• İstanbul 23 °C
  • Ankara 20 °C

2013’ten beklentiler

Önder SAATÇİ

Her  yılın sonunda bir sonraki yıldan beklentiler dile getirilir. Ben de kendi beklentilerimi sizinle paylaşmak üzere şu birkaç satırı karalamaya koyuldum.  Hoş, bana göre her gün bir başka yılın başlangıcı.  Ama biz âdet yerini bulsun, diyerek beklentilerimizi yılın bu son gününde yazalım, yine de...

Efendim, kim ne derse desin, memlekette ekonomi her zaman ilk gündem maddesidir. Kimse cebine girecek parayı düşünmeden yaşayamaz. İstesek de istemesek de bu asrın katı gerçeği budur. İşsizliğin daha aşağılara çekilmesi, asgari ücretin 1500 TL’den aşağı olmaması, Türk milleti için yalnız bu yıl için değil, her zaman için dileğimdir. Ancak bu rakamı bu sene tutturamadığımız anlaşıldı. Kısmetse seneye…

Gelelim ekonomiden sonraki en mühim meselemiz olan teröre.  Terör kanımızı emmeye devam ediyor. Siyasîlerden ve en başta Hükûmetten, bu soruna acil çözüm istiyoruz. Yalnız çözümün elebaşıyla görüşmekten geçtiğine inananlardan değilim. Daha önce de yazmıştım. Bu işin çözümü terörü besleyen Batılı “dost”larla yapılacak anlaşmaya bağlıdır. Ya terörü besleyenlere dur diyecek gücünüz olmalı veya onları başka menfaatlere sevk ederek bu belâyı başımızdan defetmelisiniz.

Türkiye’mizin etrafı bir ateş çemberini andırıyor. Irak ve Suriye’de taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Irak’ta petrolün bol olduğu ve nüfusunun büyük bir kısmını Türkmenlerin oluşturduğu bölgelerde merkezî  hükûmet(Arap) ve peşmerge(Kürt) güçleri arasında çatışmalara varan huzursuzluk devam ediyor. Muhtemel bir kapışmada en zararlı çıkacak grup, bölgenin tek silâhsız toplumu olan Türkmenler olacaktır. Hükûmetin bu hususta, mutlaka adım atması Irak Türklerinin en önemli beklentisi. Türkmenler Irak’ta iki ateş arasında kalmak istemiyorlar, Ankara’ya duyurulur.

Suriye’de ise rejimin ha bugün ha yarın yıkılacağı beklentisi bütün dünya ülkelerinin tek politik manevrası gibi görünüyor. Suriye’de dünya piyasalarını alt üst edecek bir petrol rezervi olsaydı, ABD şimdiye kadar çoktan oradaydı.  Ancak, yaralı parmağa işemeyen dış güçler bekle-gör politikasını sürdürürken Türkiye de bu güruhun peşine takılmış durumda. “Altta kalan Suriyelilerin canı çıksın.”, kimin umurunda!  Bu yüzden, 2013’ün, Hükûmet için, gerek Irak gerek Suriye Türkmenlerine karşı güdülen politikaları gözden geçirme yılı olması en önemli temennimiz.

Birkaç satır da yeni anayasa hakkında,

Hükûmetin büyük önem verdiği yeni anayasa meselesi de kilitlenmiş değilse bile sürüncemeye bırakılmış durumda. Büyük ümitlerle, “Türk gibi” başlanan yeni anayasa yazımında, 2013’te hangi noktaya geleceğimiz merak konusu.  Dağın fare doğurması ihtimaline şimdiden herkesin hazır olması, naçizane tavsiyem… Ama inşallah, bugünkünden daha iyi bir anayasaya kavuşuruz. Yalnız, bu sefer lâikliğin tanımını ve sınırlarını iyi belirleyen ya bir madde veya bu hususu açıklığa kavuşturan bir kanun da istiyoruz. Zira, yeni anayasanın lâiklik maddesi, dün olduğu gibi bundan sonra da temel hak ve hürriyetlerimizin budanmasına âlet edilmemelidir. Hükûmetten en önemli beklentimiz budur.

Anayasa’nın dili de zaman zaman gündeme geldi. Elbette “Yeni  anayasa Türkçenin bir şaheseri olmalı.” görüşüne katılıyoruz. Ancak daha önemlisi bu seferkinde, Türkçenin, devletin resmî dili olduğu ve eğitim dilinin de resmî dilden başka bir dil olamayacağı da bir kenara yazılmalı. Tabi bir de anayasa ve kanunları uygulayanlara yeni yılda hürriyetlere daha açık bir zihniyet en önemli temennimiz.

Yeni anayasadan beklentilerimiz bunlarla sınırlı değil elbette, ama köşemiz ve sabırlarınız sınırlı.

2013’ün Türkiye için gerçek anlamda bir çağ atlama yılı olması dileklerimle…

 

 

 

 

Bu yazı toplam 1212 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim