Dolayısıyla asıl konusu, Suriye meselesinin siyasi görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulması amacıyla başlatılan Astana Süreci’yle ilgili yeni gelişmelerin değerlendirilmesi ve bundan sonra izlenecek tutumun belirlenmesi idi.
Bununla birlikte toplantı aynı zamanda üç ülkenin liderlerinin gerek uluslararası ve gerekse bölgesel düzeyde, kendilerini ilgilendiren konularda üçlü ve ikili görüşmeler yapması açısından da bir fırsat oluşturdu.
Özellikle ABD Başkanı Biden’ın İsrail’in konumunu güçlendirmeyi, siyonist işgali bir emrivaki olarak kabul ettirmeyi ve geleceğini güvenceye almayı öncelikli bir amaç olarak öne çıkaran Orta Doğu gezisinin ardından gerçekleştirilmesi bölgesel dengeler açısından da dikkatleri üzerine çeken bir gelişme oldu. Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı’nın devam ettiği, İran’la nükleer anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi görüşmelerinin tıkandığı, PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’yi rahatsız eden faaliyetlerini sürdürdüğü bir döneme denk gelmesi sebebiyle bu konularda da görüşmeler yapılması için buluşmadan yararlanıldı.
uriye’de 2011’den beri devam eden ve yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca insanın da evinden yurdundan olmasına yol açan çatışmaların son bulması için, yaşanan soruna siyasi görüşmeler yoluyla çözüm bulunması amacıyla başlatılan Astana Süreci’nde bundan önceki toplantılarda önemli mesafeler katedilmişti. Son dönemde her ne kadar zaman zaman saldırılar ve çatışmalar oluyorsa da şiddetin düzeyinin büyük ölçüde düşmesinde bu süreçte gerçekleştirilen toplantılarda alınan kararların önemli rolü var.
Devamı: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-varol/uclu-tahran-zirvesi-39676.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.