İslam âleminin değerli ilim ve dava adamlarından Prof. Dr. Yusuf El-Karadavi de bir asra yakın süren bir ömrün ardından dünya hayatına veda etti. Allah mekanını cennet eylesin.
Yusuf El-Karadavi ile İstanbul’da, Beyrut’ta, Doha’da, Hartum’da, Cezayir’de, Sana’da ve daha birçok farklı yerde bir araya gelme, görüşme fırsatım oldu. Kendisiyle böyle birçok farklı yerde birçok kez bir araya gelmemizde birinci derecede etkili olan sebep Filistin davasıyla ilgili ortak çalışmalarımızdı.
O, Dünya Müslüman Alimler Birliği’nin kurucusu olduğu gibi aynı zamanda merkezi Beyrut’ta olan Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin de kurucuları arasında yer almış ve Mütevelli Heyeti başkanlığını üstlenmişti. Bu müessesenin kuruluşuna öncülük eden dostlarımız beni de kurucular kuruluna dahil ettikleri ve sonrasında da yıllık kongrelerine davet ettikleri için muhterem üstatla bu vesileyle bir araya geliyor, görüşüyorduk. Bunun yanı sıra muhtelif konularla ilgili konferanslarını da takip etmeye çalıştım.
Bir akademisyen olmakla birlikte kendini üniversitenin duvarları içine kapatmamış, kültürel ve sosyal faaliyetlere çok zaman ayırıyordu. Bunu başarabilmesi için de tabii zamanını çok iyi değerlendirmek, kendine ayıracağı zamandan feda etmek zorunda kalıyordu. Bu sebeple diyebiliriz ki 96 yıl süren ömrünü mümkün olduğunca iyi değerlendirmeye, verimli olmak için elinden geleni yapmaya çalıştı.
Geriye çok sayıda ilmi ve fikri eser bıraktı. Yazdığı eserlerin sayısının toplamda 170’i bulduğu hayatıyla ilgili araştırmalarda dile getiriliyor. Eserlerinin birçoğu Türkçeye de tercüme edildi. Ama kitap yazmak onun çalışmalarının sadece bir boyutunu oluşturuyordu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.