• İstanbul 14 °C
  • Ankara 21 °C

Yusuf Kaplan: Dünyanın Müslümanlaşması korkusu!

Yusuf Kaplan: Dünyanın Müslümanlaşması korkusu!
İslâm medeniyeti konusunda aşılamayan bir çalışma yapan Marshall Hodgson, şöyle bir gözlemde bulunur: 16.-18. yüzyıllarda, dünyaya Mars’tan gelen bir yaratık, şöyle bir hükme varabilirdi:
Fas’tan Endonezya’ya kadar dünya haritasının kahir ekseriyetinde Müslümanların yaşadığını görerek “bu dünyada müslümanlar yaşıyor galiba”, diyebilirdi.
Marshall Hodgson’ın gözlemi böyle.

KATLİAMDAN SONRA CAMİLERE AKIN VAR...

Katliam sonrasında ilginç gelişmeler yaşanıyor: Katliamdan bu yana Yeni Zelanda’da Müslüman olanların sayısı 400’ü geçmiş.

Yeni Zelandalılar -ve Avustralyalılar- camilere akın ediyorlar...

İki nedenle.

Birincisi, camide, ibadet halinde masum insanların hunharca, alçakça katledilmeleri, hem bütün dünyada nefretle karşılandı hem de müslümanlara karşı büyük bir sempati selinin yönelmesine yol açtı. Katledilen insanlar, dünyanın en mazlum, en barışçıl, en güleryüzlü ve yardımsever insanları aslında.

O yüzden özellikle Yeni Zelanda da ama genelde belli başlı Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da camiler gayr-i müslim insanların akınına uğradı; camilerde kalkanlar oluşturuldu; müslümanların emin bir şekilde ibadet etmeleri sağlanmaya çalışıldı.

Bunda Yeni Zelanda Başbakanı’nın katliam anından itibaren mazlumlara, ailelerine sahip çıkması, onlar gibi giyinmesi, onlarla birlikte olması, onlarla hemdert olduğunu göstermesi çok etkili oldu.

Buradan Yeni Zelanda Başbakan’ı Ardern’i, gösterdiği olağanüstü liderlikten ve harikulade kriz yönetiminden ötürü yürekten kutlamak gerekiyor.

Katliamdan bu yana camilere akın olmasının ikinci nedeni,insanların İslâm’ı merak etmeleri, camilerden İslâm’la ilgili bilgi almak istemeleri. Yeni Zelanda’da Emniyet Müdürü’nün Müslüman olduğunu açıklamasından bu yana İslâm’ı merak edenlerin, -bu arada Müslüman olanların- sayısında gözle görülür bir artış yaşanması o yüzden şaşırtıcı değil.

“TERÖRİZMLE SAVAŞ”, “İSLÂM’LA SAVAŞ”IN MASKESİ!

Bu iki neden, bu eylemi planlayan Batılı istihbarat örgütlerinin, “ne yaptık biz?” diyerek, kafalarını duvarlara vurmalarına yetmiş olmalı!

Terör eylemini planlayanların aslâ hesaplamadıkları bir sonuç bu çünkü!

Oysa “terörizmle savaş” stratejisini hayata geçiren emperyalist ülkelerin hedefleri tam tersiydi: Hem İslâm dünyasında İslâm’ın her alanda güçlenme eğilimini tersine çevirmek hem de dünyada, özellikle de Batılı toplumlarda gözlenen Müslümanlaşma eğilimini durdurmak.

“Terörizmle Savaş” sadece maskeydi; asıl sorun, İslâm’dı: İslâm’ın, hem İslâm dünyasında en güçlü aktör konumuna yükselmeye başlaması hem de Hıristiyanlığın bittiği, ateizmin yaygınlaştığı Batı toplumlarında en çok ilgi duyulan ve en çok yayılan din hâline gelmesi, Batılı başkentlerde alarm zillerininçalmasına yetti.

Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/dunyanin-muslumanlasmasi-korkusu-2049737

Bu haber toplam 462 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim