• İstanbul 22 °C
  • Ankara 27 °C

Milli Eğitim Bakanlığı ve Şehri Tanıtan Kitaplar Üzerine

M. Ali ABAKAY

Şehir Araştırmaları Merkezi konulu değişik zamanlarda yazılarımız yayınlandı, yayınlanmaya devam edecek. Yazdığımız makalelerde dikkat çektiğimiz bir husus, şehri tanıtan kitapların eksikliğidir. Bir başka şehirde herhangi bir kitapçıda ya da kırtasiyede o şehri tanıtan beş-on kitap bulunurken, şehrimizde şehri tanıtan kitaplar ya bulunmuyor ya da mevcut kitaplar okuyucuya hitap etmekten uzaktır. 

Şehrin tanınması ve tanıtılması amacıyla yayınların çok olması, elbette tercih seçeneklerini artırır. Bu çeşitlilik, zaman içinde şehirde yaşayanların sağlıklı bilgi edinmesini ve beraberinde şehri dolaşmada, gezdirmede şehrin bilinirliğini tarihî ve kültürel eserlerin hakkında bilgi sahibi olunduğu için artırır.

Günümüzde şehri tanıtan kitaplar yok mudur? Bu kitaplar yayınlanmıyor mu? Elbette yayınlanmaktadır, bu kitaplar. Hem oldukça hacimli hem de prestij kitap olarak bu yayınların varlığı söz konusudur. Yalnız bu kitaplara ulaşmak, deveye hendek atlatmaktan daha zordur.

Bu tarz kitaplar, kurumların adına çıkartılan, daha çok kurum çevresine ve kuruma ziyarete gelenlere hediye kabilinden verilen yayınlardır. Ciltli, tümü renkli, özel kabında bu kitaplar, ya evin kitaplığında bir daha açılmamaya mahkûm  şekilde ömrünü tamamlar ya da bir başkasına verilir veya sonuçta sahafa düşer.

Akademik tarzda çoğu yazılan bu kitapların hacimce büyüklüğü, kişi istese bile her ortamda okunmaya müsaid değildir. Tatilde, seyahatte, iş yerinde okunmaktan uzak bu eserlerin yayını, gittikçe okuyucu sayısı düşen kütüphanelerde sadece isteyen için başvuru kaynağıdır.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın her yıl öğrencilere ücretsiz kitap uygulaması sürüyor. Bu ücretsiz kitaplara bir farklı kitap eklenmesi isteğimiz söz konusudur. Bu kitap, o şehri ele alan ve şehir hakkında derli-toplu bilgiler sunan 96 sayfalık, cepte taşınabilen, herkese seslenen, öğrencilerin şehir hakkında bilgi sahibi olmasını kolaylaştıran, yer yer fotoğraflarla bilgilerin desteklendiği bir kitap olabilir. Yalnız İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Diyarbakır gibi büyük şehirlere ayrılan sayfa sayısı biraz artırılması gereken şehir kitapları bakanlığın değişik okullarında bulunan ilgili öğretmenlerin bir iki ay içinde hazırlayabileceği tarzda olmalı. Bu kitapların sayısı, o şehrin beş yıllık öğrenci potansiyeli kadar basılmalı, her öğrenciye ilkokul-ortaokul-lise eğitimi ve öğretimi süresince sadece bir sefere mahsus verilmelidir. Ders kitaplarındaki savurganlığı gördükçe bu şartın  olmazsa olmaz olduğunu belirtelim.

Her öğrencinin elinde  o şehri konu alan böyle bir kitap bulunduğu zaman, gerektiğinde derslere kaynak eser olarak kullanılabilir, şehirler arası ziyaretlerde misafir edilenlere şehrin anlatımı kolaylaşır, şehirler arası öğrencilerin gidip gelmesinde fayda sağlar.

Bu talebimiz, her üniversitede öğrenim gören üniversite öğrencisi için de geçerlidir. Üniversiteye kaydını yapan öğrenciye gerektiğinde bir il haritası ve Belgesel CD verilebilir.

Yerel gazetelere de her haftada bir şehri tanıtan Şehir Sayfası yayınlama şartı, çıkartılacak yönetmelikle veya yasa hükmünde kararname ile getirilebilir. Bununla ilgili gazetelerin bağlı bulundukları cemiyetlerle diyaloğa girilmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığı, bu uygulamaya geçtiği zaman en çok iki yıl içinde hedeflenen amaca ulaşacak, her şehri tanıtan kitap öğrenci kitaplığında yerini alacak ve diğer ders kitaplarının kaderini paylaşmayacaktır.

