Hattâ 1980 öncesi ülkücü hareketi bile büyük ölçüde etkilemiştir merhûm. Kabına sığmayan bir mücâdele adamı olarak diğer gençlik gruplarını arzuladığı nispette cevvâl ve atılgan bulmadığından olsa gerek bu aradığı vasıfları ülkücülerden ümît etmiş ve onları desteklemiştir. Bu destek Alparslan Türkeş’in seçim mitinglerinde konuşma yapmaya kadar varmıştır. Yeni nesil bunları pek bilmez.
Necip Fâzıl’ın o günlerde yayınladığı Rapor’lardan birinde yazdığı ülkücüler hakkındaki fikirlerini paylaşmak isterim. Herkesin ve bilhassa yeni nesil ülkücülerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. (Her yazının, yazıldığı zamânın şartlarından tesîrler taşıdığını unutmadan okuyalım)
ÜLKÜCÜLER
Bu çocuklar hakkında çok kısa, fakat çok özlü bir kıymet ölçüsü koymak isterim:
Bunlar için “müstesna bir motor kuvveti” tâbirini kullanmıştım; yine o tâbir üstündeyim. Aynı tâbiri, şimşek, yıldırım, bora, çığ, yangın hakkında da kullanabilirsiniz. Elverir ki, bu şuursuz kuvvetler, merkezî bir şuur emrinde, düşünceli bir icra gücü vasfına ersin… Nitekim İslâmiyetten önce, şimşek, yıldırım, bora, çığ, yangın gibi bir şey olan Türk, merkezî şuura İslâm’la erdi ve üç kıtaya bayrağını dikti.
Ülkücü delikanlıların şu andaki manzarası, İslâmiyet payını muhafaza etmekle beraber, için için ağırlık merkezini Türklükte arar gibidir.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-talib-celen/necip-fazilin-gozunde-ulkuculer-41157.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.