Hayatı hayat yapan, varlığın anlamıyla bütünleşmek ve ölümü araya alarak ahiretle dünyayı aynı perspektifle görmek...
Medeniyet de bu anlayışın zamana ve mekana aynı kaygıyı güderek sirayet etmesi... İnsan ilişkilerinden mimariye, varlık tasavvurundan başlayan yeryüzünü imar, gönülleri ihya çabası...
İslam medeniyeti bir başka medeniyete reaksiyoner olmadan kendini allerjisiz ortaya koyduğu dönemlerde, düşmanının bile güvenini kazanmış ve insanlığın umudu ve ufku olmayı sürdürmüştür.
Ne zaman bir başka medeniyeti taklitle idamei hayat yapmaya kalktı, o zaman kendi olamadığı gibi başkası da olamadı ve cevherken araza döndü.
Hayatı ayrıntıdan bütüne, hikmetle kuran barışın dili günümüzde sertleşmiş, yağmursuz kalmış çatlak toprağa dönmüş.
Ve en önemlisi, ismi barış, kendisi derman olan İslam’ın geldiği aşama, ölmek ve öldürmekten ibaret bir görüntü ile gündeme giriyor.
Yazının devamı için: http://www.dunyabulteni.net/yazar/ahmet-mercan/19755/iflasin-dilidir-siddet































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.