Bir şehrin tanınması ve tanıtılması için uzun zamandır sürdürdüğümüz Şehir Araştırmaları Merkezi, seksen bir ilin kaynaklarını bir araya getirmeye devam etmektedir. Ferdî sürdürdüğümüz bu çalışmalar, zamanı geldiğinde gereken ilgiye ve alakaya mazhar olacaksa, belirttiğimiz hususlar fayda getiriyorsa öncelikle bunun eğitim ve öğretim yuvalarında uygulamaya geçirilmesi gerekir.

Bir dönem çıkartılan "100 Temel Eser Dizisi", geçmişte kalan bir çok eserin hatırlanmasına yol açmış, dünle bugün arasında geleceğe köprü oluşturmuştu.

Bakanlık, okulların bulunduğu şehirde kendi personeline hazırlatacağı eserler için fazla bir masrafa da girmeyecektir. Bir çok açıdan faydalı gördüğümüz bu uygulama hayat bulursa, belirteceğimiz diğer hususları da ifade etmemiz mümkündür. Her bir öğrenciye o şehri tanıtmayı amaçlayan bir kitabın basım dahil toplam  maliyeti, telif, basım, dağıtım 1TL üzerinden hesaplandığında 80.000 Öğrenciye sahip bir il için 80.000 TL tutmaktadır. 80.000 TL ile günümüzde bir âile sadece bir otomobile sahip olabilirken, 80.000 öğrenciye birer kitap verme, kimseye bir yük getirmemektedir.

Her bir öğretmenin bulunduğu şehir hakkında bilgi sahibi olması ve iller arasında öğrenci nakilleri ve mezun öğrencilerin başka yerlere gitmesi düşünüldüğünde iç turizmin kazanacağı ivme, az değildir.

Şayet bir iş adamı, bulunduğumuz şehre dair böyle bir teklifle bize dönüş yaparsa biz, bu şehir kitabın ı herhangi bir zorluk göstermeden hazırlar, yayınlar ve kendisine takdim ederiz. Sadece basım masrafını karşılayacak kişi ya da kurumlar, bunun faydasını en geç iki yıl içinde görür ve böylelikle hem okuma oranı artar hem de şehrin tarihî-kültürel zenginlikleri ortaya konmuş olur, turizm canlanır, derslerde öğretmenlere-öğrencilere kolaylık sağlanır.

Geçen yazılarımızın birinde bir kitap eleştirisinde bulunurken, Fırat Nehri’nin Diyarbakır’dan geçtiğini, Malabadî Köprüsü’nün Batman’da olduğunu belirten ifadeyi eleştirmiştim. Bu şehrimizi tanıttığını iddia eden ve seksen bir ili tanıtma amacıyla yola çıkan kimi yazarların masa başı çalışmalarla bu komik ve acınacak durumlara düşmesi kaçınılmazdır.  

Bu kitaplar her ne kadar az sayfalı olsa bile bilgi yanlışlığına düşülmemesi, bu tarz geri dönüşü olmayan hatalara meydan verilmemesi gerekir.  

Biz, şehir konulu çalışmalara devam ederken oldukça önemli bu konu hakkındaki teklifimize ne cevap verilebilir? Gerçekten bunu merak ediyoruz. Umuyor ve bekliyoruz ki bu teklifimiz, yetkililerce değerlendirilir.

100.000 Öğrenciye, her öğrenciye şehir merkezinde basımı yapılacak bir kitabın 1 TL maliyeti düşünüldüğünde mevcut 15.000.000 öğrenci için 15.000.000 TL harcama söz konusudur. Siz, bu rakama beş yıl içinde yeni öğrencileri de katarsanız 20.000.000 TL gideri göze alacaksınız.

Biz eğitimci olarak bu projenin en kısa zamanda gerçekleşmesini istiyoruz ki şehrimizi tanıtan kitaplarda “Fırat Nehri Diyarbakır’ın yanından geçiyor.” “ Malabadî Batman sınırları içindedir”, “Zerzevan Kalesi Mardin sınırlarındadır.” gibi akla ziyan açıklamalarla karşılaşmayalım.

Diyarbakır ile ilgili kitap çalışmasına başlamamız ve kitabı her yönüyle tamamlamamız, en çok yirmi günümüzü alır. Diğer şehirler için de durum farksız  değildir. Bakalım ve görelim, bu konuda yetkililer ne der? İstenen 1. Hamur, tümü renkli kitaplar olmamalı yalnız. Kapağı renkli, içi siyah-beyaz olsa ne olur? Korkarım ki proje kabul edilir de “Tümü renkli mi yoksa siyah-beyaz mı?” tartışması altı ayı alır. Şayet bu proje çok masraflı denilerek uygulamaya geçirilmiyorsa her okulun sanal penceresinde bu tür çalışmalar e-kitap formatında yer alsın. Buna da kimsenin itirazı olmaz sanırız.

Çok mu hayal kurmaktayız, şehir konusunda. Emin olun şehre duyduğumuz saygıdır, her makalede ele aldığımız hususlar.

 

20.10.2014 

Bu yazı toplam 1021 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim