Bu bir gezi yazısı değildir. Sizlere Kudüs’ün ne kadar güzel bir şehir olduğunu, “3 semavi dinin merkezi” olduğunu, nereden ne alınacağını, nerede ne yenileceğini yazmayacağım.
Size dilim döndüğünce “İşgali” resmetmeye çalışacağım!
Yaklaşık 1 ay boyunca heyecanla beklediğim yolculuk, yazar ve gazetecilerin yanı sıra, öğrencilerin de bulunduğu grubun henüz havaalanında kaynaşmasıyla başladı.
Yolculuk öncesi bizlere mihmandarlık yapan Halis Mutlu’nun yoğun uyarıları ile karşılaştık. Siyonist rejimin henüz Ben Gurion Havalaanı’nda zorluk çıkarmaya başladığını, grup halinde hareket etmenin önemli olduğunu ve uyarılara dikkatli bir şekilde uymamızı istedi. Gerçekten de Ben Gurion’a iner inmez başladı zorluk. Siyonist rejim adeta “Siz geldiniz ama buraların hakimi benim” edasıyla 2 arkadaşımızı yaklaşık 1 saat sorguya alarak keyfi bir şekilde grubu bekletti.
Sebebi “Grubu yormak, buraların bir İslam beldesi olmadığını hissettirmek ve Müslümanlar’ın, hususan Türkiye’den geleceklerin gözünü korkutmak!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.