• İstanbul 23 °C
  • Ankara 24 °C

Yusuf Tosun: Türkiye kaderinin peşinde…

Yusuf Tosun: Türkiye kaderinin peşinde…
Mutlak peşinde bir aydın

Balzac’ın bilimsel araştırma tutkusu içerisinde mutlağı bulma peşinde bir simyacı olan Balthazar’ın bütün mal varlığından, ömründen ve dahi karısından, çocuklarından kısacası her şeyinden vazgeçme serüvenini konu alan Mutlak Peşinde romanı bize aynı zamanda bir mücadele azminin örneğini de gösterir. Nedense Celal Fedai’nin yakın zamanda Pruva yayınlarından çıkan ‘Türkiye’nin Kaderi’ adlı kitabını okurken Balzac’ın Mutlak Peşinde kitabını hatırladım. Türkiye’nin Kaderi bir roman değil ama dili Balzac’ın romanlarından daha sürükleyici ve yazarın mücadele azmi ise roman kahramanı Balthazar’ınkinden daha ileri düzeyde. Bir aydın sorumluluğu bilinci ve bütün içtenliği ile kendi iç dünyasını, fikirlerini ve inancını okuyucuya sunuyor Fedai. Bu samimiyet de kitabı bir nefeste okumanız için yeterli oluyor zaten. Bende de öyle oldu. Türkiye’nin Kaderi’ni çok bekletmedim ve yazarından imzalı aldığım gün okumaya başladım ve ikinci günün ertesinde bitirdim. Sıcağı sıcağına da duygularımı paylaşmak istedim. Ama önce yazarı hakkında:

Türkiye’nin ve dünyanın gidişatını kendine dert edinen ve neredeyse bütün mesaisini gösterişten uzak, son derece mütevazı bir şekilde bu alana yoğunlaştıran Celal Fedai son dönemde yazdıklarıyla adeta kaderinin peşinde koşuyor. İsmini daha önceleri de çeşitli edebiyat mahfillerinde duymakla birlikte daha yakından tanışmama Anadolu Yazarlar Birliği vesile oldu. Son beş yıldır da bu çatı altında aktif yol arkadaşlığı yapıyoruz. Aynı zamanda sıkı bir şair olan Fedai’nin bir iddiası daha doğrusu ‘idea’sı var: Türkiye’nin dolaysı ile de İslam dünyasının, insanlığın kaderi… Ondaki Türkiye olgusu ne bir coğrafya ile sınırlı ne de din, dil, ırk… ile. Bütün yeryüzü ve insanlığın derdi onun da derdidir. Onun şair ve yazarlığının belirgin farkı ise; sözü eğmeden, bükmeden yani deyim yerindeyse kitabın ortasından ama usturuplu olarak konuşması yazması ve de haykırması!… Çünkü onun bir davası var ve bu dava uğrunda tıpkı Balthazar’da olduğu gibi gerekirse bütün gemileri yakmayı gözü almış bir şair, yazar, aydın. Bu nedenledir ki Celal Fedai denince; dava, mücadele, sorumluluk, koşuşturma, azim, bir şeyleri yetiştirme ve iyileştirme telaşı… canlanıyor gözümde. Tıpkı mutlak peşindeki simyacı gibi ya da hikmet peşinde koşmayı şiar edinen mümin gibi. Daha çok da ikincisi… Bu arada itiraf etmeliyim ki; tek tek yazı ve şiirleri hariç kitap bütünlüğü içerisinde ilk okuduğum kitabı Türkiye’nin Kaderi’dir. Kısmetse diğer eserleri de okunacaktır elbet. İşte böyle bir kaderimiz var sevgili Celal Fedai ile.

Türkiye’nin Kaderi

Kader bahsi biraz da mayınlı bir alan gibidir. O nedenledir ki kader denince hep bir adım geride durmayı tercih ederim. Ama söz konusu olan bireylerin değil de coğrafyaların, milletlerin, devletlerin… kaderi olunca durum daha da ciddileşiyor haliyle.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/turkiye-kaderinin-pesinde-makale,834.html

Bu haber toplam 913 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim