• İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

İsmet Hürmüzlü’den Son Perde

Önder SAATÇİ

i.hrmzlyleAcılarla yaşamaya alışık olan Kerküklüler taze bir acıyı daha karşılamaya hazırlanıyor. Kara haber tez yayıldı ve İsmet Hürmüzlü, Hacettepe Üniversitesi Hastahanesinde son nefesini vererek dünya sahnesinin son perdesini kapatmış oldu.

Hürmüzlü kelimenin tam manasıyla kendini tiyatroya adamış, sistem sahibi bir sanatçıydı. O, Kerkük’te modern tiyatronun kurucusu ve Irak Türkleri arasında tiyatro denince ilk akla gelen isimdi.  Hürmüzlü Kerkük’te tiyatroya kan ve can veren adamdı. Tiyatroyu sevdiren ve tiyatroyu Türkmenlerin meselelerine açan sanatçıydı. Onun “Baykuş”, “Bir Yabancı”, ayrıca “Ve Şeytanlar Yeryüzüne İndiler” gibi oyunları Irak Türklüğünün acılarıyla yoğrulmuş belli başlı eserleri.

Kendisiyle 2010 yazında Kardaşlık dergisi için Ankara’da bir röportaj gerçekleştirmiştim. Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesindeki öğrencilik yıllarımda her tiyatroya gidişimde kendisini andığım; ama bir türlü tanışma fırsatı bulamadığım Hürmüzlü’yle nihayet o gün tanışacaktım. Kendisiyle görüşmenin ve ondan Kerkük hakkında yeni şeyler öğrenmenin heyecanı üst üste gelmişti.

Büyük usta beni, Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinde sıcak bir şekilde karşılamış, sorularıma samimi cevaplar vermişti. Onunla birlikte, hatıralarının kanatlarına binerek 1950’lerin, 60’ların Kerkük’üne doğru yola çıkmış, onun tiyatro aşkını, çevresindeki idealist arkadaşlarıyla birlikte Kerkük’te yaktığı sanat ateşinin heyecanını bir kez daha yaşamıştık.

Hürmüzlü, sohbetimizde Kerkük’te oyunların hangi güçlüklerle sahnelendiğini, maddî zorlukları ve hükûmetin baskısını anlatmıştı bize. 14 Temmuz’da şehit veren bir ailenin dramını konu alan “Baykuş” piyesinin sahnelenmesinin ardından halktaki heyecanı o gün yeniden yaşamıştık.

Ustayla sohbetimizde onun, kültüre, sanata ve okumaya ne derece önem verdiğini de öğrendik. Kendisi 2003 sonrasında Kerkük’ü ziyaret etmiş, Türkmen toplumunun okumadan uzaklaştığını görerek hayal kırıklığına uğramıştı. Saddam dönemi sonrasında kurulan bir tiyatro ekibiyle Ankara’da bir oyun sahnelediklerini, bununsa ne Kerkük’te ne Türkiye’de yeterli ilgiyi görmediğini acı duyarak bize anlatmıştı. O, toplumunun bu hallere düşmesini  baskı rejimine bağlıyor ve bir milletin ancak kültürle sanatla ayakta kalabileceğine inanıyordu.

Hürmüzlü toplumundan kopuk bir sanatçı değildi. Bir ara kendisiyle buluştuğumuz Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneğinin başkanlığını bile yapmış, Türkmenlerce sevilen ve aranan biriydi. O, sadece oyuculukla değil tiyatro yazarlığı, yönetmenliği ve hocalığıyla da bu sanata hizmet etmişti. En önemlisi tiyatronun gündemine millî meseleleri, hatta, Irak Türkmenlerinin varlık mücadelesini yerleştirerek hayattaki sanatçı rolünü ve kimliğini hakkıyla yerine getirmişti.

Yüce Mevlâ İsmet ağabeyi rahmet denizine gark eylesin.

21.01.2013
Bu yazı toplam 1147 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim