Önce aileyi çökertecekler. Sonra cinsiyeti ve insanı: Yarı makina-yarı insan “cyborg” toplumunda insan daha kolay, dahası daha ayartıcı, haz verici yöntemlerle kontrol edilecek...
Ülkemizde adına yanıltıcı bir şekilde “toplumsal cinsiyet eşitliği” denen, cinsiyeti verili, yaratılıştan gelen biyolojik bir hakikat olarak değil, inşa edilen, değiştirilen toplumsal bir gerçeklik olarak tanımlayan, önce cinsiyeti izafileştirerek yok edecek sonra da aileyi çökertecek ürpertici bir küresel proje bu. Bu projeyi neredeyse dünyanın her yerinde fonlarıyla uygulayanların başında Soros geliyor.
Bu proje, eşcinselliği meşrûlaştırmak, yaygınlaştırmak ve sonuçta ailenin masal olduğu fikrini yayarak aileyi çökertmek için geliştirildi.
Bu proje, ülkemizde Millî Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda toplumsal cinsiyet eşitliği olarak uygulandı, uygulanıyor...
İstanbul Sözleşmesi ile yasal bir güvenceye kavuşan bu proje, ailenin çökmesiyle sonuçlanacak tehlikeli bir projedir. Türkiye, bu konuda gerekli önlemleri almazsa, ailenin çöküşü ve toplumun çözülmesi önlenemez.
TÜREDİ ÜÇÜNCÜ TÜR: ER-DİŞİ!
Bu hikâye, kadın hakları hareketleriyle başladı Batı’da.
18. yüzyılda başlayan “kadın hakları” hareketi, kadınların daha çok sosyal ve siyasî hayata katılmalarını sağlama mücadelesi veriyordu. Kadınlar, zamanla, eğitim ve oy kullanma haklarına kavuştular.
19. yüzyılın sonlarından itibaren bu hareket, kadınların ekonomik çalışma ve yaşama şartlarının iyileştirilmesi üzerinde odaklandı. Eşit siyasî haklar, eşit ücret ve fırsat eşitliği mücadelesi verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.