• İstanbul 20 °C
  • Ankara 22 °C

Yıldız Ramazanoğlu: Atın kulağına fısıldayan şair

Yıldız Ramazanoğlu: Atın kulağına fısıldayan şair
2011 Bursa Edebiyat Günleri’ydi. Birçok kıymetli edebî oturumdan sonra şiir okuma akşamına erişmiştik.

Açıkçası şairlerin şiirlerini okuduğu bir programa ilk kez katılmak nasip olmuştu ve gece büyülemişti beni. Eşini yeni kaybetmiş olan Bahaettin Karakoç bu ayrılık üzerine yazdığı uzun ama tüyleri diken diken eden muazzam şiirini okumaya başlayınca başka bir evrene geçtik. Birlikte ekmeği, evreni, evi paylaştıkları, dokuz çocuğu büyüttükleri can yoldaşı. Henüz hiçbir yerde yayınlanmamış, 81 yaşında yazılmış olan sarsıcı bir şelale. Şiir yazmanın yaşı olmadığının en büyük kanıtı. Üniversite yıllarımın şairlerinden birini kendi sesinden dinlemek çok güzeldi. Şiir yayınlandı mı bilemiyorum. İnşallah şiirle tekrar karşılaşmak birlikte iki cihan cereyanına kapılmak mümkün olur. İlkokul üçte başladığı şiir yayınlama macerası ölene kadar neredeyse 80 yıl sürdü şairin. 

Ona Türk şiirinin Yaşayan Aksalı diyen de oldu, Dede Korkut’u diyen de. Ailece şiirle yoğrulmuştu hayatları; halk ozanı olarak görülen “ayrılıktan zor belleme ölümü” diyen Abdurrahim Karakoç ve daha az bilinen küçük kardeş Ertuğrul da şiir yazardı. Abdurrahim Bey’in vefatı için yaptığı konuşmada anlattığı olay kalpleri sızlatıyor. Aynı anda üç kardeş de hastanededir, hem de aynı dertten, zatürreden. İstanbul’da yatan Bahaettin Karakoç biraz düzelince Adana’da yatan Ertuğrul’u ziyaret eder sonra da Mersin’deki hastanede son günlerini geçiren Abdurrahim beyi. Kardeş acısı büyük yara. 

Şairler şehri Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde Cela köyünde gözlerini açtığında, babası Ümmet beyin zengin kitaplığına da açılmıştır şair. Orta öğrenimini Adana Düziçi ve Ankara Hasanoğlan Köy Enstitülerinde tamamlayarak vizyonunu genişletti. Aslında hikaye de yazıyordu önemli bir yarışmada İsa ile ishak adlı hikayesi ikincilik almıştı. Fakat şiirle devam etti yoluna, hayatı boyunca aldığı birçok ödülü şiiriyle kazandı. Yazarlar Birliği’nden Almatı Büyük Abay ödülüne, Karacaoğlan Onur Ödülünden yılın şairi ödüllerine nice paye. Fakat en büyük ödül yazabilmektir eli kalem tutana. Sadık Kemal Tural “kendi şiir tekkesinin şeyhi” olarak tanımlarken haklı sanırım, kimseyle bir hizaya koymak mümkün görünmüyor. Beni etkileyen, şiirinde geçen ay güneş dağ gece gündüz çiçekler üveyikler ağaçlar ve her birinin uçsuz bucaksız hayal dünyasındaki dansı, imge zenginliği.   

Bu haber toplam 604 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim