? Aşağı Sakarya Vadisi’nde, Adapazarı’nın doğusunda, Erenler ilçesine bağlı Büyükesence mahallesi (köyü), Küçükesence mahallesi (köyü) arasındaki
39. Uzunçarşı (Adapazarı)? Kentsel sit alanı kapsamındaki Uzunçarşı, Adapazarı kent merkezinde Orhan Camiinin doğusunda Atatürk Bulvarı’ndan (Gümrükönü) Kömürpazarı’na güney-kuzey istikametinde yer alır. Tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber Ağa Camii, Orta camii ve çevresindeki diğer çarşılar göz önüne alındığında 1700’lerin başlarında inşa edilse gerektir. Depremlerde zaman zaman zarar gören ve yenilenen çarşı, mimari açıdan da 1800’lerde hakim olan Osmanlı Rumlarının tipik mimari özellikleri ve süslemelerine sahiptir. Çarşı güney-kuzey yönünde yaklaşık 500 metrelik mesafede sağlı sollu dükkânlardan oluşmakta ve Anadolu Türk şehrinin konuttan arındırılmış ticaret alanı özelliklerinin tümünü göstermektedir. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s.62-64)
40. Yunuspaşa Camii (Taraklı)? Taraklı ilçesinin merkezinde Ulucami mahallesinde bulunmakta olup Yavuz Sultan Selim’in veziriazamı (başbakanı) Yunus Paşa tarafından yaptırılarak 1517 yılında ibadete açılmıştır. Veziriazam Yunus Paşa’nın Ridaniye Zaferi’nde veziriazamlık yaptığı, seferden dönülürken uygunsuz bir söz söylemesi üzerine Yavuz Sultan Selim tarafından idam ettirildiği ve Mısır hududunda Kalavanoğlu Sultan Halil’in yaptırmış olduğu kervansaray/hanın içine defnedildiği bilinmektedir. (22 Eylül 1517) Kare planlı, üzeri kubbe ile örtülü ve arkasında üç kubbeli üç bölümlü son cemaat yeri ve tek kubbeli Osmanlı camileri tarzında inşa edilmiştir. Halen Sakarya’da Osmanlı döneminden günümüze gelebilen en ihtişamlı cami olma özelliğini korumaktadır. Bugün ilçenin belediye parkı olan bölümde 1970’lere kadar gelebilen Yunuspaşa Çarşısı ile caminin hemen doğusunda halen varlığını koruyan ama metruk halde bulunan Yunuspaşa Hamamının varlığı da caminin bir külliye olarak yapıldığını göstermektedir. (Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, s. 294-308)
----------------
Kaynakça:
1)Fahri Yıldırım, Sakarya Kaleleri, Adapazarı Büyükşehir Belediyesi Adapazarı Kitaplığı No: 9, Adapazarı, 2006, 109 sayfa,
2)Fahri Yıldırım, Sakarya Köprüleri, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Adapazarı Kitaplığı No: 30, Adapazarı, 2008, 235 sayfa,
3) Yrd. Doç.Dr. Yusuf Çetin, Sakarya’da Türk Mimari Eserleri, Sakarya Büyükşehir Belediyesi Adapazarı Kitaplığı no: 31, Adapazarı, 2008, 471 sayfa
Adapazarı Orhan Camii-1935 (Yahya Razi Tunalı Arşivi)
Taraklı Yunus Paşa Camii-2007 (Fotoğraf: Servet Sezgin)
Kaynarca Şeyh Muslihiddin Cami -1973 (Fotoğraf: Hüsnü Gürsel)
Adapazarı Orta Camii-2009 (Fotoğraf: Nevzat Yıldırım)
Pamukova Paşalar Kalesi-2004 (Fotoğraf: Hüsnü Gürsel)
Adapazarı Sabitefendi Konağı -1935 (Yahya Razi Tunalı Arşivi)
Sakarya Köprüsü-1963 (Fotoğraf: Hayri Yazıcıgil)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.