• İstanbul 18 °C
  • Ankara 18 °C

Yusuf Ziya Cömert: Neyimiz eksik?

Yusuf Ziya Cömert: Neyimiz eksik?
Büyük meseleymiş, ben o kadar bilmiyordum.

Geçen Pazar, ‘Nurettin Topçu’ya dair bir itiraf’ yazdım.

Özetle, Nurettin Topçu’nun ve ‘isyan ahlakı’nın hakkını veremediğimizi anlattım.

Bu, benim itirafımdı. ‘İsyan ahlakı’nın fikir dünyamızda yeterince yankı bulamamasını bir eksiklik olarak gören başka kimseler varsa, onları da dahil edebilirim bu itirafa.

İştirak eden eder, etmeyen etmez.

Başkalarının benim fikrimi doğru bulmamaları normaldir. Böyle bir şeyden hiç rahatsız olmam.

Fikirlerin çeşit çeşit olmasını şu fani dünyanın nimetlerinden sayarım.

Çok sıkılırdım, herkesin fikirleri benimkinin aynı olsaydı.

Tabiatı benimkinin tam zıddı olanlar da var mutlaka.

Bir kişi bile değişik düşünse canı sıkılanlar, onu ikna etmek için kıvrananlar...

Veya ikna etme külfetine bile katlanmadan, ellerinde batıl, sapık, cahil gibi yaftalarla olay yerine koşanlar.

İnsanlar acayiptir, akılları çeşit çeşittir. Dünyada, az veya çok, taraftar bulmayacak bir fikir yoktur.

Nurettin Topçu’ya kapımızı yeteri kadar açık tutamamamızın sebeplerini anlatırken, Üstad Necip Fazıl’ın bazı cümlelerine göndermede bulunmuştum. Cümleleri iktibas etmeksizin.

Zannediyorum, bazı arkadaşlar, Üstat’la Topçu’yu kıyasladığımı düşündüler.

Asla yapmam böyle bir kıyaslamayı.

***

Necip Fazıl bizi, tabir caizse ‘agora’ya çıkaran adamdır.

‘Savaşan adam’dır.

‘Savunan adam’dır.

‘Dava’ kelimesini, ‘hakk’ı, ‘adalet’i bize ilk öğreten fikir adamıdır.

Başkaları da vardır mutlaka.

Fakat biz onda gördük.

Bizim ilk göz ağrımız Necip Fazıl’dır.

Hevesliler olduğunu biliyorum.

Üstad’ın arkasından, ‘ben üstat olmaya ondan daha layıkım’ der gibi, Üstad’ı tenkit kitabı yazanlar falan.

Onun fikir dünyamızdaki tahtına hiç kimse oturamaz.

Necip Fazıl’ı böyle görmek, Topçu’nun kıymetini anlamaya, ‘İsyan Ahlakı’nın fikir dünyamızdaki eksikliğini teslim etmeye mani değildir.

“Bende ‘mahalle asabiyeti’ pek kalmadı. ‘Bizim yanlışımız’a ‘yanlış’ demeyi yüksünmüyorum” şeklinde bir cümle sarf etmiştim Pazar günkü yazımda.

‘Mahalle asabiyeti’ eğer kendi yanlışıma ‘yanlış’ veya başkasının doğrusuna ‘doğru’ dememe mani oluyorsa... Hatta beni başkasının doğrusuna ‘yanlış’ demeye zorluyorsa, tabii ki sıhhat alameti değildir.

Devamı: http://www.karar.com/yazarlar/yusuf-ziya-comert/neyimiz-eksik-8012#

Bu haber toplam 464 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim