Bunun sebebi ise ülkede referandumu yöneten resmi kurumların farklı saatlerde verdiği rakamlar arasındaki farktı. Bu yüzden yorumcular rejimin yetkili organlarının gerçek rakamları vermediği, katılım oranını gerçekleşenin üstüne çıkardığı yönünde tespitler yaptılar. Buna ek olarak yine rejim organlarının kolaylaştırmasıyla mükerrer oy kullanımının da olduğu dolayısıyla gerçek oranın resmen açıklananın epey altında olduğu tahmin ediliyor. Eğer ki sayılarda çarpıtma ve mükerrer oy kullanımları olmasaydı belki de katılım %20’ye bile çıkmayabilirdi.
Bununla birlikte açıklanan resmi kayıtlara göre bile ortalama dört seçmenden yaklaşık üçü referandumu boykot etmiştir. Tahminlere göre ise beş seçmenden en az dördü boykot etmiştir.
Referandumu boykot edenler gerçekte anayasa taslağını reddedenlerdir. Çünkü onların sandık başına gitmemelerinin sebebi oylarını kullanmaları durumunda tercihlerinin sonuçlara yansımayacağını ve bir yıl önce gerçekleştirilen sivil darbe sonrasında kontrolü ele geçirenlerin sonuçları istedikleri yönde belirleyeceklerini, kendi oylarını ise sadece katılım oranını yüksek göstermede kullanacaklarını düşünmeleridir. Eğer ki red oyu kullandıklarında bunun sonuçlara yansıyacağından emin olsalardı tahmin ediyoruz boykotu değil red oyu kullanmayı tercih edenlerin sayısı daha çok olacaktı.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-varol/diktatorluk-anayasal-mi-oldu-39734.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.